Adalet ve Kalkınma Partisi Akçaabat İlçe Başkanı Ahmet Hüseyin Altıntepe'nin açıklamalarına İYİ Partiden cevap geldi.

İYİ Parti İlçe Başkanı Mustafa Mısır, yaptığı yazılı açıklama ile Altıntepe'ye cevap verdi.

Tarafsız habercilik gereği yapılan açıklamayı aynı şekilde yayınlıyoruz;

Siyaset yaparken insan başka bir noktaya evrilmemeli. İnsan olduğunu,bu toplumun bir parçası,bireyi olduğunu unutmamalı. Dolayısıyla siyasetin kutuplaştırıcı, ötekileştirici yanının yanı sıra egoları yüceltici yanını da tasvip etmemeli, içselleştirmemeliyiz. Aksi olunca ne ilke kalır ne de yaratılanın en şereflisi olma şanıyla nitelendirilen insanın bu mertebeyle ilişkisi kalır. Bu düsturla  Akp Akçaabat İlçe Başkanı Ahmet Hüseyin Altıntepe'nin bizi özne yaparak, güç gördüğü insanlara methiye dizmekten  fırsat bulduğu yerlerde de bize iftira atarak kamuoyunu meşgul ettiği metne cevap vermeye çalışacağım..

Sayın Cumhurbaşkanı'nın açıklama yaparak kamuoyuna duyurduğu Konut Projesiyle ilgili ilk anda basına verilen kontenjan listelerinde Akçaabat yoktu ve biz tepki gösterdik. Altıntepe'nin açıklama metninde en tepeden en dibe methiye dizdiği güç odakları belli ki ivedi bir şekilde devreye girdi ve Akçaabat sus payı ile payelendirildi. Lakin açıklanan kontenjanlar birebir resmileşirken listede olmayan Akçaabat sürpriz bir şekilde ve tamamen muhalefetin gayretiyle listeye girdi. Yani Altıntepe de bunu biliyor ve Akçaabat’ı listeye sokanların eline tutuşturdukları metin ile güya bizi boşluğa düşürdüğünü düşünüyor. Ağam,paşam diye başlayan ve teşekkür,takdir gibi hoş görünme ya da şirinliklerle devam eden o kadar cümle var ki bir hemşehrisi olarak insan sıkılıyor.. Dedik ya "insan olmak" bizim her şeyden önde tuttuğumuz vasfımızdır. Bizi sokakta görmediğini de söylemiş Akp İlçe Başkanı.. Evet Sayın Başkan,bizi sizin sokaklarda göremezsiniz. Siz gücün,güçlünün,rantın,torpilin,yolsuzluğun kol gezdiği sokaklarda siyaset yapıyorsanız bizi oralarda göremezsiniz.. Ama yok Akçaabat’ın sokaklarını kastetmişseniz, iyi bakın her parkede izimiz,her mecliste sözümüz,her dükkanda çay içmişliğimiz vardır. Keşke aldığın 53 bin oy ile almayı hayal ettiğin 61 bin oy ile milleti meşgul edeceğine bu büyüklükte oy aldığın ilçeye bizim sayemizde kazandırdığın 100 konut ile övünmeseydin. Sen bu zihniyette biriysen;  -

Olmayan İlçe Emniyet Müdürlüğü ile,

-Olmayan Adalet Sarayını

-Birçok bölümü kapalı olan hastaneyi

Eksik onlarca doktorlarımızı

-Hizmetlisi dahi olmayan okulları

-Park sorunu ve yol sorununu

-Kırtasiye malzemesi alamayan vatandaşlarla, işsizliğin yoğunluğu ile,Kan ağlattığınız esnaf ile,Su abonesi dahi yapamayan insanlarımızı. Ölü sahil ve sera vadimizi,Turizm sezonunu baltalarcasına yolların kapatılması ile de övünebilirsin.. Özel sektörün müteşebbüslerine açılış yaptırıp bunu da sanki millete yatırım kazandırmış gibi pazarlayanların notu sende en iyidir belli ancak bizim gezdiğimiz sokaklarda her şey değişti. Bunu ilk seçimde siz de deneyimleyerek anlayacaksınız. Terörün gerçek hamisi olan Barzani'nin kafasından konfeti toplatanların alkışlayanların, terörist Şivan Perver ile megri megri türkü çığırıp ağlaşanların,Valilere talimat verdik pkk'lılara dokunmayın dedik diyenlerin,teröristler ile oturup pizza yiyenlerin, Oslo'da söz kesip, Dolmabahçe'de nişan takıp, İmralı'da nikah kıyanların bize attığı çamur yapışmaz..Lakin yerde gördüğünüz çamurlar sizin elbiselerinizden dökülüyor.

Bir de kurtuluş günleri ile dalga geçen, bu ülkeyi kurtaranlara ayyaş diyenlerin  bize tarih dersi vermeye kalkması veya tarih üzerinden bize saldırması da ironik bir algı oyunudur.

Bak dün " bacalarınızdan yolsuzluk akıyor " diyenlere ne güzel minnettar oluyorsunuz.

"Bunlara haliç'i bağlasan bunların üzerindeki kir temizlenmez" diyenlerin emirlerine nasıl amadesiniz.

Onun için siz bizim siyasetimizi anlamıyorsunuz,yadırgamıyorum..

Biz güç için değil,güçlünün yanında değil milletin güçlü olması için siyaset yapıyoruz.

Sizin de belliki millete diyecek sözünüz,sorunlara karşı bir çözümünüz yok,muhalefete muhalefet yapmak,partili etkinlerin de gözüne girmek için kamuoyunu meşgul ediyorsunuz.

Siz iktidarsınız ve kamuoyuna yansiyan her metinde millet ve ülke için cevaplar olmalı..

Mesela;

Her gün verdiğimiz Şehitlerin hesabını vermelisiniz.

Güncellenen ve 205 milyar dolar olduğu iddia edilen Merkez Bankasında buhar olan rezervlerin hesabını vermelisiniz.

Giderek daha büyük sorun olan mülteci, sığınmacı, göçmen sorununun hesabını vermelisiniz.

Artan işsizliğin, speküle ederek düşük tutmaya çalıştığınız %180 enflasyonun, zam gelmeden eriyen maaşların, yurt sorununun hesabını vermelisiniz.

İlkokul çağına kadar inen uyuşturucunun,tonlarca uyuşturucunun nasıl kolaylıkla limanlarımıza geldiğinin hesabını vermelisiniz..

Yargının siyasallaşmasının,Ordu üzerinde yarattığınız yıkımın,Sağlık sektöründe yarattığınız sorunların hesabını vermelisiniz…

Ne sizin demenizle biz İP oluyoruz ne de sizin demeniz ile siz AK oluyorsunuz..

Biz siyasetin küçük hesap ve gölge adamlar boyutunda değiliz..

Millet bizden çözüm bekliyor ve her soruna rasyonel çözümler üretiyoruz. Sizin sokaklarda değiliz ancak bizim sokaklardayız,milletin olduğu yerlerde.. Millet ile kucaklaşıyoruz,millet ile büyüyoruz ve az kaldı siz de görüyorsunuz ki biz iktidara geliyoruz.. Bizim yerimiz değil yüreğimiz büyük..herkesin ,her kesimin ayağına gidiyoruz. Binaların büyüklüğü ile güçlü olunacağını zannedersen, saray yaparsınız ancak 3 Milyar Euro borç aldığın Çin’e mahcup olmamak için Doğu Türkistan diyemezsiniz. Biz gücü binada değil tarlada görüyoruz. Tarımda kendi kendine yeten 3 Ülkeden biri olmak ile övünürken şimdi et için Kanada'ya buğday için savaştaki Ukrayna'ya el açan bir ülke olmak ile övünen bir zihniyetin tarladan ne anlayacağını da kestirmek zor. Muhalefeti yetersiz bulan Sayın Altıntepe,

Az kaldı..

Bakalım siz nasıl muhalefet yapıyorsunuz…

Göreceğiz..