Öztürk Projelerini, hedeflerini anlattı.
CHP Akçaabat Belediye Başkan Adayı Ali Türen Öztürk: “Kendimiz için değil, kentimiz için çalışacağız.” dedi.
CHP Akçaabat Belediye Başkan Adayı Ali Türen Öztürk: “Kendimiz için değil, kentimiz için çalışacağız.”
HİZMETKÂR OLMAYA ADAYIM
Akçaabat son yılların en çekişmeli yerel seçim sürecine girdi. 2011 genel seçimlerinde Akçaabat’ta başarılı olan Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) dört dönemdir Belediye başkanlığı yapan Sayın Şefik Türkmen ile devam kararı alırken 2011 yılında ilçemizde de aldığı oy ile ikinci sırada olan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) son yıllarda siyasi vizyonu ile Trabzon’un önüne başarılı bir kimlik ile yer alan ve halkın takdirini kazanan Ali Türen Öztürk ile çalışmalarına yoğun bir şekilde devam ediyor.
Bu süreçte seçim çalışmalarında sergilediği davranışlarla “İçimizden Biri” imajını en güzel şekilde zihinlerde yer ettiren, 2011 Genel Seçimi’nde Trabzon’da CHP’nin ön seçimi birinci olarak tamamlayan, Akçaabat’ta partisinin oyunu ikiye katlamasına rağmen seçilememiş olan İnşaat Yüksek Mühendisi Ali Türen Öztürk’le sosyal yaşantısı, siyasi geçmişi, Akçaabat Belediye Başkanlığı üzerine konuştuk.
Ali bey, bize kendinizden bahseder misiniz? Siyasi hayatınız ne zaman başladı?
1963 yılında Trabzon-Akçaabat-Çatalzeytin köyünde doğdum. İlk, orta ve lise öğrenimini Akçaabat’ta tamamladım. Yüksek öğrenim hayatına 1980 yılında KTÜ Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği bölümünde okumaya başladım, 1984 yılında İnşaat Mühendisi olarak mezun oldum.
Öğrenimini DSİ bursu ile sürdürdüğüm için 1984 yılında DSİ Genel Müdürlüğü-8. Bölge Müdürlüğü-Erzurum’da Erzincan-Tercan barajı ve sulaması işinde kontrol Mühendisi olarak çalışma hayatına başladım. 1985 yılında, Trabzon DSİ 22. Bölge Müdürlüğü’ne tayin oldum. 1985-1987 yılları arasında KTÜ’de yüksek lisans eğitimini tamamlayarak İnşaat Yüksek Mühendisi unvanını aldım.
1987-1989 yılları arasında Balıkesir İnşaat Emlak Dairesinde Asteğmen olarak vatani görevimi yaptım.1989–1993 yılları arasında DSİ Trabzon Bölge Müdürlüğünde görevine devam ettim.
Bu süre zarfında Bölgenin su kaynaklarının değerlendirilmesi amaçlı birçok projenin planlamasında ve uygulamasında görev yaptım.
1993 yılında kamu hizmetinden ayrılarak, özel sektörde Afyon-Sandıklı Barajı ve Sulaması projesinin Şantiye Şefliğini yaptım.
27 Mart 1994 yılında, Akçaabat-Akçakale Beldesi Belediye Başkanlığı seçimini kazandım, belediyenin kurucu başkanı oldum.
Akçakale beldesinde 1994-2009 yılları arasında CHP adına belediye başkanlığı görevini sürdürdüm.
2011 milletvekili genel seçimlerinde Trabzon ilinde CHP milletvekili aday belirleme önseçiminde 1. oldum. Parti genel merkezinin kontenjan uygulaması nedeniyle 2. sıradan milletvekili seçimine girdim, seçilemedim.
Trabzonspor kongre üyesiyim, Akçaabat Sebat Spor, Yalı Spor kulüplerinde yöneticilik yaptım, Akçakale Spor kulübün kurucuları arasında yer aldım.
Halen yaşamıma inşaat sektöründe birçok alt ve üst yapı projelerinin sürükleyicisi olarak çalışmalarıma devam ediyorum.
Ali bey Akçaabat Belediye Başkanı olmayı neden arzuluyorsunuz, Büyükşehir yasası ile Büyükşehir sınırlarında beldeler mahalleriyle, köyler ise mahalle olarak ilçe belediyelerine katılıyor, tüzel kişiliği sona eren belde belediyeleri ise köye dönüştürülüyor ortaya çıkan bu yeni hizmet alanında Akçaabat halkına neler vaad ediyorsunuz?
CHP olarak büyükşehir yasasının mevcut uygulama biçimine taraf olmadığımızı birçok kez yazılı basın yanında ziyaret ettiğimiz her yerde halkımıza anlatıyoruz. 4685 km2 ‘den oluşan bütün il sınırlarımızın büyükşehir kapsamına alınıp hizmet alanının belirlenmiş olması, hizmetin kısa vadede halka sunumunda aksaklıklar olacağına neden olacağı aşikardır.
Şöyle bir kente bakalım, Hayrat’ın Taflancık, Yeniköy mahallelerine ve yaylalarına, Of’un Bölümlü, Çataldere, Erenköy mahallelerine, Çaykara’nın Yaylaönü, Köknar, Karaçam Uzuntarla mahalleleri ve yaylalarına, Sürmene’nin Ormanseven, Arpalı,Dağardı mahalleleri ve yaylalarına, Araklı’nın Bahçecik, Güngören,Arslanca, Örenler mahalleleri ve yaylalarına, Arsin’nin Çamlıyurt mahallesine,Yomra’nın Çamlıyurt mahallesine, Trabzon merkezin bütün mahallelerine, Maçka’nın Şimşirli, Yüzüncüyıl,Altındere, Akarsu,Çıralı mahallelerine,Akçaabat’ın Akpınar,Işıklar,Demirkapı,Kuruçam,Ağaçlı,Karaçayır mahalleleri ve yaylalarına, Çarşıbaşı’nın Aydın, Yavuz mahallelerine,Düzköy’ün Çal, Çayırbağı mahalle ve yaylalarına, Vakfıkebir’in Ortaköy, Fethiye,İlyaslı Mahalleleri ve yaylalarına,Tonya’nın İskenderli, Sayraç, Çayıriçi, Kalınçam ve yaylalarına,Beşikdüzü’nün Dağlıca, Türkeli mahallelerine, Şalpazarı’nın Kuzuluk, Sinlice mahalleleri ve yaylalarına hizmet getirilmesi büyükşehir belediyesinin görevi haline dönüşmüştür.
Bu kadar büyük ve zor bir coğrafyada tasarlanmış belediye hizmet alanından sen sorumlu olacaksın diyorlar. Bunun uygun bir yönetim şekli olmadığını ve vatandaşa hizmet götürmede yeterli olamayacağını görüyoruz.
Ali bey, iktidar bu yasaya niçin gerek duydu sizce? Mevcut yapının sağlayacağı imkanlar veya kayıplar ne olur?
Kayıp demokrasi, kayıp insan hakları, kayıp doğa ve çevre’de olacak, kazanç, tek adam yönetiminin, otoriterleşmenin daha fazla ivme kazanmasıdır.
Trabzon İl Özel İdaresi var. İl Özel İdaresinin genel sekreteri var, idari personeli var, bir de seçilmiş üyelerden oluşan il genel meclisi var. Her siyasal partinin temsilcisi il genel meclisine geliyor, onlar demokrasi ayağını oluşturuyorlar.
Merkezi yönetim ayağını da vali oluşturuyor. Bu ikisi uyumlu çalışırsa, hatta il genel meclisi biraz daha fazla olursa, halkın talebi il özel idaresine egemen olur. Yapılması gereken; il özel idarelerinin demokratikleşmesi açısından, il genel meclislerinin etkinliğini, ağırlığını artıracak önlemler almak olmalıydı.
Bu yasa ile kurulan düzende işleyişin demokrasi ayağı gidiyor. İl Özel İdareleri tamamen kaldırılıyor, yerine ‘yatırım izleme ve koordinasyon merkezi’ oluşturuluyor.
Soruyorum vatandaşlara; il genel meclisini kapatıp tüm yetkiyi valiye geçirtmek, yerelleşme ve yerele yetki devri olarak anlatılabilir mi? Yoksa gerçek merkeziyetçilik ve vali üzerinden uzanan tek adam olmak şeklinde hiyerarşik sistem kurmak değil midir?
Reform diyorlar ya yasaya… Reform, bir duruma yeniden biçim vermek demektir. Yerel yönetimlerde reform denilince, insanın aklına ‘mevcut durumda aksaklıklar var onun düzeltilmesi, yenilenmesi’ geliyor, böyle sanılıyor.
Türkiye’de reform demek olumlu olarak algılanır. Türkiye’de 2950 belediye var. Bu tasarı 1591’ini kapatılıyor.
Yani her 2 belediyeden birini kapatılmıştır. Okulları kapatarak milli eğitimde yenileme yapılabilir mi?
Belediyeleri kapatarak da reform yapılamayacağı kanaatindeyiz. Halkın içindeyiz. Halkımız bu yasanın ne getirip götüreceği hususunda bilgi sahibi olmadığı gibi hangi sorunları yaşayacağı, yasanın günlük ekonomik ve sosyal hayatına nasıl tesir edeceği hususunda tereddütleri vardır.
Özellikle tarım yapılan sahalar, yaylak alanlardaki kadastrol ve imara ilişkin ortaya çıkacak sorunların neler olacağı bu durumun kendilerine nasıl yansıyacağı, bu bölgelerdeki alt yapı sorunlarının nasıl çözüleceği konusunda sıkıntıları vardır.
Özellikle belirteyim, gerek büyükşehir gerekse Akçaabat’ta yerel idareyi aldığımızda özellikle kırsal’daki bu türden sorunların çözümü ve planlamasında aceleci olmayacağız. Hiçbir kazanılmış hakkın geriye götürülmesine imkan tanıyacak adımı atmayacağız.
Özetle, halkın görüşünü almadan onların günlük yaşamına tesir edecek hiçbir olumsuz adımı atmayacağız.
İddiamız şudur. CHP yerel seçimdeki başarısı sonrasında genel seçimde de iktidarı yakalayacak ve büyükşehir yasasının bu içeriğinin değiştirilerek, etkin ve uygulanabilir bir kent dokusu oluşturmak üzere büyükşehir sınırlarının yeniden belirlenmesi ve tarım alanlarının, yaylak alanların halkın sosyal ve ekonomik olarak kullanımına sunulması içerikli olarak yeniden düzenlenmesinin takipçisi olacağız.
Yasa bu hali ile uygulanabilir bir yasa değildir. Halkın genelinin de bu yasadan fayda beklemediği, özellikle kırsal alanda kendilerine fayda değil zarar getireceği hususunda sıkıntıları vardır. İnşallah bu sorunları CHP iktidarı ile 2015 yılında veya 2014 yılında yaşanabilecek bir erken genel seçim ile aşmış olacağız.
Bir de yerel yönetimleri güçlendirme masalının bölgemizde herhangi bir espirisi olmasa da özellikle doğu ve güneydoğu bölgelerimizdeki etnik temelli siyasetin bugün rahatlıkla seslendirdiği üzere ülkenin birlik ve beraberliğine zarar verecek bir boyuta gelebileceği endişesini de taşımıyor, değilim.
Ali Bey belediye başkanlığı tecrübeniz yanında mesleki birikiminiz, siyasi tecrübeniz bu kent için bir şans olduğunu düşünenlerdenim. Eğer seçilir iseniz Akçaabat halkına nasıl neler yapmayı vaad ediyorsunuz?
Kendime güvenim tamdır. Gerek kamu hizmetim, belediye başkanlığı dönemim ve de özel sektördeki çalışmalarım ile yaptıklarım ortadadır. Her gittiğim yerde halkıma şunu söylüyorum. Parti, siyaset ikinci planınızda olsun. Ben Ali Türen ÖZTÜRK yaptıkları şunlar. Yapacakları da şunlar. Birikimim, çalışma azmim ve hizmet etme aşkım herkesten yüksektir. Açıkça söylüyorum. Ben Akçaabat’lı ya hizmetkar olmaya adayım. Beş yıllık bir dönem için bana yetki verin. Ali Türen’nin farkını göreceksiniz. Bu iddiamın altyapısını çalışmalarım ile halkıma gösteremez isem bir daha aday olmayacağım gibi daha sizin karşınıza çıkmayacağım.Bu kadar net söylüyorum.
Her şeyden önce Akçaabat’ı çok seven ve ilçem ile ilgili yapılması gereken ne varsa yapan, yapmaya çalışan elini taşın altına sokmaktan çekinmeyen yapıda birisiyim.
Akçaabat temel sorunları ve çözümleri için “Neler yapabiliriz” şeklinde uzun süredir aktif bir çalışma içerisindeyiz.
Altyapı yatırımları yanında sosyal projelere ağırlık vereceğiz. Şehirlimizin, köylümüzün her türlü sıkıntısına her zaman çözüm olacağım.
Öncelikle hakkaniyetle çalışacağıma, herkese adil bir hizmet verme anlayışı ile hareket edeceğimin sözünü veriyorum. Bu güne kadar hiçbir vatandaşımı kapımdan çevirmedim. Allah’a şükür her gittiğim yerde bunun gururunu, onurunu yaşıyorum.
Bugün Akçaabat’ta benim kapıma kamu adıma, halk adına bir talep ile gelip de olumsuz bir yaklaşım gören vatandaşım yoktur. Çalışma düsturumuz Allah’ın izni ile ölene kadar böyle olacaktır.
Bugün ilçemizin en önemli sorunlarından biri şehir içi trafik ve park sorunudur. Projemiz hazırdır. Bu sorunu çözecek olan kişi benim, Ali Türen’dir.
Şehir merkezindeki araç trafiği yoğunluğunu azaltacak, kent merkezinde halkın rahat ve huzurlu, sağlık içerisinde dolaşması imkanını yaratacağız.
Şehir merkezinde aşırı bir levha kirliliği vardır. Bunu önleyeceğiz. Kent dokusu ile uyumlu olmayan reklam levhalarını kaldıracağız.
Akçaabat’ı görünür kılan ve diğer civar yerleşkelere göre estetik yönden öne çıkaran sahil’deki regreasyon alanıdır. Yapanlardan Allah razı olsun. Yeterli midir? Değildir. Bizler, Kireçhane ve Söğütlü deresi arası sahili yeniden düzenleyip Akçaabat ve de Trabzon halkının faydalanacağı bir altyapıya kazandıracağız.
Akçaabat merkezini sahile bağlayan yaya geçitlerinin hiç birinde engelli vatandaşlarımızın kullanacağı teknik altyapı yoktur. İlgili kamu kurumları ile bu üst geçitlerin asansörlü hale dönüştürülüp engelli vatandaşlarımızın kendi başlarına sahil’e ulaşmalarının altyapısı oluşturulacaktır.
Bölgemiz afetlerin sıkça yaşandığı bir bölgedir. DSİ tarafından şehir merkezindeki derelerin ıslahı için bir takım çalışmaların yapıldığı ancak özellikle devlet karayolu üzerindeki dere geçişi yapılarının yetersiz olması nedeniyle bu bölümde derelerin taşarak civar için tehdit oluşturduğu bilinmektedir. Bu derelerin denize mansaplandığı bölüme kadar ıslahı kesinlikle sağlanacaktır. Ayrıca, halkımızın da bildiği üzere şehir merkezinin kanalizasyon altyapısı ve de atık su şebekesi yetersizdir. Özellikle yaz aylarında koku yanında aşırı yağışların tahliyesinde sorun oluştuğu bilgisine başvurduğumuz halkımız tarafından beyan edilmektedir.Bu konu öncelikli olarak çözülecektir. Altyapısı olmayan kenti ne kadar makyajlar iseniz makyajlayın oluşabilecek bir afet halinde bütün bu harcamalar kayba uğrayabileceği gibi can kaybına neden olan sorunların da yaşandığı yaşanılarak görülmüştür.
İlçemiz köylerinin artık birer mahalle haline dönüşmüş olması belediyenin kırsal alanda yaşayan halka sunacağı hizmetlerin onların ekonomik yaşamına katkı sunacak içerikte olmasını da gerekli kılmaktadır. Bu nedenle, kırsal alanda yaşayan ve tarımdan geçinen vatandaşımızın mahsülünü uygun şart ve fiyatta tüketiciye sunacağı modern bir tarım pazarı” oluşturacağız. Özellikle ürününü değerlendirmek için şehre gelen bayan kardeşlerimizin oturup dinlenebileceği, ihtiyaçlarını karşılayabileceği mekanlar oluşturacağız.
İlçemizdeki kültür turizm faaliyetlerine “Akçaabat Köftesi Günleri” düzenleyerek, marka olan Akçaabat Köftesinin Ulusal ve Uluslar arası ölçekte tanıtımına katkı sağlanacak ve bu sektörün ham maddelerinin üretiminden tüketimine kadar geçen evredeki ekonomik döngüyü ilçemiz insanının faydalanabileceği hale dönüştürmek için idari, teknik ve de hukuki her türlü adımı atacağız.
Akçaabat’ımızın batı yönündeki mahallelerimiz Darıca, Akçakale, Mersin sahil kıyı şeridi Akçaabat halkı yanında bütün ilimiz halkının denizinden faydalandığı bir alandır.Kentte denize girilebilen yerlerin % 70’i bu bölgededir.
Kıyıların halkın kullanımına sunulacak bir altyapıya kavuşturulması için “Kıyı Master Planı” hazırlanacaktır. Bu bağlamda, özellikle Kireçhane-Söğütlü-Yıldızlı (Sera) deresi boyunca deniz kıyısı yeniden planlanacak, bu bölgede yeniden denize girilebilir, hijyene sahip bir altyapı oluşturulacaktır.
Uzun vadeli tasarı çalışmalarımızdan biri bağlı mahalleler ile kent merkezi arasındaki yolların kapasitelerinin artırılması ve yeni yol ağlarının oluşturulmasını içeren “Ulaşım Master Planı” çalışması tarafımızdan yapılacaktır.
Bu çalışma uzun yıllar nüfus projeksiyonuna göre tasarlanacak, öncelik verilen bölgeler belirlenerek, yapım çalışmalarına geçilecektir.
Halkımızın en temel sorunu işsizliktir. Şahsım bu bölgedeki istihdam yaratan girişimcilerden biridir. Allah’a şükür yaklaşık 300 kişiye ekmek kapısı oluşturan bir çalışma ortamını yöre insanımıza sunmanın onuruna sahibim.
Eğer Akçaabat halkı 31 Mart günü Ali Türen der ise halkın bu temel sorununun çözümü için neler yapabileceğimizi, belediye kaynaklarının istihdam sağlamak amacıyla nasıl yönlendirileceğini görecektir.
Akçaabat organize sanayi sahasının getirildiği aşama gecikmiş olmasına rağmen memnuniyet vericidir. Emeği geçen herkesten Allah razı olsun. Bu sahaya yatırımı teşvik belediye başkanı olur isem birinci önceliğimdir. Yatırımcıya her türlü alt yapı desteğini sunacağım. Ülkeyi gezip, bölgemize yatırımcı çekmek için elimdeki bütün olanakları kullanacağım.
Akçaabat’ta sosyal belediyeciliğin markasını oluşturacağız. Şu iddiayı sizlerle paylaşarak halkımıza bir söz veriyorum. İnşallah bizi tercih ederler de bir Eskişehir’deki belediyecilik örneğini Akçaabat’a yaşatma fırsatımız olur.
Bilinir ki sağlıklı bir nesil, huzurlu aile ortamlarında bilinçli anne-baba ile oluşur. Buna katkı koyacak “Anne ve Çocuk Sağlığı Merkezi “ oluşturacağız.
Yoksul insanlarımızı onların onuru koruyacak şekilde destekleyeceğiz. Onlara hiçbir zaman yoksulluğunu hatırlatmayacak, devletin, milletin ve de belediyenin katkılarını öncelikle işsize iş sağlayacak şekilde bir kullanacağız. Bu yoksul insanlarımızı seçimlerde oy hesabı ile değil, insanın Allah’ın yarattığı en kutsal varlık olması nedeniyle sahipleneceğiz. Yoksul ve yaşlı olan ihtiyaç sahibi komşularımız için “Akçekart” ile normal kredi kartı ile alışveriş yapar gibi ihtiyaçlarını giderecek bir mekanizma oluşturacağız.
Bu kentin dokusu, buna dayalı olarak silueti ne yazık ki bozulmuştur. Sokakları artık gerek ulaşım gerekse yaya trafiğine cevap veremez hale dönüşmüştür. Kentimizin marka kent olabilmesi için bu sorunlarından arındırılmış bir altyapıya kavuşturulması ile mümkün olacaktır.
İlçemizin Orta mahallesindeki yapıların korunması ve ıslahı için kısmi çalışmalar yapılıyor olsa da yetersizdir. Bu çalışmalara ağırlık verilecektir. Kent içi ulaşım ve silueti olumsuz etkileyen yapılar ile ilgili kentsel dönüşüm çalışmalarının yapılması programlanacak, Akçaabat yarın ki nesillere bizleri iyi duygular ile yad etmelerini sağlayacak bir görüntü ile bırakılacaktır.
Sosyal belediyecilik anlayışımızın en önemli projelerinden biri de “ Aile Sağlığı, Kronik Hastalıklar v Yaşlılık Hastalıkları Merkezi “ oluşturmak olacaktır. Oluşturulacak bu merkez ile ilçe sınırları dahilinde, ilçe kamu sağlık kuruluşları ile koordineli bir çalışma yapılacak belirlenen hastalar, yaşlılara bu hizmet verilecektir.
İlçe halkına 24 saat hizmet verecek ALO BELEDİYE iletişim merkezi oluşturulacaktır. Belediyemiz bünyesinde oluşturulacak “Hizmet Masası” ile halkın sözlü ve yazılı talepleri alınacak, gereği yapılacaktır.
Akçaabat ilçesi sınırları içerisindeki bütün ibadethanelerin , mezarlıkların bakımı ve temizliği için özel çalıma ekipleri oluşturulacak, vatandaşın talebi halinde cenaze hizmetleri de ücretsiz olarak verilecektir.
İlçemiz mezbahanesinin durumu içler açısıdır. Akçaabat halkına hizmet verecek modern bir mezbahane yapılacaktır.
İlçemizin itfaiye teşkilatı yetersiz olduğu gibi araçların bir çoğu sağlıklı hizmet veremez durumdadır. Yeni oluşan hizmet ağı alanımıza göre araç parkı yenilecek ve ilçenin bütününe hizmet verecek bir organizasyon altyapısı ile araçlar konuşlandırılacak ve kısa sürede olay yaşanan mahalle ulaşım sağlanacaktır.
Hizmetin halka aktarılmasında belediyenin sorumluluğu kadar muhtarlarımızın da etkili olması gerektiği çalışma prensibimizin temelidir.
Belediye binamızda “Muhtar İrtibat Bürosu” oluşturacağız. Sekrateryası olacak bu birim muhtarlar ile belediye arasındaki koordinasyonu sağlayacak ve hizmetin adil bir şekilde halka sunumunda aracı olacaktır.
Sloganımız “kendimiz için değil, kentimiz için çalışacağız” “önce insan, sonra insan, yine de insan”’dır.
Akçaabat halkı ile bütünleşen, ulaşılabilir bir belediyeyi hak ediyor.
Bunun ilk hamlesi olarak belediye başkanlık kapılarını sökeceğiz. Birlikte, beraber katılımcı, şeffaf yönetim zihniyeti ile seçildikten sonra üst kata çıkıp yöneten değil, aynı zeminde eşitler içinde yönetim, bir koordinasyon merkezi olacak.
Akçaabat halkına hizmetkarlık için yola çıktım. Allah sağlık ve sıhhat verdiği sürede bu millete hizmet etmekten kendimi sorumlu hissediyorum. Bu şiarla 31 Mart seçimlerinde halkımın desteği Allah’ın izni ile vazife alır isem bütün bu ifadelerimin arkasında olacağımı bir kez daha sizler aracılığı ile kamuoyu ile paylaşıyorum.
Sizlere de yayın hayatınızda başarılar diler iken en kısa sürede günlük yayın halinde halka hizmet vermeniz temennisi ile başarılar diliyorum.
Sağ olun, var olun.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.