Herkesin her konuda bir fikri vardır.
Futbol, siyaset, ekonomik ve sosyal meseleler üzerinde …
Çok rahat kafa yorulan konulardır. Kimse kendi farkını ortaya koymayı düşünmez..

*
Geçen haftaki ve “BİL(m'İ')YORUM” adlı yazıma şu yorum geldi: “Polisliğe gir 2200 TL maaşın olur. Boyun 1.67 ve üstüyse git başvur % 55 direk atanma şansın var. Boş ver sistemi sorgulamayı..Hayatını kurtar.” Çok düşündürdü beni bu mesaj. Ali bey gönderdi. Cevap vermek değil niyetim.

*
Sadece beni anlamanız adına yazıyorum.

*

Testinin içinde ne varsa dışarı o sızar.

*
Ben sistem hakkında fikirlerimi sunarken (eleştiri değil) sanırım anlaşılmadım. Her şeyin para üzerine kurulduğu dünyada buna ne kadar karşı çıkacağım bilmiyorum. Benim derdim 2200 TL kazanıp hayatımı kurtarmak değil. Öğretmen olup hayatlar kurtarmak için. Herkesin olmak istediği bir şey vardır. Benimde öğretmen olmak. Umurumda da değil maaşı. Sorsanız emin olun öğretmen maaşı ne kadardır bilmem. Ama beni de sistemin bir parçası sandılar. Beni eleştirenler onlar sistemin parçası…

*
Aklıma bir hikaye geldi anlatayım…

*
Renklerin ustası olarak anılan büyük bir ressamın öğrencisi eğitimini tamamlamış. Büyük Usta öğrencisini uğurlarken, yaptığı resmi şehrin en kalabalık meydanına koymasına ve yanına da kırmızı bir kalem bırakmasını , halktan beğenmedikleri yerlere çarpı koymalarını rica eden bir yazı iliştirmesini istemiş. Öğrenci birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde resim çarpılar içinde olduğunu görmüş. Üzüntüsüyle ustasına gitmiş. Usta ressama üzülmemesini ve yeniden resme devam etmesini önermiş. Öğrenci resmi yeniden yapmış. Usta yine resmi şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş, fakat bu kez yanına bir palet ile birkaç fırça koymasını ve yanına da insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı bırakmasını önermiş. Öğrenci denileni yapmış.
Birkaç gün sonra bakmış ki resmine dokunulmamış. Sevinçle ustasına koşmuş. Usta ressam şöyle demiş: “İlkinde insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri sağanağı ile karşılaşabileceğini gördün. Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı. İkincisinde onlardan yapıcı olmalarını istedin. Yapıcı olmak eğitim gerektirir. Hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye cesaret edemedi. Emeğini bilmeyenlere sunma ve asla bilmeyenlerle tartışma.”

*
Kimseyle tartışmaya girme heveslisi değilim.  Benim derdim farklı. Her şeyin “sahte”sinin olduğu bir dünyada “gerçek” bir şeyler arıyorum.

*
İnsanın değeri nedir sorusuna verdiği cevap “Aradığı şeydir” demiş..

*
Bizim aradıkalrımız bizden uzak…

* 
Bağlaçlar bile bağlamaz…

*
Yorgunum…
Cümleler bile yorgun…
Analatamam..

*
Ben sınavı kazanamadım ama kazandığım bir şey var…

*
Yine köşeye sıkıştım…

*
Ben ilk kez bunu yazamıyorum.

*
Issız adam gibi İŞSİZliğimde kayboluyorum.

*
Saç, sakal.. Benden iyilik haslık…

*
Vicdanımız rahat mı?

Not: Bu yazı  başka bir sitede yayınlanmıştır ve arşiv olarak buraya eklenmiştir...