Trabzon’un ikinci devlet üniversitesi konusundaki gelişmelerini yakından takip etmeye ve bu takibi okurlara yansıtmaya çalışan bir isim olarak okurların sık sık bu konuya maruz kalması ne denli ilgi çekicidir bilemiyoruz.
Ancak…
Üniversiteyle ilgili gelişmelerin yaşandığı bu süreçte görüşleri aktarmak ve bu sürece dair insanları düşündürmenin önemini biliyorum. Zira sürecin sonunda bir noktaya varıldığında “Süreç içinde bir şey denilmedi, şimdi neden eleştiriliyor?” yaklaşımı ortaya konuyor.
Bir de inanın ki bu konu siyasî süreçte ortaya atılan tartışmalar, savunulan görüşlerden çok daha önemlidir.
Bir önceki “Trabzon Üniversitesine dair…” başlıklı yazımıza önemli bir değerlendirme ulaştırıldı. Üniversite meselesiyle ilgili daha önceden kaleme aldığımız yazılarımızı da ilgiyle ve büyük bir titizlikle değerlendiren okurumuzun görüşlerini hem aktarmak hem de dikkat çekilmesi için mümkün olduğunca aktaracağım.
***
1-Trabzon Üniversitesine neden İktisadî, İdarî ve Sosyal Bilimler Fakültesi kuruluyor?
Bu soru bana ait. Şu bilgileri tekrarlayalım:
■ Ülke geneli en çok mezun veren fakülte iktisadî, idarî bilimlerdir.
■ Üniversiteli işsizlerin de önemli bölümünü oluşturmaktadırlar.
■ KTÜ’de hâlihazırda 10 bin 200 civarında aktif öğrenci vardır.
Okurumuz diyor ki:
“Haklısınız, Trabzon Üniversitesi'nde İktisadî, İdarî ve Sosyal Bilimler Fakültesi kurulması bence de yanlış bir karar. Ülkemizde en çok mezunu olan ve en çok mezun işsiz gencin bulunduğu fakülte zaten bu fakülte... Keşke bu fakülte yerine Trabzon'da ve bölgemizde az sayıda bulunan Ziraat Fakültesi, Veteriner Fakültesi gibi fakültelerin açılması düşünülseydi.”
2-Bölünme doğru değildi ancak bölünmeden elbette çıkacak tek kârlı sonuç üniversitelerin birbirlerinden özgün alanlarda ilerlemeleridir.
Okurumuz diyor ki:
“KTÜ küçüldü, bölündü parçalandı yaklaşımı çok yanlış bir yaklaşımdır. Trabzon ve KTÜ bir şey kaybetmedi aksine önünde çok büyük fırsatlar doğdu.”
3-KTÜ bünyesinde neden Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi kurulmuyor?
Bu soru okurumuza ait.
Kendisi diyor ki:
“Bence açılmasında çok geç kalınmış bir fakültedir. KTÜ'de bu fakülteyi açabilecek alt yapı olduğunu düşünüyorum. Madem içerisinde Sağlık branşları bulunduran tek teknik üniversiteyiz, Neden disiplinler arası bir bölüm olan Biyomedikal Mühendisliği Bölümümüz yok? Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik-Elektronik Fakültesi bünyesinde var örneğin, onlarda sağlık branşları olmamasına rağmen. Bu yerel medya tarafından da hiç gündeme getirilmedi.”
4-Mühendislik ve Mimarlık Fakülteleri en az 3'e bölünmeli.
Bu görüş okurumuza ait.
Diyor ki:
“Bu benim şahsî görüşüm. Üniversiteler çok fazla fakülte ve öğrenci olması onları yönetilemez ve hantal kıldığı için bölünmüştü. Aynı şekilde KTÜ'de Mühendislik de çok büyük bir fakülte. 1992'de Yıldız Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi olduğunda Mühendislik Fakültesi; Elektrik-Elektronik, İnşaat, Makina ve Kimya-Metalurji Fakülteleri olarak 4 fakülteye ayrılmış ve yeniden yapılandırılmıştır.
5-KTÜ araştırma üniversitesi olmak için başvurmuştu fakat olamadı. Bence ilk olarak uğraşılması gereken hedef bu olmalı.
Bu da okurumuzdan aktarabileceğimiz son görüştür. Tamamına ne yazık ki yer veremedik. Ancak bu kadarı bile çok önemli. Bu nedenle ilgililerine sunar, dikkate alınmasında büyük fayda görürüz. İçerikteki kıymetli görüşlerin birbirinden bağımsız olarak takipçisi olacağımızı ifade etmek isterim.
Saygılarımla…