Birinci Dünya Savaşı'nın önemli anlarından biri olarak tarihe geçen ve bugün Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma günü olarak andığımız ve kutladığımız bu gün, elbette Türk tarihinin eşsiz bir parçası olarak varlığını sürdürmeye ve bizler için övünç kaynağı olmaya devam edecektir. Yenilmez denen İngiliz donanmasının ve hiçbir gücün karşılarında duramayacağına inananların karşısına iman dolu sinesi ile çıkan şanlı ordumuz ve yurdun her bir yanından cepheye koşmuş olan askerlerimiz yazdıkları destan ile pek çok gemiyi sulara gömmüş ve tarihimize yeni ve unutulmaz bir zafer hediye etmiştir.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün “Çanakkale Zaferi, Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir" diyerek tasvir ettiği, merhum Mehmet Akif Ersoy'un “Âsım’ın nesli... Diyordum ya... Nesilmiş gerçek: İşte çiğnetmedi nâmûsunu, çiğnetmeyecek" diyerek ifade ettiği bu yüksek ruh hali ve iman, ecdadımızın günü geldiğinde, düşman vatanın bağrına hançerini dayadığında kanıyla ve canıyla bu hayasız akınlara nasıl karşı koyduğunu göstermiş ve ordumuzu zafere ulaştırmıştır.

Bu zaferde emeği geçen başta Başkomutan Vekili Enver Paşa, Çanakkale Müstahkem Mevkii Komutanı Cevat Paşa, Mayın Grup Komutanı Binbaşı Nazmi Bey olmak üzere üstlendikleri vazifeler ve gösterdikleri nice kahramanlık ile Boğaz'a düşmanı gömen bütün şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.

Emperyalizmin topraklarımız üzerindeki emellerine atılan bu tokat, Türk'ün bağımsızlık duygusunun ve vatana bağlılığının da nişanesi olmuştur. Tarihimizin bu şanlı sayfalarına bakarak, ülkemiz üstünde farklı emelleri olanlar da bilmelidir ki vatana bağlılığımız, bağımsızlık tutkumuz, onu her şart ve surette savunma azim ve irademiz aynı şekilde sürmektedir.

Bu güzel vatanı zorlu şartlarda savunan ve bize yurt olarak bırakan bütün şehitlerimizin ve ebediyete intikal eden gazilerimizin ruhu şad olsun.Varlığımız, birliğimiz ve dirliğimiz daim olsun!