Turhan Bektaşoğlu

Turhan Bektaşoğlu

AKÇAABAT SİZİ BEKLİYOR…

AKÇAABAT SİZİ BEKLİYOR…

Karadeniz’in incisi Akçaabat, sadece bir ilçe değil; tarihiyle büyüleyen, doğasıyla nefes aldıran, kültürüyle ruhu canlandıran ve mutfağıyla damaklarda iz bırakan bir şehir kimliğindedir.

Karadeniz’in mavisini yeşilin her tonuyla buluşturan Akçaabat, doğal güzellikleri, tarihi dokusu, kültürel zenginliği ve kendine özgü lezzetleriyle adeta bir turizm hazinesidir.

Deniziyle, dağlarıyla, yaylalarıyla ve sıcakkanlı insanlarıyla Akçaabat, her mevsim ziyaretçilerine farklı güzellikler sunar.

Tarih kokan Ortamahalle evlerinden, maviyle iç içe uzanan sahil bandına; köftesiyle meşhur sofralarından, horonun coşkusuna kadar her ayrıntı bu şehri özel kılar. Üstelik Akçaabat, Trabzon Havalimanı’na sadece 10 dakika mesafededir.

Denizle Kucaklaşan Şehir:

Doğu Karadeniz’in tek doğal limanına sahip olan Akçaabat, tarih boyunca bir liman kenti olarak önem kazanmıştır.

Sahile paralel yürüyüş yolları, siyah kumlu plajları ve denize nazır çay bahçeleriyle Akçaabat, Karadeniz’in maviliğiyle iç içe huzurlu bir tatil sunar. Gün batımında sahil yürüyüşü eşliğinde içilen bir bardak çayın tadı burada bir başkadır. Burası önceliğiniz olsun.

Lezzetin Adı: Akçaabat Mutfağı

Karadeniz’in mavilikleriyle yeşilin bin bir tonunu buluşturan Akçaabat, yalnızca doğal güzellikleriyle değil; özgün, köklü ve zengin mutfak kültürüyle de hafızalarda yer eder.

Akçaabat denince akla gelen ilk lezzet, kuşkusuz ki ünü sınırları aşan Akçaabat Köftesi’dir. 1945 yılında ilçemizin üretken insanları tarafından Orta Cadde’de doğan bu eşsiz tat, bugün hem bölge hem de ülke mutfaklarında özel bir yer edinmiştir. Tertemiz pırıl pırıl aynı anda 1000 - 1500 kişiye hizmet verebilecek kapasitedeki köfte lokantalarıyla sahil bandında toplamda 9.000- 10.000 kişiyi aynı anda ağırlayabilecek restoranlarıyla ve işini bilen güler yüzlü personeliyle bölgenin gastronomi alanında Öncü merkezlerinden biridir. Ancak Akçaabat mutfağı sadece köfteyle sınırlı değildir.

Akçaabat köftesi başta olmak üzere; denizlerinden gelen taptaze balıklar, geleneksel yöntemlerle hazırlanan haşlama, mısır unu ve Trabzon tereyağıyla özdeşleşen kuymak, sabah sofralarının vazgeçilmezi kaygana, taş fırınlardan eksik olmayan mısır ekmeği, yüzyıllardır yaşatılan kara lahana sarması ve çorbası, Akçaabat un helvası ve Akçaabat tereyağı…

Hepsi bir araya geldiğinde Akçaabat mutfağı, gerçek bir lezzet şölenine dönüşür.

Her lokmada doğallığı, geçmişin izlerini ve ustalıkla yoğrulmuş tariflerin mirasını hissedersiniz.

Taş fırınlardan yayılan pide kokusu sokaklara karışırken; sahil boyunca uzanan köfte ve balık lokantaları, şehir merkezindeki küçük ama lezzetin tavan yaptığı, en az beş en fazla on masadan oluşan sulu yemek ve köfte salonlarıyla; dileyenlere yöresel yemeklerin sunulduğu sıcak mekânlar, her damak tadına hitap eder.

Akçaabat mutfağının kendine has lezzetleri, misafirlerine yalnızca bir yemek değil, köklü bir kültür deneyimi yaşatır. Bu yüzden yolu Akçaabat’a düşen hiçbir misafir, bu mutfağın zenginliğini tatmadan şehirden ayrılmaz.

Lezzetin adı Akçaabat’tır …

Damakta kalan tadı ise, unutulmaz bir hatıradır.

Tarihle İç İçe Bir Geçmiş

Zamana meydan okuyan Ortamahalle’nin asırlık sokaklarında yürürken, taş duvarlara sinmiş hatıralar eşliğinde geçmişin izlerini hissetmek mümkündür.

Her adımda sizi tarihle buluşturan bu mahallede; ahşap işçiliğiyle göz dolduran tarihi konaklar, Osmanlı sivil mimarisinin zarif örneklerini sergiler.

Ziyaretçilerin ilgisinin her geçen gün arttığı Ortamahalle Müzesi, bu tarihsel dokunun kalbinde yer alır. Müzeye komşu huzur veren çay bahçeleri, konaklama tesisleri ve sanat sokağı ise misafirlerine unutulmaz bir deneyim sunar.

Karadeniz turuna çıkan herkes için, Trabzon’un Akçaabat ilçesindeki Ortamahalle mutlaka görülmesi gereken bir duraktır. Tarihin, kültürün ve mimarinin iç içe geçtiği bu mahalle; gerçekten de “tarihle nefes alan bir mekândır.”

Sanatın ve Etkinliğin Nabzı Burada Atıyor.

Akçaabat, yıl boyunca düzenlediği kültür ve sanat etkinlikleriyle adeta bir festival şehridir.

Kesintisiz 33 yıldır süregelen Uluslararası Akçaabat Müzik ve Halk Oyunları Festivali, 12. yılına ulaşan Uluslararası Akçaabat Resim Çalıştayı, Uluslararası Erol Günaydın Tiyatro Günleri, Yayla Şenlikleri, Yöresel Ot Festivali ve daha niceleriyle Akçaabat; sanatın, kültürün ve dostluğun buluşma noktasıdır.

Belediye, dernekler, okullar ve gönüllü topluluklar tarafından düzenlenen Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği konserleri, çocuk tiyatroları, sergiler ve atölyeler, yıl boyunca şehrin dört bir yanına renk ve canlılık katar. İlçenin kurtuluşu ve kuruluşu gibi tarihî günlerde ise tüm Akçaabat, geçmişine sahip çıkmanın gururunu hep birlikte yaşar.

Bu kültürel ve sanatsal faaliyetler yalnızca birer etkinlik değil; şehri canlı tutan, toplumsal dayanışmayı güçlendiren, insanları aynı duygu etrafında buluşturan özel buluşmalardır. Bu buluşmalar turizme canlılık, ekonomiye güç ve şehre prestij kazandırmaktadır.

Yaşayan Bir Kültür:

Horonun coşkulu ritmi, kemençenin yürek titreten sesi, davul-zurnanın asırlık ahengi… Akçaabat, halkoyunlarında yaşattığı zengin kültürel mirasıyla Karadeniz’in başkentidir. Bu gelenek, sadece sahnelerde değil, düğünlerde, şenliklerde ve günlük yaşamda da capcanlı yaşatılmaktadır.

Doğayla Baş Başa Bir Yolculuk

Seyrine doyum olmayan manzaralarla bezenmiş Akçaabat, Sera Gölü’nün huzur veren sularından Hıdırnebi ve Kayabaşı yaylalarının serin esintilerine, Akçatepe’nin eşsiz manzarasından doğayla iç içe yürüyüş rotalarına kadar tabiatın cömertliğini tüm misafirlerine sunuyor. Her mevsim ayrı bir güzellik barındıran bu doğa harikaları, doğaseverlerin vazgeçilmez adresi.

Akçaabat: Kültürle, Doğayla, Lezzetle Yoğrulmuş Bir Yaşam Biçimi…

Karadeniz’in maviliğiyle yeşilin bin bir tonunu buluşturan Akçaabat, sadece bir ziyaret noktası değil; ruhu dinlendiren, kalplerde iz bırakan bir şehirdir.

Burada yaşam, kültürle, doğayla ve lezzetle iç içe geçmiş bir bütünlük sunar.

Son yıllarda Akçaabat, yalnızca kültürel ve sanatsal alanda değil, turizm ve konaklama alanında da önemli bir dönüşüm yaşamaktadır.

Artık şehirde 4 ve 5 yıldızlı oteller misafirlerini ağırlarken; 2 ve 3 yıldızlı oteller, butik oteller ve pansiyonlar da sıcak bir Karadeniz misafirperverliği sunmaktadır. Orta gelirli vatandaşlara hitap eden modern tesislerin sayısındaki hızlı artış, Akçaabat’ın yükselen cazibesinin ve şehre duyulan derin ilginin en güzel göstergesidir.

Akçaabat’ı gören de, gezen de, yaşayan da unutamıyor…

Siz de keşfedin, yaşayın, unutamayın.

Akçaabat sizi bekliyor…

Fotoğraf açıklaması yok.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.