Saadet Partisi Akçaabat Gençlik Kolları Başkanlığı, Trabzon ilinde ve diğer birkaç ilçesinde olduğu gibi Akçaabat’ta da son günlerde yaşadığımız terör belâsını kınamak ve şehitlerimizi anmak için gıyâbî cenâze namazı kıldı.

Belediye Camii’nde düzenlenen gıyâbî cenâze namazı sonrasında Soner Karaosman’ın başkanlığındaki SP Akçaabat Gençlik Kolları bir basın açıklaması düzenledi. Basın açıklaması sırasında partililerin taşıdığı bir döviz dikkâtimi çekti. Pankartta, “Selahattin Eyyubi kadar Kürtüz, Sultan Fatih kadar Türk’üz” ifâdeleri yer alıyordu…

Yazının başlığı gibi ‘kaş yaparken, göz çıkarmak’ kelimenin tam anlamıyla bu olsaydı gerek… Bir yandan şehitleri anacağız, diğer yandan büyük Türk hükümdarını farklı etnik gruptan göreceğiz? Eyyûbî’nin gerçek mânâda Kürt olması yadırgayacağımız bir durum değildir elbette. Ancak târihî gerçekleri saf dışı bırakarak, vermek istenilen mesajı bu gerçekdışı olgularla savunmak mutlaka amacımıza zarar vermez mi?

Yâni şehitlerimizi anarken târihe aykırı şeyleri ön plâna atmak, söylemlerimizin önüne geçmez mi? Kudüs’ü alana kadar yüzü bir kere gülmemiş olan büyük hükümdar için “Türk değil” demek apaçık târihe bir ihânet değil midir?

Büyük Türk-İslâm kumandanı Selahaddin Eyyûbî'ye târih boyunca farklı etnik kökenler atfedilmiş, çeşitli milletler mirâsını sâhiplenmişlerdir. Eyyûbî’nin Türk olduğuna dâir kaynak sıralamak ve bunu ispâta girmek bir gazeteci olarak benim işim değildir elbette.

Ancak burada Saadet Partili arkadaşlara karşı göstereceğimiz en büyük dayanak, şüphesiz doğruluğundan kendilerinin şüphe etmediği Millî Gazete yazarlarından Dr. Mehmet Sılay’ın "Ortadoğu Barışının Mimarı Selâhaddin Eyyubi" adlı kitabıdır. Millî Gazete’nin bir haberinde ‘Çağımızın Evliya Çelebisi’ şeklinde övgüyle bahsettiği Sılay, şüphesiz Eyyûbî’nin Türk olduğunu savunur.

Bize de Saadet Partili arkadaşlarımızın yanlışlarını bilmelerini ve kendi gazetelerinin yazarının bu kitabını okumak ve sonuç olarak târihî yanılgılarını düzeltmelerini beklemek kalır.