AKÇAABAT’A DAİR.

AKÇAABAT’A DAİR.

Akçaabat’ın çehresi değişiyor!

Akçaabat’ın öncelikleri değişiyor!...

Akçaabatlı değişiyor!

Akçaabat değişiyor!...

Akçaabat 70’li -80’li yıllarda Nice benzeri bir kasabaydı.

Bir Alman turist her yıl gelir, tatilini Akçaabat’ta geçirirdi.

Sahildeki gazinoda akasyalar altında oturur, yemyeşil bahçeleri, masmavi denizi seyrederdi.

Sakin, huzur dolu, göze hitap eden, güzel mi güzel bir mekandıAkçaabat!..

Bu günkü kabuk değiştirmiş şekliyle, kalabalığa, yapılaşmaya, güya modern, çağdaş bir yapıya dönüşmediği yıllarda, güzelliği Avrupalı tarafından da bilinirdi yani…

Şimdi, bir nebze de olsa, o eski güzelliği geri getirmek için çalışılıyor, makyajlanıyor…

Yeni projeler, yeni alanlar değerlendiriliyor!

Akçaabat bir sanayi kenti olamayacağına göre, doğal hali ve güzelliğiyle turizme yöneliyor…

Sevindirici elbette bu!..

Bir şeye karar vermek ve onu uygulamak doğru karar.

Bu arada turizm bilincini geliştirmek, kalifiye eleman yetiştirmek de önemli.

Tesisler yapılır, açılır ama işleteceklerin tutumu, tavrı, işletme bilgisi, hitabı da çok önemli!..

Çabuk küser turist!..

Keyif alacağı, huzur bulacağı, ihtiyaçlarını rahatça karşılayabileceği güvenli ortamlar arar…

Akçaabat ve Akçaabatlı gelişime müsait!

Allah’ın verdiği doğallığı ve güzelliği iyi kullanmasını bilirsek, neden olmasın?..

İklim değişiyor!

Artık Antalya’yı aratmayan, uzun süreli yaz mevsimimiz var.

Yağmurlu havamız bir başka güzel..

Denizimiz, ormanlarımız, yeşilliğimiz, yaylalarımız harika…

Gerekli ilgiyi gösterip, yatırımı da yaparsak tamam…

Bu arada yöresel el sanatlarımızı, folklorumuzu, alaturbilerimizi ve yemeklerimizi devreye sokmak gerek tabi…

Baksanıza dünyanın en meşhur otelleri yatırım yapıyor yöremize…

Kokuyu almışlar, değeri görmüşler, geleceği okumuşlar…

Konaklama tesisi eksikliği gideriliyor artık.

Dünyada her yıl kruvaziyer turizmi artıyor.

Neden yöremize de koca koca gemilerle gelip, Allah’ın bahşettiği güzellikleri, yeni bir kültürü, yeni mekanları görmek istemesinler?..

Arap ülkelerinden akın var zaten!..

Tanıtım ve reklamı da hallettik mi tamam…

Atatürk’ün dediği gibi; “Bu vatan, çocuklarımız ve torunlarımız için cennet yapılmaya layıktır.”

İnsan yaşadığı, var olduğu yere değer katmakla, kendine de değer katar!

Dünden bugüne Akçaabat sempozyumu yapılacak, dünden bu güne Akçaabat gözler önüne serilecek.

Çok güzel bir olay!

Keşke orada olabilseydim de katılıp, dinleyebilseydim.

Bilgi edinme, düşünme, sahiplenme ve gelecek adına çok güzel girişimler bunlar.

Hayırlı olsun ve katkıda bulunan herkese Akçaabat adına teşekkürler!

Akçaabat adına, geçmiş ve gelecek için değerlendirmelerde bulunmak, yol çizmek, ufuk açmak adına güzel bir olay bu.

Amacına ulaşmasını diliyorum!..

Sonuç, herkesi mutlu ediyorsa, yapan da, yaptıran da bahtiyar olur!

Köftemizi, yeni açılan salonlarla büyükşehirlere taşıyoruz.

Ama bu işi bir sanayi haline getirebilelim istiyorum.

Akçaabat menşeli, üzerinde “Made in Akçaabat” yazan halis Akçaabat Köftesinin, büyük marketlerin raflarında yerini almasını istiyorum…

Bunu başarabilirsek, buna paralel birçok iş imkânı da doğar.

Zor mu?..

Mesele, herkesin faydalanabileceği bir şey ortaya çıkarmak, sadece kendine değil, topluma çalışmak!..

 

Birlikte düşünüp, birlikte hareket etmekle başarılamayacak hiçbir şey yoktur!..

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.