22 Temmuz seçimleri sonrası yeni bir anayasa hazırlanması gündeme gelmiş,yeni anayasa ile ilgili de taslak çalışması başlatılmıştı.Maalesef Türkiye’nin gündemine aniden oturan terör olayları bu anayasa taslağı çalışmasını gündemden düşürmüştü.Evet terör ve ülkemizin güvenliği bugün birinci gündem maddemiz ve kaygı duyduğumuz hepimizin hassas konusu olduğun kesindir.Maalesef arka arkaya gelen terör saldırıları,arka arkaya verdiğimiz topluca şehitlerimiz bizi tamamen teröre odaklamıştır.
Büyük devletler sorunlarının hepsini aynı anda çözebilen,çözümü için çalışan ülkelerdir. Türkiye’de büyük bir devlettir ve bütün sorunlarına aynı anda çözüm üretmelidir.Bu bağlamda Türkiye’nin acilen sivil,sade,anlaşılabilir,esnek değil net ve bireyi önemseyen bir anayasaya ihtiyacı vardır.Yeni anayasa hazırlanırken sürekli söylenen “sivil bir anayasa” olsun söylemi sadece anayasayı hazırlayanların sivillerden oluşmasıyla olmaz.Anayasa siviller tarafından hazırlanıp,içerik hala dikta rejimini,ihtilalleri andıran statüko yapıyı hala koruyan bir anayasayla millet kandırılmamalıdır.Anayasa hazırlanırken elbette herkesin görüşü alınmalı,herkesimin katkısı sağlanmalı ve herkeste temsil edilmelidir.Çünkü bu anayasa millerin anayasasıdır.Ancak anayasa hazırlanırken bazı çizgiler ortaya konulmalı ve bu çizgiler asla ve asla tartışılmamalıdır.Bunlar bence ve herkesinde kabul göreceği;ülkenin üniter yapısı ve bölünmez bütünlüğü,tek devlet,tek bayrak,tek millet ve tek dil gibi ortak değerlerimizdir.Şüphesiz cumhuriyet kazanımlarımız ve ülkemizin laik yapısı da tartışılmamalıdır.Ancak laiklik mutlaka muallak bir durumdan net bir duruma çekilerek,laikliğin mutlaka net bir şekilde tanımı yapılmalıdır.
Yeni anayasa üzerinde yapılan tartışmalar maalesef laiklik ve başörtüsü eksenin yapılması aslında çok sağlıksız bir tartışmadır.Başörtüsü meselesi bu ülkenin çözülmesi gereken ciddi bir meselesidir ve mutlaka çözülmelidir ancak yeni bir anayasayı başörtüsüne kilitlemek çok sağlıksız ve sakıncalı görmekteyim.Anayasa da başörtüsü sorununun çözüldüğünü diğer konuların çok tehlike arz edecek bir durumda anayasada yer aldığını düşünelim ve yeni anayasanın referandumla kabul edileceğini göz önüne alalım.Bu durumda bir konuya odaklanırken diğer konuların gözden kaçmasıdır ki çok tehlikeli bir süreçtir.Buna en güzel örnek 82 Anayasasıdır.Ülke bir sağ-sol çatışmasının içerisinde ve her gün onlarca gençler toprağa verilirken bir ihtilal oluyor ve ülke birden kaos ortamından çıkıyor ve bir anayasa hazırlanıyor.Yine bu anayasa ya zorunlu din dersi maddesi konuluyor sonra da bu anayasa referanduma götürülüyor.%92 lik rekor bir oyla kabul ediliyor.Ama sonra üzerinden daha 10 yıl geçmeden tartışılmaya başlanılıyor ve o anayasayı referandumla kabul eden her kesim yeni bir anayasa istiyor.
Onun için karşımızda bu tecrübeler dururken aynı hataları tekrarlamamalıyız.Anayasanın siyasi görüşü olmaz.Bütün siyasiler siyasi görüşü bir kenara bırakıp anayasa hazırlanmasına katkı sağlanmalı ve Türkiye artık sağlıklı ve sivil bir anayasaya kavuşmalıdır.