ANA BABA HUKUKU

Rabbim, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi yaşlanırsa, kendilerine “öf” bile deme diyor; onları azarlama; ikisine de güzel söz söyle. Onlara şefkat, tevazu ile kol kanat ger ve şöyle diyerek dua et: “Yarabbi! Küçüklüğümde onlar beni nasıl özenle yetiştirmişlerse, şimdi de sen onlara (öyle) rahmet et!” (17/İs-ra, 23-24)

Şu beş şeyin cezası dünyada hemen verilir: Zulüm yapmak, hainlik etmek, anne babaya eziyet etmek, akrabalarla ilişkiyi kesmek, yapılan iyiliği görmemek. (Camiü's-sağır, 3-2075)

Bizi karnında dokuz ay taşıyan, dünyaya gelmemize vesile olan, uykusunu bölüp bizleri sütüyle besleyip büyüten, iyi bir öğrenim almamız ve iş güç sahibi olmamız için gayret eden, askere yollayıp arkamızdan gözyaşı döküp bekleyen, çoluk çocuk sahibi olmamızı arzulayan, servet kazanıp daha iyi bir hayat yaşamamız için harcama yapmayıp servet biriktiren, zaman zaman geleceği konusunda endişeli olup “büyüyünce beni bakacak mısın” diye serzenişte bulunan, sağlıklarında pek kıymetlerini bilmediğimiz, vefatlarında yeri doldurulamayan anne ve babalarımızın hukukundan bahsedeceğim.

Anne babaya iyi davranmayı Cenab-ı Hakk bizlere emretti. Onlara öf bile denilmeyecek, azarlanmayacak, tatlı ve gönül alıcı şeyler söylenecek ve nasıl dua edileceğini bizlere bildirmiştir. Bizlerde bu şuur ve anlayışla ilişkilerimizi devam ettirmeliyiz. Çünkü Cenab-ı Hakk'ı memnun eden şeylerden biri, insanın anne ve babasına iyilik ve itaat etmesidir. (Müslim, iman 137-139)

Değerli okuyucular!..

İslam aileye ve onun temel iki direği olan anne babaya büyük ö-nem vermiş; sağlıklı ailelerden oluşan toplumun sağlıklı olacağını ifade ederek bu konuda da önemli prensip vazetmiştir.

Allah hakkından sonra anne baba hakkının geldiğini zikreden Peygamberimiz “Cennet de annelerin ayakları altına serilmiştir” buyururken; Kur'ân-ı Kerim'de ise şu ayetler aynı konuya verilecek önemi vurgular:

 “De ki, gelin, Rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyalım. Ona hiçbir şeyi ortak koşmayın, ana babaya iyilik edin.” (6/En'am, 151)

“Biz insanlara anasına babasına iyilik etmelerini tavsiye ettik. Anası onu zahmetle taşıdı ve zahmetle doğurdu. ana karnında taşıması sütten kesilmesi otuz ay sürdü.(46/Ahkaf, 15)

“Bana ve ana babana şükret, dönüş banadır.” (31/Lokman, 14)

Bir insanın en yakını anne babasıdır. Her iyilikte olduğu gibi, dualarımızda da önceliğin onlara verilmesi gerektiği de yine Kur'ân-ı Kerim'de şu ifadelerle belirtiliyor:

“Ey Rabbim! Amellerin hesap olacağı gün, beni, anamı, babamı ve bütün müminleri bağışla! (14/İbrahim, 41)

“Rabbim, beni gerek bana, gerek anne babama verdiğin nimete şükretmeye ve hoşnut olacağın iyi şeyler yapmaya muvaffak kıl.” (27/Neml, 19)

 Ana babaya karşı gelmek çok büyük günahtır. Peygamber Efendimiz en büyük günahları sayarken, ilk olarak Allah'a isyan etmeyi, ardından da ana babaya karşı gelmeyi zikretti. (Tirmizi, Tefsir, 4/6) Evet, büyük günahların en büyüğü, Allah'tan başkasına ilah diye tapmak ve ana babaya saygısızlık yapmaktır. (Tirmizi, Şahadat 3, Birr 4, Tefsir 4/5)

Allah Teala, ana babaya itaatsizlik etmeyi kesinlikle yasaklamış-tır. (Müslim, Akdiye, 10-14.) İşte bu sebeple anaya babaya karşı gelen kimse cennete giremeyecektir. (Darimi, Eşribe 5)

Öyle ise bizler onlara “öf” demeyeceğiz, azarlamayacağız, yumuşak sözlü ve tatlı dilli olacağız. Onlara karşı merhametli ve tevazu ile muamele, dua ve niyazda bulunacağız. Çünkü onlar bize çok karşılıksız iyiliklerde bulunmuşlardır.

Anne ve babası yanında ihtiyarladığı halde onları razı etmek suretiyle cennete giremeyen kimseyi yeren (Camiü's-sağır, 3-2271) Peygamberimiz “Anne ve babasına razı eden Allah'ı razı etmiştir. Anne ve babasını kızdıran Allah'ı kızdırmıştır. (Camiü's-sağır, 3-3553) buyuruyor. Unutulmamalıdır ki dünya ve ahiret saadeti anne baba duası ile kaimdir.

 Değerli okuyucular!..

Evladın ana babaya karşı görevi, onların ölümüyle bitmez. Ölümünden sonra da devam eder.

Sahabenin Peygamberimize “Anamla babam öldükten sonra ona yapabileceğim bir iyilik var mı?” şeklindeki sorusuna Peygamber Efendimiz şu cevabı verdi: “Evet, onlara dua eder ve günahlarının bağışlanmasını dilersin, vasiyetlerini yerine getirirsin, akrabasını koruyup gözetirsin, dostlarına ikramda bulunursun.” (Ebu Davut, Edeb 120)

Kur'ân-ı Kerim evladın ana babaya nasıl dua etmesi gerektiğini öğretirken (17İsra, 24 ve 14/İbrahim, 41), Peygamberimiz de onlar için sadaka vermesi gerektiğini, onların adına yapılan hayırların sevabının da ruhlarına ulaşacağını beyan etmiştir. (Müslim, Zekat, 51)

Annemiz, bizler için istirahatından, sıhhatinden, yeme içmesin-den fedakârlık yapmıştır. Anne ve babamızın bilgisizce yaptığı hataları büyütüp onlara saygıda kusur etmeyeceğiz. Haklı da olsak, haksızlığa da uğramış olsak, anne ve babamızla ilişkilerimizi koparmayacağız, iyi geçineceğiz ve onları incitmeyeceğiz. Uzak yakın demeden her türlü haberleşme araçlarıyla görüşmeye, aramaya, hal ve hatırlarını sormaya, bir ihtiyaçları varsa elimizden geldiğince ilgilenmeye ve yardımcı olmaya Allah için devam edeceğiz. Belki hatalarımız olmuştur; onlara karşı gönüllerini almaya ve helalleşmeye bakacağız. Olumsuzluklarla karşılaşırsak nezaketimizi ve saygımızı asla bozmadan iyiliklere devam edeceğiz.

Yazıma bir hadis-i şerifle son vermek istiyorum:

Peygamber Efendimize bir adam gelerek “Bana ne emreder-siniz?” dedi.

Peygamber-i Zişan Efendimiz, “Annene iyilik etmeyi” buyurdu.

Adam aynı soruyu yine sordu. Peygamber Efendimiz yine “Annene iyilik etmeyi” buyurdu.

Bu soru ve cevap dört defa tekrarlandı.

Adam beşinci kez yine sordu. Peygamberimiz “Babana iyilik et” buyurdu. (Buhari, Edebü'l-Müfred, Cilt: 1, Hadis No: 6)

 

Önceki ve Sonraki Yazılar