AKÇAABAT FIRTINASI…

 

İstanbul Feshane’de Trabzon Günleri yapıldı.

En büyük stant Akçaabat’ın.

En büyük ilgi Akçaabat’a.

Horoncularımızın oyunları herkes tarafından büyük bir hayranlıkla,  tam ifadeyle “ağzı açık” izlendi…

Ayak oyunlarında çabukluk, yere basmalar, ara sıra atılan naralar; seyredenlerin gözlerinde nasıl bir hayranlık, bir heves oluştuğunu görecektiniz…

Akçaabat Ekibi zurnaya üflemeye ve tokmak davula bir tempo ile vurmaya başladığında, bütün stantlar boşalıyor, Akçaabat Standının önü ana baba gününe dönüyordu…

Gurur duydum Akçaabatlı olmaktan!..

Şu horonu bilmediğim, oynayamadığım için de üzüldüm doğrusu…

Horon bitiyor, hız kesilmiyordu…

İkizler bağlamaya can vermeye başlayıp, Kolbastı duyulduğunda, kıyamet kopuyordu artık…

Bilen, bilmeyen, nereli olursa olsun kendini gayr-i ihtiyari pistte buluyordu…

Tam bir Akçaabat Fırtınası esti Feshane’de…

Teşekkürler herkese!..

Bir yanda un helvası ikramı vardı…

Ama köfte parayla tabii…

Keşke birer tane dahi olsa, o da ikram edilebilseydi de millet köfte görseydi!

Köftenin ne olduğunu, köfte diye nelerin yendiğini anlayabilseydi…

Neyse, birkaç gün de olsa, Akçaabat’ı ve Trabzon’u yaşadık.

Kültürümüzü, zengin alaturbimizi sergiledik bilene, bilmeyene…

Akçaabatlılar buluştu bu sayede.

Akçaabat özlemi giderildi.

Ortamahalle evlerinin maketleri çok ilgi çekti.

Görenler önünde fotoğraflar çektirdi.

Bu da bize, birçok yazımızda neden eski Akçaabat’ı anlatmaya çalıştığımızın ve özlediğimizin haklılığını gösterdi…

Doğallığı ve maziyi herkesin nasıl özlediğini ve nasıl aradığını kanıtladı…

Yapaylaşmış, yozlaşmış, bozulmuş yaşam mekânlarından kaçış yok artık!

Yıkmak, bozmak, yok etmek kolay ama eskiye döndürmek zor!

Koruyabilmek daha da zor!

Kalabalıklaşan, şehir merkezli bir yaşam arzu eden toplumlar oldukça, doğa da, şehirlerde ve tabi Akçaabat’ta kaderine mahkum!..

Biraz görsellik katarak ve biraz da ıslah ederek idare edeceğiz artık…

Akçaabat’ın mikro organizması da çağa uyacak, kendini  adapte edecek ister istemez!..

Keşke her şey yerli yerinde kalabilse!..

Kızılderililer “Kurbağa içinde yaşadığı gölü içip bitirmez.” der.

Akçaabatlılar olarak bizde Akçaabat’ın değerini bilelim ne olur!..

Zira; “Hayat geç kalanları affetmez!”

Şimdiden mutlu ve gönlünüzce bayramlar ve hayatınız her zaman bayram olması dileklerimle, sağlıcakla kalın!..

 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.