HABER VE FOTO:Derviş ALTUNTAŞ

Akçaabat Belediye Başkanı Şefik Türkmen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Trabzon Valiliği ile yaptıkları ortak proje kapsamında, 1998'de sit alanı ilan edilen Orta Mahalle'de, tarihi evlerden 3'ünün ev sahibiyle anlaşma sağlandığını, bu evlerin orijinaline uygun restore edilerek Trabzon turizmine kazandırılacağını söyledi.

Mahallede yer alan 96 evin 34'ünün tescil edildiğini belirten Türkmen, ''Geriye kalan evlerin çoğu, ev sahiplerince terk edilmiş durumda. Bakımsız durumda olan bu evler, ilçe ve Trabzon turizmi için büyük önem taşıyor. O nedenle tarihi Orta Mahalle'yi bu projeyle ayağa kaldırmayı hedefliyoruz'' dedi.

Türkmen, evlerin yanında sokak yapıları, merdivenleri, duvarları ve çeşmeleriyle de Osmanlı mimarisini yansıtan mahallenin kaybolmaya yüz tutan değerlerini ortaya çıkarmaya çalıştıklarını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Orta Mahalle'yi, yaşayan bir yer haline getirmeyi amaçlıyoruz. Evlerden üçünün sahipleriyle anlaşma sağladık ve protokol yaptık. Aslına uygun hale getireceğimiz bu evlerde, kültürümüzü turistlere tanıtacak çeşitli aktiviteler yapacağız. Bu evler birer 'Akçaabat Evi' kimliğine bürünecek.''

Restore edecekleri evlerde, yöresel el sanatlarından ilçenin önemli bir markası olan Akçaabat köftesine kadar birçok değerin yer alacağını kaydeden Türkmen, ''Bu projenin hayata geçirilmesinde, Trabzon Valisi Recep Kızılcık'ın katkısı büyük. Sayın Valimiz de kaybolmaya yüz tutmuş bu evleri kurtarmamız için büyük gayret sarf ediyor. Projeyle Orta Mahalle'nin Trabzon ve Akçaabat turizmine önemli bir ivme kazanacağına inanıyoruz'' dedi.

ORTA MAHALLE  

Akçaabat'ın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Orta Mahalle, 19. yüzyıl sivil Osmanlı mimarisinin örneği olan evleri, sokakları, merdivenleri, duvarları ve çeşmeleriyle tarihi karakterlerini bugüne aktarabilmiş nadir yerleşim yerlerinden biri olma özelliğini taşıyor.

Tarihi dokusu tek tek evler olarak değil, sokak ve mahalle ölçeğinde bütünlük gösteren Orta Mahalle, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunca 1998 yılında sit alanı ilan edildi. Sit alanı içinde, geçmiş kültürlerin ürünlerinden ve anıtsal mimarlık örneklerinden olan Saint Michael Kilisesi, bu kilisenin 100 metre uzağında bir şapel ve bugün Fevzipaşa İlköğretim Okulu olarak kullanılan kilise okulu ile 100'e yakın ev yer alıyor.    

Mahalledeki tarihi evlerin birçoğu, sahiplerinin terk etmesi sonucu bakımsızlık ve ilgisizlik nedeniyle yıkılmaya yüz tutuyor.