Geçtiğimiz sezonun ortasında takımın başına Ersun Yanal'ı getirerek önemli bir revizyona giden Trabzonspor, özelikle sezon başında yaptığı flaş transferlerle adından bolca söz ettirdi.

 En büyük merak konusu istediği futbolcuları takıma aldıran Ersun Yanal'ın, Trabzonspor'a şampiyonluk sevinci yaşatıp yaşatmayacağı. Kurulan kadro bunun mümkün olduğunu gösteriyor. Nitekim taraftarın kamp döneminhdeki müthiş ilgisi, tüm Trabzonspor camiasının bu sezon için gelecek şampiyonluğa gerçekten inandığını gösteriyor. İşte tüm bu gelişmeleri Sporx editörü Yasin Tunç sizler için değerlendirdi. İşte Yasin TUNÇ'un kaleminden yeni sezonda Trabzonspor…

KARADENİZ FIRTINASI YENİDEN ESİYOR

Karadeniz Fırtınası, 2008-2009 sezonuna tam 17 transfer bombasıyla giriyor. Tarihinin en iddialı kadrolarından birini kuran Trabzonspor eski parlak günlerine dönmek için tüm imkanlarını seferber etti. Bakalım bordo-mavililer önümüzdeki sezon, Ersun Yanal önderliğinde Trabzon'a kupa getirmeyi başarabilecek mi?

Geçtiğimiz sezona çok da iyi bir giriş yapamayan Karadeniz ekibi, Sivasspor maçında yaşadığı olumsuzluklarla ilk haftadan 3-0 yenik ilan edilmişti. İlk yarıda oynadığı 18 maçtan 6 galibiyet çıkartabilen Trabzonspor lige erken havlu attığının sinyalini veriyordu. Özellikle deplasman maçlarında kaybedilen puanlar uzun lig maratonunda derinden yaralamıştı bordo-mavilileri.

YENİ TRANSFERLER YENİ HEYECANLAR

Trabzonspor Sadri Şener başkanlığında geçmişe sünger çekerek, iddialı bir bütçeyle yeni takımını oluşturmaya başladı. Galatasaray'ın Kamerunlu yıldızı Rigobert Song'u, Kayserispor'un gözde forveti Gökhan Ünal'ı, Bursaspor'un kaptanı Egemen Korkmaz'ı, Manisaspor'un genç yeteneği Selçuk İnan'ı, Gençlerbirliği'nin yırtıcı oyuncusu Promise Isaac'i ve Fransa Ligue 1 takımı Lille'in başarılı file bekçisi Tony Silva'yı renklerine bağlamayı başaran Trabzonspor, ligde fırtınalar estirecek gibi gözüküyor.

KALE EMİN ELLERDE

Brezilya'dan büyük umutlarla transfer edilen Jefferson'un bir türlü kalede güven verememesi, genç file bekçisi Tolga Zengin'in de tecrübesizliği, Trabzonspor'un zor gol attıkları bir sezonda kolay goller yemelerine sebep oldu. 2008-2009 sezonunda her mevkide revizyona giden bordo-mavililer kaleyi Fransa'nın Lille takımının tecrübeli file bekçisi Tony Sylva'ya emanet etti. Senegalli oyuncunun Fransa Ligi'nde gösterdiği performans ortada. Yıllarca Fransa Ligi'nde kaleyi korumak kolay değil. Önümüzdeki sezon Trabzonspor'un nokta transferlerinden bir tanesi olduğunu ispatlamak zorunda; çünkü Karadeniz ekibinde bu sene hayaller çok büyük.

DEFANSTA TECRÜBELİ SONG

Trabzonspor'dan Erdinç, Oumar, Kürşat, Tolga, Çağdaş gibi defansif yönü kuvvetli oyuncular geldi geçti. Büyük umutlarla transfer edildiler, ama savunmada bir türlü istenilen performansı gösteremediler. Yıllardır bordo-mavili takımın sıkıntısını oluşturdu bu defans bloğu. Bir türlü defansı toplayacak bir futbolcu bulunamadı. Brezilyalı Fabiano Eller gibi, Sırp Milan Stepanov gibi kaliteli isimler de Trabzonspor'da oynadılar ama bir türlü dikiş tutturamadılar. Stepanov Porto'ya, Eller'de Atletico Madrid gibi büyük kulüplere transfer olmuşken, neden Trabzonspor istenilen verimi alamadı bu futbolculardan.

Başkan
Sadri Şener artık bu karmaşaya son vermeyi kafasına iyice yerleştirmiş ki, Galatasaray'dan Rigobert Song'u defansın göbeğine transfer etti. Bordo-mavililer hırslı, mücadeleci ve takım oyununu seven Kamerunlu yıldızı kadrosuna katmasının faydasını sezon içerisinde görecek. Song'u gittiği kulüplerin taraftarlarının çok sevmesinin elbette birden fazla sebebi var ve tecrübeli futbolcu bir seyircinin takımından beklentisini çok iyi biliyor. Ben onu Trabzonspor'un en başarılı transferlerinden biri olarak nitelendiriyorum.

ERSUN YANAL RİSK SEVİYOR

Genç teknik direktör gittiği takımlarda her zaman göze hoş, ofansif oyunu daha fazla düşünen ve sürekli gol arayan bir ekip yaratmaya çalıştı. Genelde inişli-çıkışlı bir grafiğe sahip olan Yanal'ın önümüzdeki sene Trabzonspor'da işi daha da zor. Bu kadar transferin karşılığını bekleyen büyük bir Trabzonspor camiası var. Takımını çok ofansif oynatması bazı maçlarda Yanal'ın başına büyük dert açıyordu. Song ile yumuşak karnı olan defansını daha güçlü bir hale getirdi. Muhtemelen Egemen ile defanstaki kilit ikiliyi oluşturacak Kamerunlu oyuncu bakalım göstereceği performansla Yanal'ın yüzünü güldürebilecek mi? Trabzonspor takım olarak tam oturmadığı için sezon başı eksiklikleri göze çarpabilir ve hoşgörülebilir. Fakat bu sezon için Ersun Yanal'ın elinde daha güçlü ve genişlemiş bir kadro olduğu da unutulmamalı. Yanal'ın kafasındaki sistem ve elinde bulundurduğu alternatifli kadro Trabzonspor'u yıllardır özlemini çektiği şampiyonluğa ulaştırabilir.

HÜSEYİN ÇİMŞİR ÇOK AĞIR

Kaptan Hüseyin Çimşir bildik bileli ağır bir futbolcu. Savunma yönünden bir problem oluşturmasa da ofansif bir takım hüviyetinde oynayan Trabzonspor için büyük bir sıkıntı oluşturuyor.

Hüseyin klasik bir biçimde savunma önünden ayrılmıyor. Böyle olunca takım hızlı olarak karşı alana geçemiyor. Trabzonspor, Hüseyin'i stopere alıp, orta alana iki yönlü oynayacak bir futbolcu eklerlerse daha güçlü olur. Ki  Egemen Korkmaz ve Selçuk İnan bu bölgeye alternatif olarak sunulabilecek oyuncular. Ama Trabzonspor gibi büyük bir kulüpte ve özellikle kaptan Hüseyin'in oynadığı mevkide başka bir oyuncunun şans bulması oldukça zor gözüküyor.

BARIŞ, GİRAY VE ADNAN FORMAYI ZORLUYOR

Trabzonspor'da genç futbolcular ise Yanal'ın gözüne girebilmek için ellerinden geleni yapıyor. Bordo - mavili takımda bu futbolcuların dışında Barış, Giray ve Adnan performanslarıyla formaya yakın isimler olarak gösteriliyor. Bu arada milli takıma giden sekiz futbolcunun yokluğunda tekrar takıma dahil edilen 5 genç futbolcu Yakup, Sami, İsmail, Buğra ve Eren'in durumundaki belirsizlik sürüyor. Ersun Yanal'ın bu futbolculardan nasıl yararlanacağı ise tam bir merak konusu oluşturuyor.

Trabzonspor'un genç futbolcusu Barış Memiş, Almanya kampında gösterdiği performans ile göze batmıştı. Hazırlık maçlarında oyuna sonradan girdiği bölümlerde takımı ateşleyen isimlerden olan genç futbolcu, Ümit Milli Takıma da çağırılınca Yanal'ın yeniden gözüne girmeyi başardı. Sezon öncesi yapılan Gerede kampında iki kez idmana geç kaldığı gerekçesi ile Yanal tarafından sert bir dille azarlanan Barış, disiplinli olursa ilk 11'de kendine yer bulabilir.

YENİ TRANSFERLERİN UYUM SÜRECİ

Bordo-mavililer transfer sezonu açıldığında adeta futbolcu taarruzuna geçti. Beerschot'tan Gustavo Colman, Dinamo Zagreb'den Hrvoje Cale, Nijmegen'den Sami Büyüktopaç, Hamburg'tan Fatih Altundağ, Unterhaching'den Ceyhun Gülselam, Pazarspor'dan Ahmet Erdoğan ve Abdülaziz Solmaz, Altınordu'dan Yakup Bugün gibi adı duyulmamış ama yetenekli futbolcuları kadrosuna dahil etti. Şöyle bir gerçek var ki; yapılan transferler Trabzonspor için papatya falına da dönüşebilir. Yeni katılan oyuncular Trabzonspor gibi büyük bir camianın ağırlığını kaldırabilecekler mi? Ersun Yanal bu oyuncuları takıma monte edebilirse teknik direktörlük adına büyük bir iş başarmış olacak, ama rüzgar ya tersten eserse? Bordo-mavili camianın transferlerden sonra beklentileri o kadar büyüdü ki, dört gözle sezonun başlamasını ve Trabzonspor adına yakışır bir takım izlemek istiyorlar. Genç teknik direktörün bu beklentiler altında ezilmeden Trabzonspor'u korkulacak bir ekip haline getirmesi gerekiyor. Yeni transferler sezon öncesi kamp döneminde uyum sürecini kısmen de olsa atlattılar.

Görünen o ki, yeni oyuncuların tam olarak takıma oturması için biraz daha zamana ihtiyaç var. Ligin ilk haftalarını kayıpsız atlatmak Trabzonspor için çok önemli. Aksi takdirde ilk beş haftada alınacak kötü skorlar rüzgarın terse dönmesine sebep olabilir. Trabzonspor camiasının bu konuda biraz esnek davranması ve takımın uyum sürecini atlatmasına destek vermesi gerekiyor.

ALTERNATİFİ BOL BİR TAKIM OLUŞTU

Trabzonspor'da dev bir kadro oluştu. Artık her mevkinin bir yedeği var. Hatta bazı oyuncuların bir değil iki tane alternatifinin olduğu bir ekip söz konusu. Yapılan takviyeler formanın aslanın ağzında olduğunu gösteriyor. Bundan sonra takım içinde Umut Bulut'un Promise Isaac ve Gökhan Ünal gibi çok ciddi rakipleri bulunuyor. Geniş kadro olması genç oyuncular için şanssızlık olarak nitelendirilebilir, çünkü forma şansı bulamadıkları takdirde Anadolu kulüplerine kiralık olarak yollanacaklar. Yanal'ın elindeki geniş kadroyu nasıl kullanacağını, genç oyuncuları ne kadar değerlendirip değerlendirmeyeceğini, hak edene formayı verip vermeyeceğini sezon içerisinde göreceğiz bakalım.

GOL SIKINITISINA KÖKTEN ÇÖZÜM

Fatih Tekke ve Gökdeniz Karadeniz'in Rusya Ligi'ne transferinden sonra hucüm hattında büyük sıkıntılar yaşayan Trabzonspor,  Umut Bulut ve Gineli yıldızı İbrahim Yattara'dan sezon içerisinde bir türlü istediği verimi alamamıştı.

Geçtiğimiz sezon 44 gol atmayı başaran Trabzonspor, 4. büyük olma kimliğinden giderek uzaklaşıyordu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Gençlerbirliği gibi sınırlı bütçelere sahip takımlarla aynı gol oranına sahip olmaları bordo-mavililerin ligin ilk haftalarında zirveden uzaklaşmasına sebep oldu.

Kayserispor'dan Gökhan Ünal, Gençlerbirliği'nden Promise Isaac ile forvet hattını oldukça sağlamlaştıran Trabzonspor, Umut Bulut ve Yattara'nın da desteğiyle önümüzdeki sezon rakip takımların korkulu rüyası olmaya hazırlanıyor.

Ersun Yanal'ın atak futboluna ayak uyduracak oyuncularının yanına transfer edilen yetenekli oyuncular da eklenince, teknik direktörün ofansif anlamda elinde kozlar arttı. Ve bu durum Yanal'ın Trabzonspor'u çok daha fazla pozisyona girecek bir takım kimliğine bürünecek.

YATTARA'NIN PERFORMANSI ÇOK ÖNEMLİ

Trabzonspor camiasının sevgilisi İbrahim Yattara önümüzdeki sezon da takımın gözbebeği olacak. Her ne kadar 17 transfer yapılsa da Gineli yıldızın sahada göstereceği performans Trabzonspor'un kaderini belirleyecek. Geçtiğimiz sezon oynamadığı maçlarda bordo-mavililere ağır hasar veren tecrübeli oyuncunun eksikliği takım içinde her zaman hissedilmeye devam edecek. Fenerbahçe'de Alex, Galatasaray'da Arda Turan, Beşiktaş'ta Delgado'nun oynamaması nasıl takımdaki dengeyi bozuyorsa, Yattara da Trabzonspor'un can damarını oluşturuyor.

Rakip takımlar için her zaman çekinilen bir isim olan Gineli futbolcu, oyun disiplininden koptuğu anda takımını 10 kişi bırakma tehlikesiyle karşı karşıya getiriyor. Göze hoş gelen bir oyun sergilese de futbol bir sonuç oyunu. Eğer gol atamazsanız istediğiniz kadar iyi oynasanız da hanenize 3 puanı yazdıramıyorsunuz. Taraftar da göze hoş gelen oyunu galibiyetle taçlandıramadığınız zaman yine tepki verecektir. Bu açıdan İbrahim Yattara takım oyununa yakın bir performans sergilerse Trabzonspor'a daha çok yararı dokunacaktır.

EN BÜYÜK RAKİBİ KENDİ TARAFTARI

Trabzonspor Türkiye'de stadındaki tel örgüleri kaldıran kulüplerin başında geliyor. Hatta geçen sezon başında Sivasspor maçında çektikleri de ortada. Alacağı yüksek cezaları geçelim, küme düşürülmesi dahi gündeme getirildi. Bu sene takım iyi bir futbol sergileyecekmiş gibi gözüküyor, hatta şampiyonluk yolunda da iddialı transferlerle sezona 'merhaba' diyecekler.

Bu yeni kurulmuş takım şampiyonluk yoluna girdiği bir dönemde eğer Trabzonspor seyircisi provoke edilirse; işte o zaman rakiplerinin ekmeğine yağ sürülmüş olur. Ve sahada yenilmeyen Trabzonspor masada yenilmeye mahkum olur.  Trabzonsporlu seyirciler takımlarını destekledikleri müddetçe sezon boyu problem yaşamazlar. Aksine bu ateşli seyircisiyle Hüseyin Avni Aker Stadı'nı rakiplerine dar ederler. Şunu unutmayalım ki Trabzonspor takımının en büyük “rakibi” yine kendi taraftarı.

Kaynak:Yasin TUNÇ
             Sporx