İşte Musa Hacıoğlu'nun açıklamaları:

24 Haziran’da ülkemizin ve yurttaşlarımızın geleceğine yön verecek, adeta kaderimizi belirleyecek bir seçim yapılacaktır.  Bu seçimde yurttaşlarımız 16 yıllık AKP iktidarının ülkemizi getirmiş olduğu uçurumun kenarından almak için oy kullanacaktır. Gelinen noktada insanlarımız birbirine adeta gururla husumet duyan yurttaşlar haline gelmiştir. Unutulmamalıdır ki bu zor coğrafyada ayakta kalabilmenin, dünyayla her alanda baş edebilmenin yegane kuralı iç barışın tesis edilmesinden geçmektedir. Başta adalet ve güvenlik olmak üzere, eğitim ve sağlık alanlarınında da ülkemizin geldiği durum aziz milletimiz için kabul edilebilir değildir. Ülkemizin 80 yıllık bütün birikimleri satılmış, yüz milyarlarca dolar borçlanılmış çalışanların iş güvencesi ortadan kaldırılmış, tarımı İsrail tohumuna müşteri olmaya mahkum edilmiştir.

Verilen onca söze rağmen iktidarın icraatları çoğu zaman tabelalardan veya kağıt üzerindeki milyonlu rakamlardan öteye geçmemiştir. Birkaç örnek vermek gerekirse;

Büyük şehir belediyesinin bir milyon ton(100.000 kamyon) asfalt döktüğü yeri de; asfalt kamyonlarını da gören eminim ki olmamıştır.

3 seçimdir Akçaabat kurulacak üniversitenin teşekkür afişleri üst geçitlere asılırken, sonuçta bu üniversitenin yeni değil, KTÜ den koparılan fakülte ve yüksek okullardan ibaret olduğu gerçeğini, yani bu koca icraatın aslında bir-iki tabela ve makam değişikliğinden ibaret olduğu gerçeğini görmek zorundayız artık.

16 yılda Trabzon’a bilmem kaç milyar yatırım yapılmış ama ne hikmetse bacası tüten, üreten bir tek tesis yapılmamıştır. O yüzden Trabzon yüz binleri gurbete yollamak zorunda kalmıştır…

16 yılın sonunda, iktidarın hatalarını eksiklerini görmek göstermek ve daha iyilerini ortaya koymak için çaba sarf eden herkesin bir şekilde terörist ilan edildiği bir ülke haline geldik. Ana akım medya neredeyse tek ses olmuş, iktidar söylemlerini parlatmanın ötesinde bir işlev yapamaz hale getirilmiştir.

Özetle gelinen durum yüce Türk Milletinin layık olduğu seviyenin fersah-fersah altındadır. Bu açıdan bakıldığında 24 Haziran büyük bir umut, büyük bir fırsattır. Bütün bu sıkıntıları ortadan kaldırmak, mutlu, müreffeh, üreten ve paylaşan güçlü ve özgür bir ülkeyi yeniden inşa edebilmek için bu altın fırsatı değerlendirmek şarttır. Cumhuriyeti kuran ve Devrimlerin yılmaz bekçileri olan CHP kadroları 24 Haziran’da iktidar olmaya, vatanı ve milletiyle bölünmez bir bütün olan Türkiye’mizi  hak ettiği yüksek mertebelere taşımaya hazırdır, kararlıdır. Bu sefer, saraylarda, sırça köşklerde yaşayanlar değil, bu sefer MİLLET kazanacak. Kamuoyuna saygılarımla arz ederim.