AKÇAABATI CAZİBE MERKEZİ YAPMAK

Geleceğe dair hülyası/hedefi olmayan toplumların ve kentlerin gelişmesi güç olur.  Hülyanın/hedefin, mevcudu korumaya değil, gerçekçi ve gelişmeye odaklı olması, heyecan yaratması gerçekleştirilme şansını artıran önemli unsurlardır. 

Bir kentin yada ülkenin gelişerek cazibe merkezi olmasını sağlayan en önemli unsurlar sahiplenip yaşadığı değerleridir.   Nedir bir kenti başarıya taşıyacak bu değerler?:

-insana ve insan haklarına saygı,

-girişim özgürlüğü, rekabetçi bir ekonomi anlayışı,

-bilime ve yeniliklere açık yaratıcılığı,

-kanun ve kurallara saygı ve uyum,

-farklılıkların bir arada yaşamasından kuvvet oluşacağı anlayışı

-katılımcı bir demokrasi anlayışı,

-fikir özgürlüğü (basın özgürlüğü),

-inanç özgürlüğü.

Bu değerler, hem ekonomik olarak gelişmeyi hem de toplumun barış kültürüne ulaşmasını sağlar.  Medeniyet bu değerlere sadık kalarak yaşamakla biriktirilir. Bir başka ifade ile bu değerler, kentin veya ülkenin çıkarlarıyla da uyumludur.  Değerlerin gerçek testi çıkarlarla çatıştığı durumlarda, onlara ne kadar bağlı kalındığı ile belli olur. 

Bugün yaşlanmakta olan rekabet gücünün olmayışı birçok açıdan bu değerlerle çelişkilere düşüldüğünü ve dar görüşlü bir korumacılık anlayışının hüküm sürmekte olduğunu gösterir. Oysa, içine kapanık, korumacı bir anlayış yerine kenti daha iyiye götürmeye çalışan vizyoner bir yaklaşım benimsense, hem sorunları aşmada, hem de değerleriyle takip edilecek bir örnek  oluşturmakla gelişme ve huzur kültürüne katkı yapılabilir. Dünyanın en başarılı kalecisine sahip futbol takımı bile golcüleri olmaksızın, galip gelemez.  Korumaya dönük bir yaklaşım, aslında gerilemenin başlangıcını temsil eder. 

Bir kentin ve ülkenin yenilik, yaratıcılık alanındaki açığını kapatmasının yollarından birisi de farklı kültürlerden, farklı deneyimlerden gelen kişilerin bir arada yaşamasını sağlamaktan geçiyor.  Bir arada yaşamayı, bir birine tahammül eden ve yan yana fakat ayrı yaşamak olarak algılamamalıyız.  Birlikte yaşamak, birlikte çalışmak, birlikte eğlenmek, bir birinden öğrenerek değişmeye eğilimli olmak, farklılıkların zenginliğinden ve yaratıcı dürtüsünden keyif almak demektir.

Akçaabat ve Trabzon gibi derin bir kültür, kent geleneği ve bölge liderliği deneyimi olan bir yörenin huzur içinde birlikte gelişme kültürüne  ulaşması zor olmayacaktır.  Ayrıca, dinamik bir demografik yapısı, girişimciliği ve ekonomik büyüme arzusu doping etkisi yapabilecek niteliğe sahip bir kentin, daha vizyoner bir yaklaşıma yönelmesi mümkündür. Artık gelin şu “kültür sanat ve turizm kenti Akçaabat” sloganımızın altını biraz daha dolduralım. Hep birlikte saygı duyarak, gönlümüzü ve emeğimizi koyarak. 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.