AKÇAABAT’IN TELAŞI!

Yerel Yönetimlere ait seçimler yaklaştı…

Yine,  yeni bir heyecan, yeni bir yarış başlayacak…

Adaylar tespit edilmeye başlandı.

Gönüllüler kendilerini ortaya koymaya başladı…

İş seçmende bitecek elbette!

Akçaabat gerçekten nüfus olarak büyüdü.

Bu nüfus büyüklüğüne paralel olarak diğer aktiviteler, iş sahaları, alt yapı, huzurlu ve rahat bir yaşam ortamı, ihtiyaçların karşılanabilme olanakları da yeterli ölçüde büyüdü mü?

Yaşayanlar, bizzat içinde olanlar buna karar verecek!

Beklentiler ve bunları karşılayabileceklerine inandıkları adaylar, karar vermede etkili olacak!

Bir de Büyükşehir Belediye durumu var tabii…

Akçaabat bundan bayağı etkilenecektir…

Aday tespitlerinde buna göre karar verilecektir.

Hızla büyüyen ve bu büyüme hızına paralel ortaya çıkan ihtiyaçlar şehri Akçaabat!..

Çehresi ve çevresi tamamen değişti doğrusu…

Bu gün sokaklarında gezinsem, yabancı gibiyim…

O benim herkesi tanıdığım ve herkesin herkesi tanıdığı Akçaabat yok artık!

Trabzon’a paralel bir yarış içinde kalabalıkta…

Büyümek, kalabalıklaşmak; birçok değeri de beraberinde yok ediyor!..

Akçaabat, her şeyiyle başkalaştı diyelim kısaca artık…

Yıllar insandan çok şey götürüyor.

Şehirlerin de kendine göre bir mikro organizmaları var…

Buna göre Akçaabat’ı değerlendirirsek ne diyeceğiz?..

Yapısal değişime uğramış, çehresini tamamen farklılaştırmış…

Şuna estetik bir ameliyat geçirdi diyelim…

Bu yıl Akçaabat’a gidemedim henüz…

Giden arkadaşlar kalabalıktan, gürültüden ve trafikten şikâyet ediyorlar.

Askerlik Şubesi önündeki trafik lambası kırmızı yandığında, kuyruk bir taraftan Ahanda’ya, diğer taraftan Kireçhane Köprüsüne  kadar uzanıyormuş.

Bu sorun Hastanenin orada da varmış.

Daha ne oldu ki çift şeritli yollar yapılalı?

Ama yetmiyor işte!

Süratli bir şekilde kalabalıklaşan Akçaabat’ta, büyükşehirlerin kaderi trafik sorununu yaşamaya başlamış ufaktan…

Hepimiz şehirde kalmak istiyoruz!

Köyler bizim için stres atma, kafa dinleme yerleri oldu…

Seçimler yaklaşıyor, adaylar boy gösterecek!

Yine yineleyeceğim ama hiç birine sorulmayacak, projelere bakılmayacak biliyorum; sorunlara nasıl çözüm üretecekler acaba?..

Verdiğimiz oylarla, seçtiğimiz Başkanla yaşantımızı ve nerede nasıl yaşayacağımızı da oyluyoruz aslında!..

Kararı biz veriyoruz!

Sonucu biz istiyoruz!..

Hz. Mevlana ile özetleyelim anlatmaya çalıştıklarımızı; “Eden kendisine eder. Yapan bulur ve çeker. Unutma k; kazanmak koca bir ömür ister, kaybetmek içinse bir anlık gaflet yeter.”

  “Biz birleştirmek için geldik, ayırmak için değil!” “İstediğin kadar inançlıyım de namaz kıl, sadaka ver. Umut verip, güven aşılayıp ta yarı yolda bıraktığın insanın gönül sadakasını her iki dünyada da veremezsin.”

Bir süredir arkadaşlar eski Akçaabat fotoğraflarını klip haline getirmiş, yayınlıyorlar sosyal medyada.

Kaç kez yazılarımızda anlatmaya çalıştığımız, anımsattığımız Akçaabat’ı gözler önüne seriyorlar…

O demleri görmeyen gençler Akçaabat’ın eski halini görme fırsatı buluyorlar.

Güzelim sahili,  şehir boyunca denizin yaladığı kaldırımı, tütün taylarını, bahçeleri, yeşilliği ve güzelliği…

Ellerine sağlık!

Anılara götürdüler bizi!..

Sağlıcakla kalın!