Sözün başında Sayın Avrasya Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ömer Yıldız’ın dikkat çektiği bir konudan söz etmek isterim.
Yıldız, sanıyorum ki geçtiğimiz yılın açılış töreninde yaptığı konuşmada kurulacak ikinci devlet üniversitesinden “Trabzon’un ikinci üniversitesi” şeklinde söz edenlere sitem etmişti.
Haklıydı. Avrasya Üniversitesi, Trabzon’un ikinci üniversitesidir. Kurulacak olan üniversite üçüncü üniversitedir. Yahut ikinci devlet üniversitesidir. Yeni üniversiteden ikinci üniversite diye söz etmek en hafif tabirle Avrasya’nın kurum kimliğine saygısızlıktır.
Gelelim asıl meseleye…
Trabzon’un ikinci devlet üniversitesi... Bundan önce birçok kez ifade etmeye çalıştık. Ancak kısaca üzerinden geçelim.
Türkiye’nin üniversite politikası yanlıştır. Her yere üniversite açarak… Her ilçeye, köye, kasabaya yüksekokul kurarak… Kontenjanları artırarak ve hatta ikinci öğretimleri açarak bir yere varamazsınız.
Bu durum bilime, bilgiye karşıtlık ve üretimin önüne büyük bir engeldir. Ortaya çıkaracağınız yalnızca diplomalı ancak vasıfsız kitlelerdir.
Trabzon’a yeni kurulacak üniversite… KTÜ’den bölünecek… Keşke bölünse ve yeni bölümler açılmasa. Ancak yeni üniversiteye iktisadî ve idarî bilimler fakültesi kurulacak. KTÜ’de öğrenci yoğunluğunun en fazla yaşandığı fakülte.
Belki de en fazla işsizliğin yaşandığı alan… Ama biz yine iktisadî ve idarî bilimleri kuruyoruz. Peki…
İkinci devlet üniversitesinin bir kârı var, o da bazı sosyal bilimlerin buraya taşınmasıdır. Tabi bu da tam anlamıyla olmuyor o ayrı. Çünkü KTÜ adı üstünde teknik bir üniversitedir. Teknik alanda çalışmalar yapmalıdır.
Diğer bölümlerin varlığı teknik bölümlere yönelik çalışmaları ve yatırımları da etkiliyor olabilir. Örneğin Makine Bölümünün makinelerinin çağa uygun olmadığı iddiasıyla karşılaşmıştım.
Bir kârı varsa o da üniversitelerin teknik ve sosyal olarak ayrılmasıdır.
Saygılarımla…