30 Mart yerel seçimlerine sayılı günler kala yurt genelinde yaşadığımız ahlâksızlıklar bir kenara, Akçaabat’ta bir olay da insanın midesini bulandıracaktan cinsten…
Türkiye’yi sarsan 17 Aralık yolsuzluk operasyonlarının ardından bakanlıktan olan AKP Trabzon Milletvekili Erdoğan Bayraktar, geçtiğimiz hafta seçim çalışmalarına destek vermek için Akçaabat’a bir program düzenliyor.
AKP Akçaabat Belediye Başkan Şefik Türkmen ve İlçe Başkanı Ahmet Ziya Öztürk’le partililerin katılımıyla gerçekleşecek olan Aydın Köyü’ndeki program öncesi benzerine Türkiye’de ancak rastlanır bir olay yaşandı.
Bayraktar’ın katılımıyla gerçekleşecek olan siyâsî toplantının duyurusu, köydeki cami minarelerinden duyuruldu. “Allah uludur” ve “Haydi namaza” diye dinî çağrıda bulunan minârelerden kimin ulu olduğu belirtilmedi belki de ama “Haydi toplantıya” denildi.
Dinî argümanların kullanımının yaygınlaştığı ve dinin rezîlâne bir biçimde tahrip edilmeye çalışıldığı dönemde ancak böylesi olurdu ama biz yine de kabûllenmiyoruz efendiler! Bir bakanın telefonda Bakara Sûresi’ni hâşâ “makara” biçiminde alaylı ifâdelerle dalga geçmesini nasıl kabûllenmiyorsak, bunu da kabûllenmiyoruz!
Cami imamı hakkında soruşturma açılmış. İmam kendisini “Ben o sırada orada değildim” diye savunmuş diye işittik. Caminin sorumluluğu bana âit değil elbette, elbette imamdan sorulacak ve bu mes’ûliyet “Ben orada değildim” gibi bahanelerle geçiştirilemez.
Biz böylesini Akçaabat’ta ilk kez görüyoruz, umarız ki son olur.
Yazımızı, devletimizin kurucusu büyük insan Mustafa Kemâl Atatürk’ün şu sözleriyle tamamlamak isteriz: "Bizi yanlış yola sevk eden habisler, biliniz ki çok kere din perdesine bürünmüşlerdir."
Saygılarımla…