Trabzon Üniversitesine dair…

Berkant PARLAK

Trabzon’a müjde olarak sunulan ikinci devlet üniversitesinin kurulum süreci işlemeye başladı. Trabzon Üniversitesine rektör olarak vekâleten KTÜ Rektörü Prof. Dr. Süleyman Baykal getirildi.

Öte yandan YÖK de Trabzon Üniversitesine rektör adayı olacak kişiler için başvuruları kabul etmeye başladı. 6 Haziran’a kadar devam edecek başvurularda “profesör olarak 3 yıl çalışma” şartı aranıyor.

İlk olarak Trabzon Milletvekili Salih Cora’yla gerçekleştirdiğimiz bir telefon görüşmesinden söz etmek istiyorum.

Geçtiğimiz hafta Cora’yla ilk planlamanın aksine bazı meslek yüksekokullarının Trabzon Üniversitesinden KTÜ’ye, bazılarınınsa KTÜ’den Trabzon Üniversitesine aktarılmasıyla ilgili detayları öğrenmek için bir telefon görüşmesi gerçekleştirdik.

Sayın Cora’ya yeni üniversiteden söz ederken yeni üniversitede sıfırdan kurulacak “İktisadî, İdarî, Sosyal Bilimler Fakültesinden” söz etti. Bu durumun yanlışlığını kendisine şöyle aktardık:

1-Türkiye’de belki de en çok mezun verilen bölümler iktisadî, idarî bilimlerin yer aldığı fakültelerden verilmektedir.

2-Üniversiteli işsizlerin de önemli bölümünü bu alandaki kişiler oluşturmaktadır.

3-Şu anda KTÜ İİBF’de yalnızca 10 bin 200 aktif öğrenci vardır. Yapılması gereken yeni fakülte kurmak değil, -gerekliyse- bunu taşımaktı.

Cora konuşmanın devamında KTÜ’den Trabzon Üniversitesine taşınmaların süreceğini Edebiyat Fakültesinin de Trabzon Üniversitesine taşınacağından söz etti. Bunun da yanlışlığından kısaca söz ettik. Ancak buradan detaylandırıp tekrar etmekte yarar var.

1-KTÜ’yü teknik üniversite yapacağız diye her bulduğumuz sosyal bilimi oradan koparmamız yanlıştır. Bu dar bir bakış açısıdır ve dünya üzerinde örneği yoktur. Türkiye’nin teknik anlamda öne çıkan üniversitelerinden ODTÜ ve İTÜ’de “Fen-Edebiyat” fakülteleri vardır ve içinde sosyal bilimler bulunmaktadır.

2-Disiplinler arasılığın önemi büyüktür. Teknik bölümü sosyal bölümlerden tamamen tecrit ederseniz işin felsefesi ne olacak? Matematik felsefesini, kuantum fiziğini nereye koyacağız? Sosyolojiyle fiziği nasıl bir araya getireceğiz? Türkiye’nin eğitimde şu anda yapması gereken öğrencilerin yelpazesini genişletmektir, daraltmak değil.

KTÜ’yle Trabzon Üniversitesinin ayrışması konusunda dikkat edilmesi gereken bir diğer konu da “iki güçlü üniversite” oluşturmaktı. Ancak bunun başarılabildiğini söyleyemeyiz. KTÜ bir markadır. Hem de tek başına bir markadır. Trabzon Üniversitesini güçlü yapabilmemiz için yapılması gereken KTÜ’den “hangi üniversitede olursa olsun öğrencinin tercih edeceği” bazı bölümleri geçirmekti.

***

Trabzon Üniversitesinin rektörü kim olur?

YÖK, yeni üniversitenin rektörünü belirlemek için düğmeye bastı. Rektör adayı başvuruları 6 Haziran’a kadar devam ediyor. Trabzon’da sessiz sedasız olsa da yeni üniversitenin rektörünün kim olacağı konusunda kulislerde farklı isimlerin geçtiğini öğrendik. Öncelikle şunu ifade edelim ki bu üniversitenin “yerelleşmeyi” aşması gerekir.

Her ne kadar adı Trabzon Üniversitesi olsa da “üniversite” sözcüğündeki anlamın hakkını verip “Trabzon sınırı” aşılmalıdır. “Trabzonluluk” vurgusu yapılmamalı. Üniversite, sosyal bilimler esaslı olacağı için rektörü de başarılı bir sosyal bilimci olmalı.

Öne çıkan isimlerin olduğunu duyduk. KTÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hikmet Öksüz ile Prof. Dr. Emin Aşıkkutlu ismi geçen ilk isimler… Biri tarihçi, biri ilâhiyatçı iki isim. Bir diğer isim ise KTÜ Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmettin Alkan… Alkan geçtiğimiz dönemde Gümüşhane Üniversitesine rektör adayı olmuştu. Prof. Dr. Ahmet Ulusoy da önemli isimlerden biri. Beykent Üniversitesinde görev yapan Ulusoy, KTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsünün de müdürlüğünü yapmıştı. Süreç işledikçe yeni isimlerle de karşılaşmak mümkün.