ÖRNEK BİR SİYASETÇİ: ADNAN KAHVECİ

Nice insanlar gördüm üzerinde elbise yok,

Nice elbiseler gördüm içinde insan yok.”

(Mevlana)

 

 

            Sadece siyasette değil, başka konularda da örnek bir insan olan ve yüzbinlerin taktir ve sevgisini kazanmış olan Adnan Kahveci 1949 yılında Trabzon’un Sürmene ilçesinin Yılmazlar Köyünde dünyaya geldi. Bugün bile yaşanması oldukça zor olsa da, köyünde başlayan öğrenim hayatı birinciliklerle doludur. 1966 yılı üniversite giriş sınavını Türkiye birincisi olarak kazanıp başladığı yüksek öğrenimini kazandığı devlet bursu ile Amerika’da tamamladı. 1976 yılında Türkiye’ye döndü ve askerlik görevini takiben üniversite öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı.

            Amerika’dan tanıdığı Korkut Özal, 1977 yılında İçişleri Bakanı olunca, Bakan Danışmanı olarak görev yaptı. İşte bu şekilde yaşam yolu Özallar’la birleşti. Ve hayatının sonuna kadar Turgut Özal ile çalıştı ve siyaset yaptı.

            Rahmetli Kahveci’nin söze değer birçok yönü vardır. Halkımız tarafından en çok bilinen yönü brokrat ve siyasetçiliği üzerinde durarak, O’nu anmanın güzel ve yerinde olacağını düşündüm. Adnan Kahveci gibi insanların her vesile ile anılmasına ve yaşatılmasına her zaman ihtiyaç olduğuna inanıyorum. Siyasette örnek olan Adnan Kahveci’yi Türkiye hiç unutmayacaktır.

            Adnan Kahveci’yi sevdiren,  O’nu unutulmaz yapan siyasi tavrı ve faaliyetleridir. “Nasıl bir siyasetçi idi?” sorusuna verilecek cevap olarak, yaptıkları ve davranışları ortaya konulduğunda Kavheci’yi unutmanın, örnek almamanın mümkün olmayacağı görülür. Rahmetli Kahveci:

            Kurucusu ve ilk genel başkan yardımcısı olduğu partiye mensup bir bakanın rüşvet istediğini teyip kaydıyla saptayıp yüce divana sevkini sağlamıştır.

            Turgut Özal’ın deyimi ile “kabine dışı kalıp da arkadan laf etmeyen tek kişidir.”

            Seçilmesi güç bir yerden aday gösterilmesine karşın, kendi buluşu olan tercihli oy sistemiyle ve 40 bin seçmenin rekor tercih oyuyla ikinci kez milletvekili seçilmiştir.

            Her hafta sonu seçim bölgesine ya özel aracı yada tren ile giderek, seçmenleri ile birlikte olmayı ihmal etmeyen bir siyasetçidir. 5 Şubat 1993 Cuma günü böyle bir yolculukta kendi aracı ile kaza yaparak hayatını kaybetti.

            Kendine mektup yazıp, “İstanbul için ne yaptınız? Size niçin oy vereyim?” diye soran seçmene, yaptıklarını ve neler yapacağını uzun bir mektupla bildiren, seçmeni her zaman ciddiye alan bir milletvekilidir.

            Bakan olduğunda, kendisine bağlı kamu kuruluşlarına ihtiyaç yokken eleman aldırmayan ve bu yüzden partili arkadaşları tarafından “sen particilik nedir bilmiyorsun, sen adam almadığın gibi, ayrılanların yerine bile adam almayarak işçi sayısını azaltıyorsun. Bu size oy kazandırmaz.” şeklinde suçlanan bir bakan olmuştur. Buna rağmen bildiği doğru yolda israr etmiş, “ülkem için doğru olan, partim için de doğrudur” düşüncesini savunmuş ve uygulamıştır.

            Altın ithalatını yasallaştırarak, altın kaçakcılığı yoluyla haksız kazanç elde edilmesine engel olmuş, sanatçıları korsanlardan koruyan ve onlara haklarını teslim eden “sinema, video ve müzik eserleri kanununu” hazırlamıştır.

            Belge düzeninin yerleşmesi ve vergi kaçakçılığının önlenmesinde katkısı olan “vergi iadesi” çalışmasını; çalışanları, çalıştıkları  işletmelerin hisse senetlerine sahip kılma ve bu yolla sermayeyi tabana yaymak amacıyla “tasarrufu teşvik” uygulamasını ortaya atıp desteklemiştir.

            Milletvekillerine “kıyak emeklilik ve yüksek maaş” verilmesini öngörün yasaya karşı çıkan ve Anayasa Mahkemesi’ne kadar götüren ve böylece bütün milletvekillerinin tepkisini almak pahasına mücadele eden bir siyasetçi olmuştur.

            Türkiye’de pazar payları hızla büyüyen yabancı sigaraların karşısına Tekel-2000’i çıkararak, her yıl artan yabancı sigara ithalatını ilk kez geriletmiştir. Marlboro’nun rakipsizliği kırıldı ve Tekel-2000’nin satışlarının marlboro’yu geçmesini temin etmiştir.

            Siyasetin yanında, bir bilim adamı gibi çalışır; hatta icatlarını tescil ettiren, oldukça mütevazi açık ve samimi, inandığı doğruları hep savunan ve herşeye rağmen uygulamak için mücadele eden, kendi deyimi ile gerçek bir “kamu hizmetlisi” olan unutulmaz bir insan ve siyasetçiydi.

            Merhum Adnan Kahveci’yi anmak ve yaşatmak O’nu geleceğin siyasetçilerine örnek olarak öğretmek ülkeye hizmettir. Kahveci gibi siyaset yapan ve siyasi makamlarına rağmen mütevazi yaşayabilen siyasetçi sayısı çoğaldıkça, bu ülkenin sorunlarına çözüm bulunabilecektir. Kahveci gibi siyasetçiler sayesinde, siyasetin fazileti ve önemi anlaşılacaktır. Siyasetçi ve siyasi müesseselere güven duyulabilecektir.

            Adnan Kahveci, millete hizmet için gerçekçi siyasetin, partizanlıktan uzak, baskılara aldırmayan cesur siyasetin, dürüst, ilkeli, üretken ve vizyonu olan siyasetçinin tartışmasız örneğidir. Milletin kalbinde onu ölümsüzleştiren ve Anadoluca sevgiye sahip kılan bu özellikleridir. Millet yeni Adnan Kahveci’lere hasrettir.

 

Hikmet YILMAZ

 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum