İsmail TOPAL
HERKES HAKLI
JANDARMA GİDİCİ GİBİ
Akçaabat’ın merkezinde Jandarma’nın ikamet etmesi her zaman eleştirilere neden olmuştu. Bu, askere olan sevgisizliğimizden değil, askerin sorumluluk alanı olmayan bir alanda ikamet etmesindendi.
Geçmiş dönemlerde bu durum sık sık gündeme getirilmiş. Askeri yetkililer de bu düşüncenin doğruluğuna işaret etmişlerdi.
O zamanlar, halen metruk bir şekilde olan Kavaklı Beldesi’ndeki Zirai Donatım Kurumu’na ait bina askeriyeye tahsis edilmiş; taşınma için hazırlıklar yapılmıştı.
Ancak, Kavaklı Belediye Meclisi bugün Akçaabat’ın kaldığı duruma düşmemek için bu alanı askeri alan olarak imara işlemeyi reddetmiş ve konu yargıya intikal etmişti.
Şu an durum nedir, açıkçası bilmiyorum.
Ama geçtiğimiz hafta üst düzey bir yetkiliden sevindirici bir haber geldi. Akçaabat Jandarma Bölük Komutanlığı, Söğütlü’deki Alay Komutanlığı’na taşınacakmış.
Kaynak güvenilir ama söylenen fiiliyata geçer mi bilmem. Biz yine de fiiliyata geçme-si için dua edelim.
FİKİR YOKSUNU
“Bir deli kuyuya taş atmış, bin akıllı çıkaramamış” atasözü bugünler-de bana daha da bir anlamlı geliyor.
Çoğu zaman “üzerine ölü toprağı serilmiş gibi” olan bir çok kurum, kuruluş, örgüt ya da kişi en küçük bir popüler fikir jimnastiği cümlesiyle silkiniyor, ayağa kalkıyor ve salvolara başlıyor.
Yine aynı hızla da kabuğuna dönüyor. Taa ki bir sonraki fikir cümlesi sarf edilinceye kadar.
Fikir üretmek, proje yapmak, yapılan bir şeyi geliştirmek bize hep zor gelmiştir. Ama yapılanı ya da yapılacak olanı eleştirmek ise her zaman kolayımıza gelmiştir.
Allah kimseyi fikir yoksunu etmesin. Tabii kimseyi bu konuda arsız da yapmasın.
YAPTIRIMLAR UYGULANMALI
Kapalı mekânlarda sigara içme yasağı 19 Mayıs 2008 Pazartesi gününden itibaren başladı. Bir sigara tiryakisi olmama rağmen ben de bu yasağın destekçileri arasındayım. İnşallah umulan sonuç alınır.
Sonucun alınması için yaptırımların titizlikle uygulanması şart. Belki şu aşamada ceza kesmek için erken ama bir aylık bir adapte döneminden sonra bu cezalar uygulanmazsa yasağın uygulanabilirliğine dair inancım yok.
Ama yasaklar ilçemizde uygulanacak gibi. Yetkililer öyle bir görüntü veriyor. Hatta ilk yasak günü, parklarda serbest olmasına rağmen, bir Emniyet yetkilisi Fatih Parkı’nda, bir belediye yetkilisi ise Atatürk Parkı’nda sigara içenlere bile müdahale etmiş.
Yeni düzenlemenin getirdiği “tütün ürünleriyle ilgili izmarit, paket, ağızlık, kâğıt ve benzeri atıklar çevreye atılmama” yasağı ise acı acı tebessüm etmeme neden oldu. Sanki bunların önceden yere atılması serbestmiş ya da başka şeylerin atılması ya da yere tükürülmesi serbestmiş gibi. Bunlar hep yasaktı. Şimdi de yasak.
Dedim ya, yaptırım olmazsa her yasak bir süre sonra serbest sayılıyor.
HERKES HAKLI
Bir gün Nasrettin Hoca'nın evine iki kişi gelmiş.
“Aramızda bir anlaşmazlık çıktı” demişler.
Biri derdini anlatmış, Nasrettin Hoca haklısın demiş.
Diğeri de derdini anlatmış. Nasrettin Hoca ona da haklısın demiş.
O sırada çayları vermekte olan karısı söze girmiş,:
“Bu ne biçim şey Hoca! İkisine de haklısın dedin?”
Hoca bir an düşünmüş ve karısına dönüp:
“Ne yapalım hanım sen de haklısın.” Demiş.
Bu fıkrayı mutlaka biliyorsunuzdur. Ben bir kez daha hatırlatayım dedim.
Neden mi?
“Karayolları 105. Şube Şefliği’nin bulunduğu alana hastane mi yoksa otel mi yapılsın” sorusunu yönelttiğimiz bazı kişiler her iki tezi savunanlara da hak veriyorlar.
Çünkü her ikisinin de belirli avantajları ve dezavantajları var.
Önemli olan hangisinin Akçaabat için daha avantajlı olduğu.
Sorunun çözümü de bu noktada.
Ama biz galiba böyle bir çözüm noktasını çoktan geçtik galiba.
Hastane yapım ihalesi 29 Mayıs Perşembe günü Ankara’da saat 14.00’de gerçekleştirilecek.
“Daha önce iki kez iptal edildi, bu kez de iptal edilir” diyenler de var.
Ben, bunu arzu edenlerden değilim.
Şu aşamada galiba en doğrusu ihalenin yapılması ve tartışmalara son verilmesi olacak.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.