Bakan Soylu Akçaabat'ta Güç İstedi

Bakan Soylu Akçaabat'ta Güç İstedi

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 'Akçaabat'ta olmak isterdim' İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Akçaabat’ta bir restoranda Sivil Toplum Kuruluşlarının başkanları ile bir araya geldi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 'Akçaabat'ta olmak isterdim' İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Akçaabat’ta bir restoranda Sivil Toplum Kuruluşlarının başkanları ile bir araya geldi.

Programa Bakan Soylu’nun yanı sıra AK Parti Trabzon Milletvekilleri Muhammet Balta, Ayşe SulaKöseoğlu, Adnan Günnar, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu ve STK Başkanları katıldı. Programa yoğun ilgi yaşandığı görüldü. Restoranda zaman zaman yer kalmazken mecburen yeni masalar da atılmak zorunda kalındı. Bakan Soylu, restoran girişinde Akçaabat Protokolü tarafından karşılanırken burada hemen hemen herkesin Bakan Soylu’ya selam vermeye çalıştığı görüldü.Programda açılış konuşmasını AK Parti Akçaabat İlçe Başkanı Emre Akgün, yaptı. Akgün,“Akçaabat olarak inşallah 1 Kasım’da gösterdiği performansın çok daha iyisini göstermek istiyoruz. Aramızda MHP’nin daha önce ilçe başkanlığını yapmış arkadaşlarımız var. 16 Nisan’da ki halk oylaması, kurucu Genel Başkanımız Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan için değil, bu coğrafyada doğacak her nesil için bir seçimdir, halk oylamasıdır. Hepinizden destek bekliyorum” dedi.

TÜRKMEN: ÜLKENİN KALKINMASINI SAĞLAYACAK

Akçaabat Belediye Başkanı Şefik Türkmen ise, “Türkiye bir dönem noktasında. Önemli bir karar vereceğiz. Biliyorsunuz 1950’da çok partili rejime geçtik. Bu zamana kadar ne zaman tek parti oldu, dolayısıyla istikrar oldu arkasından kalkınma geldi. Kararımızı evet verirsek istikrar geleceğine inanıyoruz. Sürekli istikrar ülkenin kalkınmasını sağlayacaktır. Birileri sanki bizim elimizi kolumuzu bağlıyor. Ben hepken dimi öyle hissettim. İş yapmak istiyoruz bir türlü yapamıyoruz. Üzerinize bir ağ atmış gibi çözemiyoruz. İnşallah bundan kurtulacağız” diye konuştu.

GÜNNAR’DAN ÜNVERSİTE VURGUSU

AK Parti Trabzon Milletvekili Adnan Günnar, “Siz bize 7 Haziran, 1 Kasım ve ondan öncesinde de destek verdiniz. Rahmetli Mustafa Cumur ve daha öncesinde görev yapmış siyasi arkadaşlarımızla birlikte Akçaabat tarihi hizmetleri aldı. Şimdi de üniversitesine ve hemen yakınında olan şehir hastanesine kavuşacak. Türkiye’nin güçlenmesi, koalisyon dönemlerini atlatması gerekiyor. Geçmiş dönemlerde ki kaosları bir daha yaşamamak için hep birlikte evet demeliyiz. Biz Trabzon’da yüzde 80’i hedef koymuş daha da yukarı çıkacağımıza inanıyoruz. Burada ülkücü kardeşlerimize gönülden teşekkür ediyorum. Bizler hep birlikte Türkiye’yiz” dedi.

BU SABAH NEREDE OLMAK İSTERSİN DİYE SORSAYDILAR…

Alkışlar arasında kürsüye gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise, özetle şu şekilde konuştu:“Bu sabah bana nerede olmak istersin diye sorsalardı Allah şahittir ki zihnimin dinlendirmek için tüm yorgunluklarımı unutmak için, yeniden kıymetli hemşehrilerimle büyük bir sözleşmenin altına imza atmak için ve bir birimize olan bu sevgimizi yeniden tazelemek için Akçaabat’ta onlarla birlikte olmak isterdim''

DÜNYANIN EN PAHALI ARAZİSİ ÜZERİNDE OTURUYORUZ…

Türkiye’de siyaset bizlere her zaman konuşacak zemin verir. Bu topraklar alalede topraklar değildir. Dünyada çok özel konumu olan vatan üzerinde hep birlikte yaşıyoruz. Fırsatları olan, tehlikeleri olan, zorlukları olan ve bütün bunları aynı anda yönetmek zorunda olduğumuz kadim medeniyet beşiğinin, dünyanın en pahalı arazisi üzerinde oturuyoruz. Doğu tarafımız petrol, batı tarafı ise bu petrolün müşterileri ile çevrili. Doğumuz Müslüman, batımız ise ağırlıklı Hıristiyan.. Batımız yaşlı, doğumuz genç. Batımızda ki biraz daha zengin, doğumuzda ki dünya orta derecede zengin.Fakir olan tarafları da var. Batımızda ki dünyada ekonomik refah ve güvenlik var. Doğumuzda ki dünyada maalesef şiddet, fukaralık var.. Bu kadar işin ortasında, farklılıkları zenginlik kabul eden Anadolu medeniyetinin birikiminin sahibi olan Türkiye var''

SİYASET AĞZINDA Kİ BAKLAYI ÇIKARMALI

Bugün geldiğimiz noktada özellikle 15 Temmuz gecesi yaşadıklarımızdan sonra konuşmamız gereken bir tek mesele vardır. Artık siyaset ağzında ki baklayı çıkarmalı. Türkiye bataklığı kurutmalı. Onun için zengin olmalı, güçlü olmalı ayaklarının üzerinde durmalı. Güzel milletimiz muhasebe yapmalı,sistem sorgulaması yapmalı. Bu sorgulamayı rejimle korkutulmayı bir kenara bırakmalı. Darbecilerin yaptığı 1960 Anayasasını, nasıl olur özgürlükçü Anayasa olarak yutturulmaya çalışıldığını tartışmalı. 1982 Anayasasından 35 yılda nasıl kurtulamadığını sorgulamalı. Şunu çok iyi görmenizi istiyorum.Bu millet 67 senedir akıntıya karşı kürek çekmekte. 1950’den beri elde ettiğimiz bütün kazanımlar, bir çete iradesi tarafından gasp edilmekte.

soylu3.jpg

TRT’DE Kİ BİLDİRİNİN SONUNDA VAAT VARDI

1980 darbesini yaptılar. Kendilerinden önce ki ayarı beğenmediler biraz daha kıstılar. Sonra 28 şubatı yaptılar. Bu hikaye o kadar uzun ki… Ben size bu zincirin son halkasında gözden kaçan bir detayı hem size hem de Türkiye’ye bir kez daha ifade etmek istiyorum. 15 Temmuz 2016 gecesi bir hadise yaşandı. Amerika’da yaşayan kime uşaklık ettiği mağlup olan bir meczubun aklına uyanlar bu millete tanklarla uçaklarla saldırdı.Milletimizle beraber çok geçmeden müdahale edildi. Şehitler verdik. Gazilerimize acil şifalar ihsan eylesin. TRT’de ki bildirinin sonunda bir vaat vardı.Yeni Anayasa.. O bildiri yeni Anayasa’yı Türkiye’ye getirmeyi bir talimatla oradan millete deklare etmeyi anlatmayı kendisine vazife edinmişti. Bu darbe girişimi başarılı olsaydı, 2016 yılında bir darbe Anayasamız olacaktı. Bu Anayasanın kodları, katı dışlayan olacaktı. Birileri bize sen iktidar olabilirse nama muktedir olamayacaksın diyeceklerdi. Bu ülkenin servetini bir yerlere peşkeş çekecekti. IMF’ye teslim edecekti. Bu ülkenin birliğini kardeşliğini tesis etmeye yönelik atılan bütün adımlar bu karanlık iradeyle uçup gidecek, kardeş kavgası her zaman sahaya sürülecekti. Şunu artık herkesin kabul etmesi lazım. Türkiye’nin kurucu anayasası hariç tamamen tepkiseldir. 1960, 82, 71’de ilave edilenler sunidir. Bu Anayasayı gerçekleştirmek isteyenler, ir tek şeyi gerçekleştirdi. Eğer menderes kazayla başbakan olursa, onun başbakanlığını kısıtlamak hizmet etmesini engellemektir. Özal’ı başbakan yapmak istemediler. Ama olursa onun ayağını prangalaşmak istediler. Bu ülkede eğer Erbakan, Recep Tayyip Erdoğan başbakan olur,cumhurbaşkanı olursa ona hareket kabiliyeti sağlamak istemediler.

10 YILDA BİR BU MİLLETİ TERBİYE ETMEK İSTİYORLAR

Her 10 yılda bir bu milleti terbiye etmek istiyorlar. Millette her seçimde onlara bir şey söylüyor. 10 yılda bir silahlarınız, entrikalarınızla bu ülkede darbe yapıyorsunuz, biz de her seçimde sandıkları patlatıyor size darbe yapıyoruz. Her gün patronumuzu değiştiriyorlar. Sadece diyorlar ki sizin patronunuz milli irade değildir. Anayasa mahkemesi yapıyorlar. Bir gün patronumuzu Yargıtay, Danıştay yapıyorlar. Bizi faizin esiri haline getirmek isteyenler bir gün patronumuzu onlar yapıyorlar. Bir gün 500 milyon dolar emekli maaşlarını ödemek için IMF’ye gittiğimizde vermem diyor IMF’yi patron yapıyorlar.

PATRON SİZ DEĞİLSİNİZ…

Bizde haykırıyoruz patron siz değilsiniz, millettir millet. Kıymetli STK yöneticileri sizi de istemiyorlar. Kendi egemenlikleri dışında hiçbir kişinin hiçbir anlayışın söz söylemesini istemiyorlar. Eğer kendilerine aitse, kendi sözlerini tutuyorlarsa onu alıp bize karşı istedikleri gibi değerlendiriyorlar. Bu ülkede çok badirelerden çok sıkıntılardan geçtik. Hep beraber hepimiz geçtik. 1960’da aşananları hepimiz biliyoruz. 15 Temmuz’da tankların, uçakların milletin gelecek iradelerini parçalamak için hangi hainlikleri yaptıklarını unutmuyoruz. Artık bunlarla uğraşmaktan yorulduk. Etrafımızda ki coğrafya, bir taraftan Irak, Suriye, Mısır her biri ateş çemberi. Avrupa ne yapacağını bilemiyor. Bir taraftan ortak anayasa, para birimi oluşturamadı. İngiltere AB’den çıktı ne haliniz varsa görün dedi.. Amerika kendine yeni rota çizmek istiyor. Biz de 21. Yy başından beri yükselme dönemine girdik. 3 bin dolardan 11 bin dolara. Bunu ben söylemiyorum bölünmüş yollar, Marmaray, Avrasya, Şehir Hastaneleri söylüyor. Boğaz Köprüsü, Osman Gazi,İnsansız hava araçları, Altay Tankları söylüyor.

soylu2-001.jpg

SOYLU'DAN ÖZKÖK'E: 'EDEPSİZ ADAM'

Edepsizliğin gereği yoktur. Hangi ızdırabı çektin. 10 binlerce dolar maaşlarla beraber, sırçalı köşkte hayatını sürdürdün bu millete hakaret ettin.Edepsiz adam. Sakın bir daha sesini çıkarma. Yazını yazacaksın yaz, sözlerini ortaya koyacaksan koy. Bu ülkenin hangi meselesine merhem oldunuz. Bu ülkenin terör meselesini mi merhem oldunuz. Oturdunuz sırça köşklerde viskilerinizi yudumladınız millete hakaret ettiniz. Bugün özgürlüğünüz varsa, söz söyleme hakkınız varsa 15 Temmuz’da o beğenmediğiniz hiçbir zaman kaale almadığınız, yanından geçerken burnunuzu çevirdiğiniz bu milletin sayesinde ayaktasınız.

YÜREĞİNİZ YETİYORSA BUGÜN ÖZERKLİK İLAN EDİN

7 Haziran’ı hatırlıyorsunuz değil mi. Bu sistem devam etsin diyenlere söylüyorum. O Ertuğrul Özkek’e söylüyorum. Bu hükümeti kim kuracak,Türkiye nasıl adım atacak, Allah korusun yeniden borç batağına, işsizlik girdabına mı gireceğiz. Herkes düşündü hepimiz endişe ettik. Ne olacak nasıl bu işin içinden çıkacağız diye.. Onlar tam Türkiye’yi yakalamıştı. Nasılsa tek başına iktidar yok. Birisine çelme atarım, öteki partinin söyleyeceklerinden ondan korkuturum. İstediğim gibi Türkiye’yi irade ederim. İnsan kaynaklarında sömürürüm. Enayiler 3. Havalimanını yapsınlar,onun gelirlerini ben alırım. Tam kıvamına gelmişlerdi. Sadece bu kadar mı? Bir şeye daha geldiler. Bir taraftan da PKK’yı ki adamlarıdır PKK..Almanya’nın Avrupa’nın adamıdır. PKK Hepsinin adamıdır. Yıllardan beri istiyoruz bir tanesini vermediler. Biraz sabredin biz nasıl alacağımızı biliriz.Biraz sabırlı olacaksınız. Onun için ne yaptılar PKK da onların adamı. Dediler ki birazda PKK’yı devreye sokuyoruz. Soktular mı, nerede Varto,Cizre’de.. Özerklik ilan ediyoruz dediler. Yeniden bir endişeye kapıldık. Bizi zayıf yakaladılar kolumuzu bükmeye çalıştılar. Onlar bu ülkeyi tanımıyorlar.Bu milletin kararlılığını ve iradesini bilmiyorlardı. Ne dediler özerklik ilan ettiler. Şimdi oralarda geziyoruz, milletimizle kucaklaşıyoruz. Azıcık yüreğiniz yetiyorsa bugün özerklik ilan edin…Operasyonlarımız yeni başladı yeni.. Kışın onlara, hiçbir yerde nefes aldırmadık. Hiçbir yerde nefes aldırmadık. Nerede bir sığınakları varsa kahraman evlatlarımız asker, polis, özel hakekat, korucularımız bu ülkemize kalleşlik yapmaya çalışanlara haddini bildirecek cesaretle dağdan dağa dolaşıp bu dağların hakimi Ayyıldızlı bayrağımızdır diyen anlayışı ortaya koydular. Orada büyüyen çocuklarımızın huzur içinde yarına adım atabilmeleri için… Birşeyi ifade etmek istiyorum. Sadece teröristle mücadele etmiyoruz. Aynı zamanda terörizmle de mücadele ediyoruz. Orada oluşturulan cazibe merkezleriyle orada insanlarımızın rahatlıkları geleceğe adım atacakları yep yeni süreci ortaya koyuyoruz.

bakan-soylu-1.jpg

TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ NE YAPACAĞINI BİLİR

Artık terörü konuşmayacağız, turizmi konuşacağız. Büyük bir kararlılıkla yeni başladığımızı ifade etmek istiyoruz. Nerede olurlarsa olsunlar, inlerini bulup gereğini yerine getireceğiz. Kıymetli Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız bu konuda kararlıdır. Talimatları açıktır. Bakan arkadaşlarım her biri büyük mücadele ortaya koymaktadırlar. Bu konuda Türkiye Cumhuriyeti devleti ne yapacağını, hangi projelerle bunu gerçekleştireceğini iyi bilmektedir.7 Haziran’da onların ortaya koyduğu anlayışı hiçbir zaman unutmayalım. 1 Kasım’da milletimiz onlara nasıl ders verdi. Bir şeyi ifade etmek istiyorum.Deniyor ki AK Parti siyaseti kutuplaştırıyor. Peki ben hiçbir işten anlamazsam, habu siyasetten az buçuk anlarım. Bir şey bilmezsem 2 ile 2’yitoplamasını bilirim. Hepsi oyunlar ve provokasyondur. AK Parti yüzde 34 ile 2002’de başladı siyasi hayatına. Aramızda belediye meclis üyelerimiz,muhtarlarımız var. Vatandaşa sırtına döndüğünde bizim seçmeniz hemen gelir söyler. “Ya bir adam getirdiniz başımıza ne bize dönüp bakıyor, nede derdimizi dinliyor. Bizi bundan kurtar” der. AK Parti yüzde 34 ile başladı, bugün 50’nin üzerinde. Nasıl aldı bu 16 puanı. Millete dayatarak mı,darbeyle mi aldı? Yollarla, tünellerle, uzaya uydu fırlatarak mı şehir hastaneleriyle mi aldı… Orta Doğu Teknik Üniversitesinde Cumhurbaşkanımız uydu fırlatmaya gitti. Ertesi gün Türkiye, uyduyu mu konuştu. Orada protesto eden, 3 – 5 tane gencin kandırılan gencin yaktıkları lastikler konuşuldu. O gençlerimiz oturup kendilerini dinlediğinde acaba bu ne olacak diye sordular mı?

KILIÇDAROĞLU'NUN KAFASI GÜZEL GALİBA

Kılıçdaroğlu’nu iyi takip edin. Kafası güzel galiba. “Önümüzde ki sistemde başbakanda olacak” dedi. O memleketi idare etmiyor. Onun için merak etmeyin…

BAKAN SOYLU AKÇAABAT'TA GÜÇ İSTEDİ

''Akçaabat bizim kıymetlimizdir. Bize güç verin, bize kuvvet verin biz gücünüzün ve kuvvetinizin karşılığını bu memlekete hizmetle ödeyeceğiz. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı, başbakanı sabahın 4­5’ine kadar çalışıyorlar. Bizim için önce memleketimiz. İnşallah çok güzel hizmetleri, 16 Nisan’da ortaya koyduğunuz kararlılıktan sonra hep birlikte devam ettireceğiz. Akçaabat 7 Haziran’da da 1 Kasım’da da bizi kendinize hizmetkar eden çok büyük destek verdiniz. Minnettarız.. Akçaabat’ta STK’lardan bir şey daha bekliyoruz. Biz Türkiye’yi uçurmak istiyoruz. Artık ayağımıza birilerinin çelme takmasını istemiyoruz. Endişelerle sıkıntılarla yarına adım atmak değil, geleceğe adım atmak istiyoruz. Akçaabat sizden güçlü ve kuvvetli bir ses bekliyoruz. 16 Nisanda sandıklara, ülkeme, memleketime ait bir sestir.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Siyaset