Teknik Direktörümüz Ünal Karaman ve Kalecimiz Uğurcan Çakır, UEFA Avrupa Ligi 3. Eleme turu rövanşında oynayacağımız Sparta Prag karşılaşması öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Taraftarımıza bayram yaşatmak istediklerini belirten Ünal Karaman, “Bizim için zor bir müsabaka olacak, ilk maç özelinde de benzer şeyler ifade etmiştik. Bunu sezon boyunca, çıktığımız her müsabakada benden duymaya devam edeceksiniz. Herkesin bir değeri var dolayısıyla rakibi yok saymadan, ona da saygı göstererek ama kendi inancımızı da üst seviyede tutarak müsabakaya çıkacağız. İlk maçtaki zorlukların benzerini bu maçta da yaşayacağız. Tabii ki bu inşallah en kısa sürede atlatılacak bir süreç olur. Bizim için tahribatı çok yüksek olmayacak sonuçların olduğu bir sorun aşımı olur. Dışarıda oynadığımız müsabakadan sonra taraftarımızın önünde bu heyecanı, onlarla beraber ilk defa sahaya çıkacak olan arkadaşlarımızın heyecanı bize itici bir güç olacak. Onun için biletlerin tükendiğini sevinerek öğrendim. Taraftarlarımıza göstermiş olduğu ilgiden dolayı teşekkür ediyorum. Umudumuz onlara bu bayram güzelliğini yaşayabilecekleri bir sonuçla karşılık vermek. Onlar adına çaba sarf etmek. Oyuncularımız iyi çalıştılar bu dönem içerisinde. Yeni oyuncularımız da birkaç antrenman da olsa bizimle birlikte çalıştılar. Futbolun doğrularını yapacağız, futbolun doğruları da inşallah bize sevinebileceğimiz bir sonucu verecek” dedi.
Bir basın mensubunun oyuncu tercihleri, rakip takım ve yeni katılan oyuncularımızla ilgili olarak yönelttiği soruya ise Ünal Karaman, “Korkmuyoruz, hiçbir rakipten çekinmiyoruz ama rakibimizin gücünü de, oyuncuların da yok sayacak bir anlayış bizde yok. Biz o anlayış içerisinde gideceğiz” diyerek yanıt verdi.
Ünal Karaman’ın açıklamaları şöyle;
“Oyuncuların pozisyonel olarak değerlendirdiğimizde her bölgenin kendine ait sorumlulukları var, kendine özgü yapması gereken işler var. Herkesin saha içerisinde görevleri var. Sistemi oyuncu kalitesi belirler, oyuncu yeteneği belirler. Elinde çok iyi hücumcular varsa savunma yapmayı düşünmezsin veya çok iyi savunmacılar varsa bunları yok sayıp da farklı bir oyun tarzını düşünemezsin. Bizim geçen sene itibariyle devam eden kadro bütünlüğümüz her ne kadar sezon başı kampında bu oyuncularımızın pek azıyla çalışma imkanı bulmuş olsak da fiziksel olarak çabuk olan oyuncularımız var. Bu oyuncularımız bize oyun içerisinde farklılıklar, bu değişkenlikler içerisinde de avantajlar sağlayabilir. Şu gerçekten yola çıkarsak; biz futbol oynayan bir takımız. Biz bu süreçte hiçbir zaman bozan olmadık hep yapan olduk. Yapıcı olmaya gayret gösterdik. Dolayısıyla yeni transferlerimizin de en kısa sürede fiziksel olarak aramıza katılıp, hazır olup kaldığımız yerden devam etme noktasında bize destek vermelerini bekliyoruz. Oyun sisteminde panik yapmayı gerektirmeyecek, kendi bildiğimiz oyun anlayışımızda oyun kültürümüz ve karakterimiz devam edecek. Bizim futbol karakterimizle ilgili insani bakışımızla ilgili belli bir kanıya varmışsınızdır. Ben hiçbir zaman, hiçbir maça “tamam ben bu maçı kazanırım” diye çıktığımı hatırlamıyorum. Her maça iddialı hazırlanırım, yapabileceklerimin en iyisini yaparım, karşımda dünya karması da olsa yine o maçı kazanma adına hazırlığımı yaparım. Ama hiçbir zaman da rakibimi yok sayıp, “tamam ben bu maçın mutlak favorisiyim, çıkarım bu maçı kazanırım” düşüncesi içerisinde olmadım. Onun ötesinde elbette ki bir hazırlığımız var. Rakibimizin bizi tanımadığı kadar biz onları tanıyorduk. Onlar resmi müsabakalar oynamışlardı, lig maçları oynamışlardı. Bazen, kağıt üzerinde gördüğünüz veya videoda izlediğinizin saha içerisindeki yansımaları tutmayabilir. Bu futbol bilinen bir matematik gibi değildir o yüzden bu kadar seviliyor. Daha önceki maçı iki periyot olarak değerlendirdiniz. Ben ikinci periyot da dahil olmak üzere henüz takımımızın arzu edilen seviyede olmadığını düşünüyorum. Elbette ki daha iyisini yapabilirdik, yapabiliriz ve yapacağız da. Bunun çok üzün bir süre içerisinde olmayacağını umut ediyorum. Taraftarlarımızın bize güvenmesi bizi mutlu eder ama futbolun da kendi içerisinde doğrular vardır. Takım bütünlüğüdür, takım halinde birlikte çalışmadır, oyun planınızla ilgili çalışmaları takım halinde yapmanızdır. Biz o maçta takımla birlikte doğru düzgün çalışmamış arkadaşımızı kullandık. Yeteneğine güvendik. Belki yarınki müsabakada tekrar kullanacağız. Belki farklı oyuncuları kullanacağız. Onlar bizim takımımızın bir parçası. Sezon başları her takım için zordur. Bizim de yaşayacağımız zorluklar var. Ama bizim bir inancımız var ki oyuncularım geçen seneden itibaren hala üzerine koyarak getirdikleri bir arkadaşlık, dostluk, samimiyet ve güvenleri var. Takım olma yolundaki bizim en büyük güvenimiz, oyuncularımızın bize vermiş oldukları “hocam rahat ol” mesajı. Biz bu hafta yaptığımız çalışmalarda da onu hissettik, aramıza yeni katılan oyuncuların da uyum konusunda inanılmaz katkıları var. Zaten geçen seneden az ve öz kalan arkadaşlarımızın bir takım duruşu vardı ki bu tadı ve hazzı bize yaşattılar. Endişe etmeyeceğiz, korkmayacağız ama taraftarımızın düşündüğü gibi de rahat düşünmeyeceğiz. Evet korkmuyoruz, hiçbir rakipten çekinmiyoruz ama rakibimizin gücünü de, oyuncuların da yok sayacak bir anlayış bizde yok. Biz o anlayış içerisinde gideceğiz”
Başarılı Kalecimiz Uğurcan Çakır ise, “İlk maç bizim için zorlu geçmişti. İyi bir performans ortaya koyamadık ama sonrasında geri dönmeyi bildik. Bu maça iyi hazırlandık, iyi bir çalışma dönemi geçirdik. İnşallah taraftarımızın önünde iyi bir oyun sergileyerek iyi bir skorla ayrılmayı düşünüyoruz” dedi.