Türkiye’nin gözde üniversitelerinden Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin bâzı zamanlar eğitim ve bilim alanlarından daha çok garip olaylarla anıldığı doğrudur. Biz de bu yazımızla birlikte bu oldukça gârip olayların bir tânesinden bahsedeceğiz.
KTÜ’nün Akçaabat’a bağlı Söğütlü Beldesi’nde bulunan Fatih Eğitim Fakültesi’nde birkaç gün önce ilginç bir olay meydana geldi. Söz konusu yerleşkede eğitim gören bir kardeşimiz, fakültenin hemen önündeki alt geçide, Ermeniler’in 1992 yılında sivil Azerbaycan Türkleri’ni maruz bıraktığı Hocalı Katliamı ile ilgili bir etkinliklerinin afişini yapıştırmak istemiş.
Katledilen soydaşlarını unutmamak, onların acısıyla yanan vicdânına bir damla su serpmek ve bu soykırımı ne yazık ki Türk milleti ve onun gençliğine hatırlatmak için böyle bir işe girişmiş. Bizce de çok iyi iş yapmış! Çoluk-çocuk demeden katledilen soydaşlarının maruz kaldığı bu durumun kendi ülkesinin meclisinde dâhî “soykırım” olarak tanınmadığını bilen benim gibi bu genç arkadaş, kâtilleri de lânetlemek için tepkisini; yarı çıplak kadınların, bilgiden uzak câhil bar sanatçılarının afişlerinin boy boy yapıştırıldığı alt geçide bir tâne Hocalı Katliamı ile ilgili afiş yapıştırmak istemiş!
Siyâsî partilerin ülkede afişleriyle duvar bırakmadığı, bayraklarıyla âdetâ gözümüzü tâciz ettiği, bangır bangır bağıran araçlarıyla haftasonları dâhî kulaklarımızı patlattığı bir zamanda, hem de iyi bir niyetle afiş yapıştırmanın herhâlde bir sakıncası olmaması gerektiğini düşündü bu genç arkadaşımız…
Silah taşıma ruhsatı ve artan muhtar maaşının hevesiyle muhtar adaylarının artış yaşadığı ve adayların da en az siyâsî partiler kadar ortalığı laçka bir şekilde kirlettiği bir dönemde, A3 ebâtına ‘fotokopi’ yoluyla basılmış ve bir parmak hareketiyle sökülebilecek afişin ‘çevreye ne zararı dokunabilir ki’ düşüncesiyle hareket etmiş arkadaşımız… Aksine siyasi partilerin ve muhtarların afişlerinin afişlerinin tutkallarla duvara yapıştırılarak, 4 seçim gören ve bir türlü duvardan sökülmeyen afişlerin yanında A3 fotokopi ile yapılmış afiş ‘hiç’ kalır.
Sözün kısası arkadaşımız böyle bir işe girişmiş…
Peki, KTÜ’nün pek başarılı, kahraman (!) güvenlik görevlisi ne yapsa beğenirsiniz? Yetki alanında bile olmayan altgeçide giderek, afişi asmaya çalışan gencin fotoğrafını çekti. Üstelik, genç üniversitelinin kendisine “Ne oluyor? Bir dakika” demesine rağmen durmayarak, arabaya binerek oradan ayrıldı. Büyük operasyondan (!) başarıyla çıkan bu güvenlik görevlisi “yaptığı işi” karşısındaki üniversiteliye açıklamadan ortadan kaybolması ise hayli ilginç…
Geçtiğimiz yıl Farabi Hastanesi’nden çıkarılan işçilerin eylemini dağıtmak üzere görevlendirilen güvenlik görevlileri, daha sonrasında o sırada orada yalnızca mesleğimizi icrâ etmek üzere bulunan bize bile saldırmışlardı.
Saldırı aşamasını geçen bâzı güvenlik görevlileri şimdi de fotoğraflı fişleme operasyonuna başlamış herhâlde diye akıllara gelmiyor değil… Ya da biz kötü niyetliyiz, belki de Türkiye’nin normalleşme (!) sürecine katkıda bulunmak istiyorlardır. Kim bilir?
Saygılarımla.