AK Parti İl Genel Meclisi Adayı Halil Seyis, renkli kişiliğiyle içerisinde bulunduğumuz seçim sürecinin kayda değer isimlerinin başında geliyor. Sosyal ve entelektüel kimliğiyle ön plana çıkan ve partili partisiz tüm Akçaabatlıların dikkatle izlediğine inandığımız Seyis, günümüz gerçekliğinin aksine eline geçen her fırsatta kendisini ve halimizi şiirle anlatması ise takdirle karşılanıyor.

Akçaabat’la ilgili uygulanabilir ilginç ve modern projelere sahip olduğunu da bildiğimiz Halil Seyis ismi ne yazık ki, siyasi arenada bir türlü kabul görmedi. 2004 mahalli seçimlerinde Akçaabat Belediye Başkan Aday Adayı, 2007 genel seçimlerinde Milletvekili Aday Adayı oldu; aday olamadı. O, şehrim için, şehrimin geleceği için projelerim hazır ve ben de her zaman göreve hazırım dedi; 2009 seçimleri için yine siyaset arenasında.

 Tam bir Başbakan aşığı… Erdoğan’ın olduğu her yerde kendisinin de sonuna kadar var olacağını sürekli satır aralarında ifade eden Seyis, o nedenle midir bilinmez, partisinin İl Genel Meclisi Adayı olarak gösterildi. O, “Durmak yok, yola devam” dedi ve aday arkadaşlarıyla birlikte dağ taş Akçaabat’ı arşınlamaya başladı. Köy ve belde ziyaretlerinde yaptığı konuşmalarla kalabalıklara Genel Başkanı Recep tayip Erdoğan’ı en iyi şekilde anlatarak oy isteyen Halil Seyis, AK Parti’nin sadık bir neferi olduğunu koşulsuz ortaya koymasıyla partililerinin de gönlünde taht kurmasını bildi.

Onu son günlerde şiir okuyucusu olarak tam bir “aşk adamı” kimliğiyle de izliyoruz; “Bülbül” onun dilinde daha bir farklı şakırken, “Sakarya Türküsü” ile Sakarya daha bir coşkun akıyor.

Birileri O’na farklı yaftalar takmaya çalıştıysa da sağduyu sahibi Akçaabatlı Halil Seyis’in kim olduğunu artık çok iyi biliyor. Bir karıncayı dahi incitemeyecek kadar naif, latif ve sözünün eri bir kimlik ve kişilik olarak her adımıyla gönüllerde büyüyor. Birilerinin küçük gönlüne sığacak kadar da büyüyor.

İşte burası sözün bittiği yer…