Berkant PARLAK
Bu dille iktidar olacağınızı mı sanıyorsunuz?
CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, geçtiğimiz günlerde tuhaf bir çıkışta bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yabancı yatırımcıları Türkiye’ye davet etmesinin ardından Türkiye’nin güvenli olmadığını iddia eden Pekşen, “Türkiye’de hiç kimsenin can ve mal güvenliği yoktur. Yerli yatırımcıların kaçmaya çalıştığı, yandaş olmayanın mal varlığına el konulduğu hukuk güvenliği olmayan bir ülkeye yatırım yapacaklar sıraya girsin.” dedi.
Pekşen, yanlış anlaşıldığını yahut kastının farklı şekilde olacağını bir şekilde izah etmeye çalışıp -bu da pek tutarlı olmaz ama- düştüğü noktadan geri dönmek yerine sözlerini savundu. Cumhurbaşkanı, Pekşen’e “mankurt” yakıştırmasında bulundu. Pekşen de “sensin o, sensin o” minvalinde bir yanıt verdi.
En basit hâliyle Erdoğan yabancı yatırımcıya “gel” diyor, Pekşen “gelme” diyor. Peki, bu tabloda yabancı yatırımcı ne düşünür? Türk milleti ne düşünür?
Evet, Türkiye’nin içinde bulunduğu politik iklimden ötürü yatırımcı kaçmış olabilir. Gelmeye de yanaşmayabilir. Ancak bu konunun “izah ediliş” şekli kesinlikle bu değildir. Hem de net bir şekilde değildir.
Kusura bakmasınlar ama CHP ya da Sayın Pekşen bu şekilde “sevimli” olabileceklerini sanıyorlarsa yanılıyorlar. Bu dil ne siyasetin pratiğine uygundur ne de vatandaşın anlayışıyla örtüşmektedir!
***
Bahçeli’ye de hesap sorabiliyor musunuz?
MHP Akçaabat İlçe Başkanlığı, Akçaabat Belediye Meclis Üyesi Hasan Doğan hakkında “partiye sormadan AK Parti ile ittifaka girerek encümen üyeliğine seçildiği” gerekçesiyle disiplin süreci başlattı. Edindiğimiz bilgilere göre Sayın Doğan’ın partiden ihracı isteniliyor.
Konuyla ilgili MHP Akçaabat İlçe Başkanı Âdem Çelik, MHP’nin AK Parti ile yalnızca “Cumhur İttifakı” yaptığını yerelde hiçbir ittifakın olmadığını belirterek Doğan hakkında işlem başlatıldığını açıkladı.
Meclis Üyesi Doğan’la İlçe Başkanı Çelik’in, Alparslan Türkeş’in anısına düzenlenen mevlit çıkışında tartıştığını da duydum. Ne kadar doğrudur bilemiyorum.
İddialar doğruysa Sayın Doğan’ın “usulü” tartışılabilir ancak MHP yönetimine şunu sormak istiyorum:
Belediyede görev almak için ittifak yaptığını iddia ettiğiniz Hasan Doğan’a hesap sorabildiğiniz gibi aynı partiyle daha büyük ittifaka giren Bahçeli’ye de hesap sorabiliyor musunuz?
Yanıtınız evetse hakkaniyetinizden şüphe etmeyiz. Ama hayırsa takdir okuyucularındır. Bu konuda yorum yapmayalım.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.