Trabzon Belediyesi, Türkiye Yazarlar Birliği ve Karadeniz Yazarlar Birliği'nin ortaklaşa düzenledikleri ve Şemsettin Bayram'ın konuşmacı olarak katıldığı “21. Yüzyıl’da Mehmet Akif’i Anlamak” adlı program Hüseyin Kazaz Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi.

Etkinliğe Trabzon Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Turan, Trabzon İl Kültür ve Turizm Müdürü İsmail Kansız, Türkiye Yazarlar Birliği Trabzon Şube Başkanı İbrahim Sağlam, Karadeniz Yazarlar Birliği Trabzon Şube Başkanı İsmail Fandaklı, bürokratlar, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

Programın açılışında konuşan Trabzon Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Turan “İstiklal Marşı'nı yazsa yazsa ancak Mehmet Akif Ersoy yazabilirdi” diyerek Akif'e karşı olan sevgisini dile getirdi. Turan, “O bir şair, o bir yazar, o bir entelektüel ve aynı zamanda o bir milletvekili. O’nu ne kadar anlatsak azdır. Anlatamayız da. Ölümünün 74. yıldönümünde Mehmet Akif Ersoy'u saygı, şükran ve minnetle anıyorum.” şeklinde konuştu.

Bir öğrencinin istiklal marşını okumasıyla devam eden programa konuşmacı olarak katıla n Şemsettin Bayram Milli mücadele şairi Mehmet Akif’i anlattı.

Bayram, Akif'le Atatürk'ün İstiklâl mücadelesindeki birlikteliklerinden söz ederek konuşmasına başladı ve şunları söyledi:

“Akif'le Atatürk milli değerler uğruna kendini feda etme bakımından tam bir uyum içindedir. Akif mücadelenin alt yapısını oluşturur;  halkı bu mücadelenin Allah için yapıldığına inandırır. Halkla askeri deha olarak gördüğü Atatürk arasında güçlü bir bağ kurar. Atatürk, sarsılmaz inancına güvendiği Akif'in sağladığı bu ortamı en iyi şekilde değerlendirir ve zafere ulaşır.”

Safahat'ın “hayatın evreleri” anlamına geldiğini, içeriğinin de bu anlamla örtüştüğünü söyle-yen Bayram, eserde en önde gelen konunun, dinin Asr-ı Saadet’ten uzaklaştırıldığı, teslim olunan değil teslim alınan bir din haline getirildiği konusu olduğunu söyledi. Bayram, “Akif Safahat'ta Asr-ı Saadet'teki dinin,  beyinlerine nakşedilen toplumun bütün dünyaya sahip olacağını bunun için de öze dönmemiz gereğini vurgular. Bu bağ-lamda özellikle çalışma, kaza kader, bilim, aile hayatı gibi konuların Kur'an’ın yeniden yorumlanarak asli şekilde ortaya çıkmasını ister.” şeklinde konuştu.

Kur'an meali konusunda ise Akif'in meali, tefsirle birlikte basılması şartıyla Diyanet'e verdiğini; ancak Türkçe namazın gündeme gelmesiyle eseri geri aldığını söyleyen Bayram, daha sonra Türkçe namazdan vazgeçildiğini ve 1935'te Türkçe namazı öngörmeyen tefsirin basılmasından Akif'in hastalığı nedeniyle haberdar olamadığı, aksi halde meali bastıracağını ilave etti.

Konferansın sosyal temanın işlendiği bölümünde Bayram, Akif'in yöneticilerden değil daima halktan yana olduğunu, bu bağlamda adaletle özdeşleşen Hz. Ömer'i dahi sorguladığını sözlerine ekledi.

Bayram konuşmasını Mehmet Akif Ersoy’un aziz naşına resmi kurumlar değil ama bu ülkenin vatanperver gençliğinin sahip çıktığını, bugün de onların sahip çıktığını yarın da onların sahip çıkacaklarını söyleyerek bitirdi.

Programın sonunda anma törenin katılan okulların temsilcileriyle, konuşmacı Şemsettin Bayram'a katılarından dolayı teşekkür belgesi verildi.