Trabzon’un en önemli sorunlarından biri olan trafik, kentin Ortahisar’dan sonra en büyük ilçesi olan Akçaabat’ın da sorunu. Karadeniz sahil yolunun Söğütlü ve Düzköy kavşaklarında meydana gelen sıkışıklıklar buraya yapılan kavşak projeleriyle çözülecek! Artık kaç yıla çözülür bekleyelim. Tabi bunlar hep geçici önlemler. Trafik orada sıkışmazsa başka yerde sıkışacak. Akyazı tünellerinin maç günleri trafiği rahatlatacağı sanılıyordu ama durum ortada.
Neyse…
Asıl mesele ilçenin iç trafiği. İlçenin caddeleri felç olmuş durumda ama sorumluluk üstlenen yok!
Sayın Akçaabat Belediye Başkanı Şefik Türkmen konu ne zaman gündeme gelse “Emniyet üstüne düşeni yapmıyor.” diyor. Bu sözde doğru noktalar olmasına karşın bir sorumluluğun tamamen bir noktaya yüklenmesini başından beri doğru bulmuyorum. “Başından beri…” diyorum çünkü bu meselenin en az 3-4 yılı var. Yani Başkan Türkmen birkaç yıl önce de Emniyetin görevi yerine getirmediğini ifade etmişti.
Neyse…
İlçedeki trafiğin en sorunlu olduğu noktalardan biri Akçaabat Belediyesinin büyük bir özveriyle yaptığı Hamam Çimeni çarşısı önü. Bu oldukça güzel mimarîye sahip ancak “kullanılması becerilemeyen” çarşıda kafeler, lokantalar, fırın, giysi dükkânları, resmi kurum ve birçok işletme var. Özellikle kafe ve birçok lokanta nedeniyle gidip geleni çok. Gelenler de araçlarını çarşının önüne çekiyor.
Peki, çarşı önü nereye denk geliyor? Karadeniz sahil yolunun hemen önüne ve hatta Karadeniz sahil yolundan ilçe içine giren yolun girişine. Çarşının otoparkı hizmete açılmadığından onlarca araç çarşı önüne çekiyor. Bir değil iki, iki değil üç sıra araç! Tam bir çingene pazarı. Rezalet. Park eden araçlar geri geri çıkış yaparken her gün yüzlerce kazaya ramak kalıyor! Sorumluluk alan var mı?
Bilmem…
Başkan Türkmen geçtiğimiz günlerde telefonda bir sıra araçlık çizgi çektireceğini söyledi. Sayın Başkan’a telefonda da söyledim, buradan da tekrar ediyorum. Çizgi işi falan hikâye. Oraya bir araç bile çekilmemeli! Otoparkın ihaleye ihtiyacı yok. Oradaki işletmeler ortak biçimde kullansın. Her işletme otopark görevlileriyle oraya gelen konuklarının aracını alıp otoparka çeksin. O güzel mimarî de böyle bir rezil görüntüyle karşı karşıya kalmasın.
Neyse…
Önceki gün Hamam Çimeni önündeki bir lokantadayız. Bu park rezaletinden yaya geçidi bile nasibini aldı! Çağdaşlıkla bağdaşmayan tam bir öküz işi! Bu öküz ifadesini o masum hayvan anlamında değil, toplumda yaygınlaşan anlamında kullanıyorum. Masum hayvanın bir günahı yok! Yaşlı insanların, çocukların adeta can pazarının yaşandığı o geçitten geçip bir de üstüne kapalı olan yaya geçidinin yanından çeşitli akrobatik hareketlerle geçtiğine tanık oldum. Yazık, günah. Bir vatandaş olarak görevimi yaptık. 155’i arayarak durumu bildirdim. Akçaabat Emniyet Müdürlüğündeki memurlar ilgileneceklerini söylediler. Yarım saat sonra lokantadan çıktık, durum aynı.
Güler misiniz? Ağlar mısınız?
İster gülün ister ağlayın biz yine 155’i arayarak “Yarım saat önce sizi aradım, yaya geçidi parkla kapatılmış, lütfen ilgilenin.” dedik. Sonrasını bilemiyoruz. O nedenle Başkan Türkmen’e biraz hak verdim!
Saygıdeğer Akçaabat Emniyet Müdürlüğü yetkilileri yeterli memurunuz yoksa bunu kamuoyuna aktarın; ilgililer, siyasîler gereğini yapsın. Yeterli memurunuz var da usulsüz parkları engellemiyor, 155’i arayan birinin şikâyetini bile değerlendirmiyorsanız bence bu işi daha yetkin birilerine bırakın.
Yoksa Akçaabat’tan alınmayan plakalı araçların “usulsüz park ettiğini” gördüğünüzde ceza kesip arkadan göndermek kolay!
Gereğini yapın ve “Biz görevimizi yaptık, şimdi diğer taraflar da gereğini yapmalı.” deyin.
Saygılarımla…