İktidar partisi AKP’ye kapatma davası açıldıktan sonra siyasi toto oynayanların sayısı bir hayli artı.Bazen temenniler ile gerçekler birbirine karışır. Onun için temennileri mi bir kenara koyup gerçekler üzerinde durmak istiyorum.
Artık şu bir gerçek AKP kapatılacak. AKP’li vekiller ve yöneticilerde bunu kabullenmiş durumdalar.Peki bundan sonra ne olacak?
Kapatma davasının iddianamesi 22 Temmuz seçimlerinden önce hazırlandığı ve bu kapatma davasının açılacağı ve AKP’nin kapatılıp siyasetin yeniden şekillendirileceği Ankara kulislerinde zaten konuşuluyormuş.AKP’li bakan ve başbakan yardımcısı Abdüllatif Şener’in yeniden aday olmadığı, yine AKP’ye kapatma davası açılmadan 1 hafta önce AKP MKYK üyesi ve başbakan R.Tayip Erdoğan’ın danışmanı Cüneyd Zapsu görevinden ayrılması düşündürücüdür.Bir başka düşündürücü ise, hükümet sözcüsü bir önceki dönemin Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in kapatmaya gerekçe gösterilen başörtüsü ile ilgili düzenlemeyi yapan kişilerin başında olması ancak hazırlanan teklife son anda imza atmayıp, AKP’nin kapatılması halinde siyaset yasağı getirilmeyeceklerden!
Peki bundan sonra ne olacak?
AKP,tam yerel seçim sürecine girildiğinde kapatılacak.Başbakan R.Tayip Erdoğan’a yasak getirilecek.Bu arada içeride çalkantılı bir süreç geçiren AKP ikiye bölünecek.Bir kısma Abdüllatif Şener’in başını çektiği bir grup, diğeri ise R.Tayip Erdoğan’ın emanetçisi ki muhtemelen bu Dışişleri Bakanı Ali Babacan olacak.Bu bölünme gölgesinde gidilen yerel seçimlerde her şey toz duman olacak.
Diğer taraftan böyle bir çalkantılı dönemde merkez sağın yeniden alternatif olması için D(Y)P ve ANAVATAN’da bir hareket ve hazırlık var ki bunun bu saatten sonra tutmasını çok zor görüyorum. Eski başbakanlardan Tansu Çiller’in yeniden siyaset sahnesine dönmesi bekleniyor ama gelip gelmeyeceği bile soru işareti ki gelse bile eski camlar biraz zor bardak olur.Çünkü onlar geçen yıl ki 27 Nisan’daki tavırları asla unutulmayacak. En azından bir nesil geçmeden. SP’si mevcut yapısıyla alternatif olması imkansızdan da öte. Hele özellikle 22 Temmuz seçimlerinden önce eski başbakanlardan ve milli görüşün lideri Necmettin Erbakan’ın o sert çıkışları vatandaşın tepkisini de çekmiştir.Muhsin Yazıcıoğlu’nun liderliğini yaptığı BBP var ki; her zaman milletin gönlünde taht kurmuş, gönüllerde hep iktidar olmuş ama nedense sandıkta sonuç alamamış bugüne kadar.Bugün ki noktası da aynı.Geçen yıl ki, 27 Nisan bildirisine sert cevap vermesi, 22 Temmuz seçimlerine girmeyip bir bölen olmaması, Sivas’tan bağımsız olarak meclise girip sonra partisinin başına geçen Muhsin Yazıcıoğlu’nun meclisteki çalışmaları hep takdir topladı ama yine oy olarak sandığa yansımayacağı görünüyor.Cumhurbaşkanlığı seçimindeki tavrı ve sonrasında uyumlu görüntüsü MHP’ye karşı bir sempati alanı oluşturur gibi oldu ama son olarak,başörtüsü düzenlemesinde MHP’nin AKP’ye karşı tuzak kurduğu ve esasında derin hesaplar ve derin tuzakların peşinde olduğu görüntüsünden ötürü MHP’de alternatif olması zor görünüyor.Tabii ki Devlet Bahçeli’nin o partinin başında genel başkan olarak kalması da MHP’nin iktidar olmasında en büyük etken.
CHP mi dediniz onu konuşmaya bile değmez. Milletinden uzak, milletiyle kavgalı olan bir siyasi yapıyı milletin konuşması biraz abes olur da ondan. DSP’nin son çıkışları güzel de genel başkan Zeki Sezer ışık vermiyor.Bu arada hemşerimiz BTP genel başkanı Haydar Baş’a tavsiyem bırak bu siyasi işleri. Senin işin değil.Hem kendi vaktini ve hem de sana cemaat olarak bağlı olan insanların güzel vakitlerini boşa harcama.