Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)’nden Trabzon milletvekili Aday Adayı olan Dr. Hasan Akyüz ile aday adaylığına karar verme süreci ile bu sürecin sonucunda gerçekleştirmeyi düşündüğü planlarıyla ilgili olarak bir söyleşi yaptık.

Çalışma stratejisini ve vizyonunu ana hatlarıyla bizimle paylaşan Dr. Akyüz’e yönelttiğimiz sorular ve Akyüz’ün cevapları şöyle:

Öncelikle sizi tanımak isteyen insanlara Dr. Hasan Akyüz’ü tanıtır mısın?

Trabzon’da 1968 yılında doğmuşum. Aykut (Horovi) köyündeniz. İlkokulu ve ortaokulu Trabzon’da okuduktan sonra Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi’ne girdim ve 1992 yılında tıp doktoru olarak mezun oldum. Aynı fakültede ihtisasımı yaparak 2002 yılında Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı unvanını aldım. Anadolu’nun çeşitli illerinde görev yaptıktan sonra Akçaabat devlet Hastanesi’ne başhekim olarak atandım. 4,5 yıl ile Akçaabat Devlet Hastanesi’nde en uzun başhekimlik yapma görev süresi bana aittir. Başhekimlik görevim sona erdikten sonra Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olarak Akçaabat Haçkalı Baba Devlet Hastanesi’nde uzman hekim olarak görevime devam ettim. Evliyim ve iki çocuk babasıyım.

Bir hekim olarak mesleğinize devam etmek yerine siyaseti tercih etmenizin nedenleri nelerdir?

Siyasete girme kararımda etkili olan ülkemiz genelinde ve yerel olarak bölgemizde gördüğüm pek çok sosyal ve ekonomik neden var.

Ülkemizin ve milletimizin içinde bulunduğu durum tarihinde hiç olmadığı kadar kötü ve karanlıktır. Her geçen gün geçmişte mücadeleler sonucu elde ettiğimiz ve bizden sonraki nesillerimizin hakkı olan kazanımlarımız heba edilmekte, hesapsızca harcanmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin bugünkü durumu gelecek hakkındaki endişelerimizi arttırmaktadır. Ülkemizde terör örgütleri çok rahat hareket etmekte ve hak ettikleri karşılık verilmemektedir. Güneydoğu Anadolu Bölgemizde devlet otoritesi ve varlığı sorgulanmakta, reddedilmektedir. Bölücü terörün amacına ulaşmak üzere olduğu fakat engel olması gereken konum ve mevkilerde oturanların kendi ikballeri haricinde bir şey düşünmedikleri ve devleti aciz bıraktıklarını görmekteyiz.

Ülkemizde ve bölgemizde ekonomik sıkıntı ve işsizlik had safhaya ulaşmış, özellikle genç işsiz nüfus % 20 seviyesinin üzerine çıkarak kaygı verici seviyelere gelmiştir. AKP iktidarına kadar 129 milyar dolar olan dış borç stoku, 12 yıl içinde 402 milyar dolara çıkmıştır. AKP iktidarında Türk ekonomisi deyince akılda kalan üç temel öğe, borçlanma ve dış ticaret açığı ile cari açık olacaktır. 2003-2013 döneminde reel büyüme Türkiye’de ortalama % 4,9 olurken, bu oran diğer gelişmekte olan ülkelerin ve Türkiye’nin geçmiş dönem büyüme oranlarının altındadır. Aynı dönemde diğer gelişmekte olan ülkelerde reel büyüme oranı ortalama % 6,4 olmuştur. Türkiye yarışmakta olduğu, aynı kategoride olduğu dünya ülkelerinden geri düşmüştür. Yolsuzluk ve usulsüzlüğün kabul edilemeyecek seviyelere çıktığını görüyoruz. En kötüsü de yolsuzluk ve usulsüzlüğü örtmek ve maskelemek için manevi değerlerimizin kullanılmaya çalışılması sonucunda özellikle yeni nesil üzerinde toplumumuzu çöküşe dahi götürebilecek büyük bir manevi tahribat oluşturulmuş olmasıdır.

Karadeniz bölgesi ekonomik ve sosyal açıdan en yoksun dönemini yaşamıştır. Yaklaşık 12 yıldır Trabzon’a, Akçaabat’a ve diğer ilçelere üretim yapacak ve işsizliğe çare olacak hiçbir sanayi tesisi yapılmamıştır. AKP iktidarında Trabzon sanayine tüten bir baca eklenmemiş, katma değer üretemeyen tüccar zihniyeti hakim kılınmaya çalışılmış, politik amaçlı gerçekçi olmayan sübvansiyonlarla primitif ve palyatif tedbirlerle günü kurtarma siyaseti izlenmiştir.

Sağlık alanında bölgenin coğrafî ve sosyal şartları dikkate alınmaksızın plan ve programdan yoksun uygulamalarla Trabzon sağlık sistemi dizayn edilmeye çalışılmış, hastalar mağdur edilmiş, nitelikten uzak nicelik ve imaj esaslı politikalarla sağlık hizmeti yürütülmeye çalışılmış, pahalı ve verimsiz bir hale getirilmiştir.

Ülkemizin içinde bulunduğu olumsuz şartları düzeltmek için tek çare olarak gördüğüm MHP bünyesinde siyaset yapmaya bir sorumluluk ve görev duygusuyla karar verdim.

Milletvekili seçilirseniz proje ve çalışmalarınız neler olacaktır?

Halkımız lâyık görür ve milletvekilliği görevini bana verirse devletimin, milletimin bekası için çalışacağımı, bölgemin sorunlarının çözümü için gereken çabayı bütün enerjimle sarf edeceğimi belirtmek isterim. Çalışma stratejimi ve vizyonumu ana hatlarıyla paylaşmak istiyorum.

Milletimizin ve devletimizin üzerine musallat olan terör örgütleri ile her türlü uzantıları ve unsurlarıyla sonuna kadar azimle mücadele edeceğim.

Bölgemizin ekonomik kalkınması ve sosyal refahı için hayati önemi olan demiryolu projesinin hayata geçirilmesi için öncelikli olarak çalışacağım. Demiryolunun Trabzon limanıyla entegrasyonu sağlanarak Samsun’dan Batum’a ve Trabzon’dan Erzurum’a kadar yapılması ve bir an önce hayata geçirilmesi bölgemizde sanayi ve işsizliğin ortadan kaldırılması için şarttır.

İlimiz ve ilçemiz Akçaabat turizm için uygun ve cazip bir doğaya sahiptir. Klasik anlamda deni-kum turizmine uygun olmamakla birlikte dünyada yükselen turizm anlayışı olan ekoturizme ve kültür turizmine uygundur. Çevreye ve doğaya saygılı, ekonomik anlamda yerel halkın kazanımlarına öncelik veren bir turizm anlayışını yerleştirmek ve hayata geçirmek için bu konuda bilgili ve etkin insanlardan oluşan çalışma grubu kurarak planlama ve sertifikasyon dahil hizmette kaliteyi ön planda tutan çalışmalarımız başlayacaktır.

Trabzon sağlık turizmi konusunda Kafkasya, İran ve Arap yarımadası ülkeleri için cazibe merkezi olabilir. Uygun ve gerçekçi yaklaşımla bu proje hayata geçirilebilir. Bilgi ve tecrübemiz bu çalışmalar için uygundur.

Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli kentlerinde çöpten elektrik üretilmekte, bu amaçla tesisler kurulmaktadır. Dünyada bu amaçla kredi veren ya da yap-işlet-devret uygulamaları olan kurumlar vardır. Bu proje hayata geçirilerek Trabzon’un ve Akçaabat başta olmak üzere bütün ilçelerin çöp sorunu kökünden halledilir ve ekonomik kazanç elde edilebilir düşüncesi ile çalışmalar yapacağım.

İşsizlik ve ekonomik durgunluk, tarım ve hayvancılığın, özelde fındık, çay ve balıkçılığın yaşadığı çöküntü sonucu oluşan ağır bir tablo söz konusudur. Konuyla ilgili paydaşlar ile yakın çalışma içine girilip çözüm üretilecektir. Özellikle Akçaabat ve diğer ilçelerde halkı ekonomik olarak desteklemek için sübvansiyon gerektiği kadar yapılacaktır, yapılmalıdır.

Özellikle kırsal bölgelerde kadınların üretime ve istihdama katılımını özendirecek eğitim ve faaliyetler yapılacaktır.

Şeffaf, hesap veren, halkın her zaman ulaşabileceği bir siyasi danışma ve iletişim mekanizması kurulacak. Bu amaçla internette kurulacak bir iletişim hattı ile seçmenlerin ve vatandaşların 24 saat soru ve sorunlarını iletebileceği bir mekanizma kurulacak ve bu şekilde vatandaştan vekaleti alıp 4 yıl bitinceye kadar erişilmez ulaşılmaz olmayacağımı özellikle belirtmek isterim.