Televizyon ekranlarından seslendirilen grip salgınlarında bağışıklık sistemi güçlendirici bitkiler hakkında birkaç şey de biz söyleyelim istedik.

   Bir kere bağışıklık sisteminin ne kadar güçlü olup olmadığından önce bağışıklık sisteminin virüs ve bakteriler ile mücadelesinde gerekli olan mücadele elemanlarının üretildiği karaciğer ne durumda önce buna bakmak lazım.

Sık yemek yiyor muyuz, karışık ve organizmaya zıt yiyecekler mi tüketiyoruz, yoksa fast food tarzı mı yiyoruz, market tarzı gagalar mı tüketiyoruz; biz önce kendimize sormalıyız ne yiyoruz?! Yediğimiz zararlı yiyecekler ile karaciğerimiz ne durumda bunu bir kontrol edelim. Önce yapmamız gereken vücudu hastalıklara hazır hale getirmek; ondan sonra bakalım ne kullanırız, hangi bitkiyi yeriz, hangi ilacı kullanırız?

Kullandığımız bütün antibiyotikler, kolesterol ve tansiyon ilaçları bağışıklık sistemini çökertir. Çünkü bu tür ilaçlar devamlı bağışıklık sistemi ile savaş halindedir. Bağışıklık sistemini baskılayarak etki alanlarında başarı sağlarlar. Dolayısıyla onlar bağışıklık sisteminin düşmanıdır. Depresyon ilaçlarını söylemeye gerek bile yok. Psikolojisi bozuk insanlar için bağışıklık sistemi çok düşük seyreder. Lokman Hekim’in sözünü bu çerçevede hatırlatalım. Hastalanmak istemiyorsanız; “Ayağını sıcak tut başını serin, kendine bir iş bul, düşünme derin derin.”

Çörek otu; daha önce bu köşede onun ne kadar bağışıklık sistemini olumlu yönde etkilediğini yazmıştık, hatta Peygamber Efendimizin onun için “ölüm hariç her derde devadır” dediğini ve birçok araştırma yapan üniversitenin araştırma sonuçlarını yayınlamıştık.

Çörek otu siyah bir tohumdur. Öğütülerek günde iki tatlı kaşığı kadar alınması tavsiye edilir. Biz çörek otunun bu tür kullanımından ziyade çörek otu yağının alımını tavsiye ederiz. Özellikle çocuklar için günde bir çay kaşığına yakın çörek otu alımı ile 15 günde görülecek ki bağışıklık artık devrede ve çocuk eskisi gibi az bir rüzgârdan hemen hasta olmuyor.

 Arı poleni, arı propolisi ve arısütü yine bu tür salgınlarda evde başucu ilaçlarıdır. Olmazsa olmazlardır. Şöyle ki, gribin hemen başlarında burun sulanmaya, burun mukozu akmaya başladığında yoğun bir arı sütü ve propolis alımı ile görülecek ki burnun ve ağzın etrafında uçuklar oluşmuş, virüs buralardan vücut tarafından dışarı atılmakta, bağışıklık mükemmel bir şekilde çalışmaktadır. Tecrübe ile sabittir. Çocuklar için macun şeklinde bu tür ürünlerimiz mevcuttur. Bebekler ve 1-2 yaş çocukların kullanımı için arı sütü ve propolisi şurup kıvamına getirdik, yakında piyasaya patentli bir şekilde süreceğiz inşaallah.

 Zencefil; yine daha önce bahsetmiştik, tereddütsüz bir bağışıklık sistemi güçlendiricisidir. Zencefilin Kur’an’da zikredilmiş şifa verici özelliği asırlardır gelen aktarımlarla da bildirilmiştir. Tartışılmaz bir bağışıklık sistemi güçlendiricisi, akciğerlerdeki balgamı atıcı, iştahı açıcı, ateş düşürücü özellikleri vardır.

Domuz gribinde burun içi ve ağız içinin virüslerden temizlenmesi çok önemlidir. Kısa yoldan hastalığın seyri hafifletilebilir. Bunun için; 1 çay bardağı elma sirkesi, 1 tatlı kaşığı tuz, 1 tatlı kaşığı karbonat, 1 çay bardağı su ile hepsi karıştırılarak gargara yapılabilir. Burun için, gülsüyü 5’er damla damlatılır; ayrıca, nane buğusu yapılır.

Çocuk ve bebeklere en güzel damla, hakiki gülsuyudur. Bunu ben, bitki ile tedavi ilmini bana öğreten ustam Elazığlı Hacı Niyazi Efendi’den duymuştum. Gülün faydası saymakla bitmez. Ege Üniversitesi ilaç araştırma geliştirmede yapılan araştırmaya göre gülün bütün antibiyotik ve anti viral ilaçlar ile kıyaslandığı zaman 20-30 kat daha güçlü etki gösterdiği deneysel olarak ispatlanmıştır. Bu araştırma ve deney sonuçlarını merak edenlere işyerimde bu sonuçları gösterebilirim. Bu araştırmalar yayınlanmıştır.

 Ayrıca büyüklerde ağız içi temizliği için bir tutam karanfil bir miktar suda kaynatılır, kaynara çıkınca içerisine bir yemek kaşığı şap atılarak bir gece ayazda bekletilir. Bu karışım süzdürülerek diş fırçası yardımı ile diş ve diş etlerine tatbik edilir.