Sivrikaya'nın açıklamasını aynen yayınlıyoruz.
Son zamanlarda Akçaabat Sebatspor’un bulunmuş olduğu durum itibari ile söylenenlerin ve bunları söyleyenlerin ne durumda olduğunu anlamakta zorluk çekiyorum… İnsanları eleştirmenin çok kolay olduğu aklın para ile satılmaya başlandığı memleketimizde Akçaabat’ımızda insanlarımızın ne hale geldiğini görmekte üzüntü duymaktayım... Şu zamana kadar hiçbir eleştiriye cevap vermeden sabırlı bir şekilde hatta ve hatta belden aşağıya vurmalara dahi cevap vermeden bir kenara çekilip, tüm eleştirilere göğüs germeye çalıştık…Takii insanların öz eleştiriden çıkıp,insanların ahlaki değerlerini şereflerine, haysiyetlerine kadar varabilecek eleştiriler olmaya başlayana kadar…Ama artık yeter, sustukça sıra sana gelecek misali gerçekten sustukça, saygıyla izledikçe, ağzımızı bozmadıkça, sonunda sıra bize kadar gelmeye başladı…Ama bu sıra bende, bayağı bekleyecek..Neden mi?? Dinleyin o zaman saygı değer Sebatlılar, Akçaabatlılar, memleket sevdalıları…
Akçaabat Sebetspor kulübümüz, Bank Asya’ ya düştüğü yıl itibariyle, şu zaman kadar 5-6 yıl, kulüpte menajerlik görevini yaptım…Aslında adı menejerlik, ama ben ve arkadaşlığına, samimiyetine ve dostluğuna çok güvendiğim bu zaman içerisinde kendisiyle çok şey paylaştığım, hayatta belki de hiçbir yerde paylaşmayacağım kadim dostum Tayyar ile beraber, çok şeylere göğüs gerdik…O’nun la çok şeyler gördük,çok şeyler yaşadık…ağladık,güldük…ama birbirimizi asla bırakmadık…Çoğu zamanda beni o frenlemiştir…Onun sabrı benden daha iyidir,fazladır…hemde bu kadar eleştirilmemize rağmen…Bu zaman içerisinde,ben şu anda burda çok şey konuşmayacağım..fazla bişeyde anlatmayacağım ama şimdilik…şimdilik diyorum çünkü bu meselelerin konuşulması gereken yerlerin burası olmadığını düşünüyorum…Ama bazıları bunu tekrar etmeye devam ederlerse,bizde o ağızla konuşmaya başlarız…Ve bunun bizce hiçbir sakıncası yoktur…
Biz bu kulüpte, başkalarının yaptığını, hocaların, içerdekilerin, dışarıdakilerin neler yaptığını, neler söylediğini, yönetimde de, başkan odasında da, hoca odasında da, futbolcu katlarında, nelerin olduğunu anlatmaya başlarsam ki onunda zamanı gelecek, bırakın Akçaabat’ı Trabzon’u bazılarının Türkiye’de dolaşacak yüzleri kalmaz, eğer varsa tabii… Şu anda oraya fazla girmeyeceğim. Bu meseleleri daha sonraya bırakmak kaydı ile şu anda ara veriyorum… Gelelim asıl meselelere…
Öncelikle son günlerde,Akçaabat Sebatspor Başkanı Sayın Kazım Kolot Amca..(kendisine Amca diye hitap ediyorum..çünkü kendisi rahmetli bababım arkadaşı ve dostu olduğu için öyle hitap ediyor,bu anlamda kendisine saygılarımı sunuyorum) Onursal başkanımız Sayın Kazım Amcanın,geçtiğimiz günlerde bir TV programında,yaptığı söyleşiyi izlediğimde inanın ,gerçekten çok üzüldüm,şok oldum şaşırdım…Sayın Başkan Zeki Öztürk için,yaptığı açıklamaları dinledikçe,bu işte bir yanlışlığın olması gerektiğini düşündün bir an için,inşaallah öyledir dedim…Bu kulübe,altmış yılını veren,duayen olarak gördüğümüz büyüğümüz Onursal başkanımızın ya kendisine eksik bilgi verildiğini ya da kendisinin bir bilgi edinmeden sarf edilen sözler olabileceğini düşündüm…İnşaallah öyledir…
Şimdi bazıları,seni ne ilgilendiriyor diyebilir…onları duyar gibiyim…şimdi onlara ve Kazım Amca ya sesleniyorum….kamu oyunun yanlış yönlendirildiğini hissettiğim için,insanların zan altında bırakıldığını düşündüğüm için,ve herşeyden önemlisi bu olayın öyle denildiği gibi olmadığının birinci derecede şahidi olduğum için,bunu açıklamanın kendi açımdan doğru olacağına inandım…Bazıları kabul etmesede bende herkes kadar Akçaabatlı ve Sebatlıyım….Sayın Kazım Kolot(amca) senin için geçmişte bu külübe maddi manevi ne verdi,ne katkısı oldu diyenlere karşı,nasıl karşı gelmişsek gücümüzün yettiği kadar,Sayın Zeki Öztürk için külübe hiçbir para ödemedi,borç ödemedi,yalan söylüyor kelimelerinide aynı dirençlikle karşı çıkıyorum ve kabul etmiyorum…Çünkü bunlar doğru değil…Kazım Amca beni sever,yalan konuşmayacak olduğumuda iyi bilir,çünkü benim kimden geldiğimi iyi bilir…Şu anda Sayın Zeki Öztürk ün külübe verdiği ,2.5 milyon TL paranın,kulüpte kayıtlı olan 1.680 milyonunu talimatla Yapı Kredi Akçaabat şubesinden ben çektim….Talimat benim adıma verildiği için başkasınında çekme yetkisi yoktu…bu paraları,parça parça halinde alıp kulübe getirdim…gerek sayman olan idareciyle,gerekse şu andaki kulüp müdürü nezaretinde bu paraları futbolcu alacaklarına,personel giderlerine ve diğer tüm ihtiyaçlara karşın tek tek ,bir bir ödenmiştir…Bu nasıl inkar edilir,anlamak mümkün değil…Eğer benim adıma talimatla gelen paraların,geldiğine,alınmadığına inanmayan varsa,Yapı Kredi Akçaabat şubesine gidip kayıtlara bakabilir,gerçeği ordada görebilir…Bir başka hayretle karşıladığım olay ise,kongre süresi içerisinde maddi olarak anlaştığım dediği eski kulüp Başkanı ile ilgili,kulübün bu hale düşmesinde,bunların buraya gelmesinde,bunları desteklediğimden dolayı bende de hata var,bende suçluluk duyuyorum diyende sayın Başkan Kazım Amcanın ta kendisidir….
Otopark makineleri ile ilgili,paranın 18 bin Tl sini Sn. Zeki Öztürk peşin olarak vermiş,geri kalanı taksitlendirilmiştir..daha sonra o firma taksitlendirmeyi kabul etmeyip senet istemiştir..bunun üzerine kulüp müdürü Zafer Bey,başkan Ankara da olduğu için,buradaki bir iki yöneticiden senete imza atmalarını istediyse de,bunda başarılı olamadığı gibi,o yöneticilerden daha dirayetli davranarak senedin altına kendi imza atmıştır..senetten kalan borçlar,bu yönetim tarafından otopark gelirlerinden ödenmiştir…Sn. Öztürk, iş hayatında olduğu gibi,kulübe başkanlık yaptığı dönemde de,çek ve senet kullanan bir insan olmamıştır..Kaldı ki kulübe vermiş olduğu 2.5 milyon TL ye karşılık, kayıtlı olan 1.680 milyon TL alacağını kayıt altına almak için aldığı senedi de, her defasında, başta Sn. İsmet Yılmaz olmak üzere kendilerine verip yırtabileceğini bile söylemiştir…Buna Sn Başkan Cemil Kalkışım’ın alacağı da dahildir….4500 Tl elektrik borcunu ödemeden gittiler diye söylemlerin ta Sn. Cemil Kalkışım zamanında 100 bin Tl nin üzerinde olduğu,bunun ödenerek 50 bin Tl ye kadar düşürüldüğü, Sn Öztürk zamanında da bu paranın 20 bin Tl ye kadar ödenip düşürüldükten sonra,taksitlendirilerek ödenmesini sağlayan bu insanlar iken lig bittikten sonra,kalan 4500 Tl lik faturayı ödemediler diye gösterilmesi bu iki insana yapılan haksızlığın bir göstergesidir…Kaldı ki,hem eski borçtan 6000 Tl,yapılandırılan borçtan 4500 Tl ve toplam 10500 Tl olmak üzere aylık ödeme yapılırken de defalarca kulübümüzün elektrikleri gelip kesilmiştir…Personel maaşlarını ödemeden gitti gibi cümlelerin kullanılmasından üzüntü duymakla beraber,mevcut çalışan personelin daha öncesinde ve şu ana kadar,gerek Sn Kalkışım,gerekse Sn. Öztürk’le ilgili tavırları her zaman Allah razı olsun,Allah sizi başımızdan eksik etmesin diye devamlı zikredilmeleriydi…Kaldı ki şahsımda buna dahildir…hatta Ramazan ayında,mevcut yönetim iş başında iken zekatını dağıtmak için para ödemek önerisini yanlış anlaşılma olur diye,geri çevirende başta Sn. İsmet Yılmaz ve benim…Kulübe hiç bir şey vermedi diye zikredilen Sn Öztürk,Sn Başkan Kazım Amca belki bilmiyordur diye söylüyorum,daha çok yakın bir zaman içerisinde,kendi altyapı hocasının Sn. Zeki Öztürk’ü arayarak, alt yapıya malzeme isteğine karşılık, Sn.Öztürk’ün bu talebi yerine getirmesini herhalde gözünden kaçırdı…Kulübe hiçbir şey bırakmadı gibi ifadelerin ise neye dayandığını bilmemekle beraber,Olimpiyatlarda kendi altyapı tesislerini yıkılarak elinden alınmasının ardından,kendi tesislerinin arkasında sıfırdan yepyeni bir altyapı tesisini kazandıran ve yapanda yine Sn Zeki Öztürk’tür..Eğer başkan odasının camından bakıldığında,koskoca tesis gayet açık bir şekilde görülecektir…
60 futbolcu alındı ifadelerine gülmekle beraber,lisansa engel borç olduğu halde, 25 e yakın futbolcu ile,sözleşme yapma imkanı olduğunu da gözden kaçıranlara aynı şekilde gülüyorum…Küme düşen takımın elinde futbolcu yoktu diyenlere ise,belgelerle konuşmanın doğru olacağını ifade etmekle beraber,sayının ,anlaşamadıkları oyuncuların adeti ile ortaya çıkacağına inancım sonsuzdur… Ayrıca son zamanlarda sürekli sanki birileri kulübün kapanmasını istedi de biz engel olduk gibi ifadelerin, nasıl ve ne amaçla çıktığını ise hayretle karşılıyorum… Özellikle Sn. Öztürk’ün, Sn. Kalkışım’ın ve Sn. Yılmaz’ın ben ağızlarından kulübü kapatalım gibi ifadeleri kullandıklarına şahit olmadım… kaldı ki Sn. Öztürk, kongrede duayenlerin önünde, milletin gözünün içine baka baka ben ‘’KULÜBÜ KAPATALIM’’demiyorum dedi... Biz bu kulübü uyutalım…yerine başka bir kulüple devam edip amatör kümede borçlarını temizleme ihtimalimiz daha yüksek olacağını söylemiş ise de, seferberlik ilan edilerek bu talebe kimse ortak olmadı…daha eskiye döndüğümüzde,devre arasında Sn Öztürk,camianın önde gelen insanlarını toplantıya davet etti…Ha bu toplantıya davet edilmeden gelenlerde vardı ama neyse!!bende onlara duayencik diyorum…onlara UEFA’ yı ver yönetsinler…
Bu davette Sn. Zeki Öztürk, aynen şunları söyledi… Kulübün bu borçlarında tanıdığı olan, adamı olan, arkadaşının arkadaşı olan kim varsa, lütfen bu borçlarla ilgili bize yardımcı olsun... bir divan oluşturalım ve divan başkanı da Sn. Ali Kemal Başaran Bey olsun, ve yanında diğer duayenlerle bir olunup bu sıkıntılara birazcık olsun ortak olup aşağı indirirlerse, kendisi diğer kalan borçlarla ilgili bankadan kendi kredilerinden para çekip, bunları yani kulübün tüm borçlarını kapatmaya kadar gidecekti… O gün orda çok ses yükseldi, aman başkan o benim, aman başkan bu benim, onunla konuşurum bununla konuşurum, ama ne oldu, hiçbirşey olmadı… Kocaman bir sıfır…
Şimdi soruyorum size ey Akçaabatlılar,ey Sebatlılar…o gün Sn. Öztürk’ün bu haykırışlarına destek olmayanlar,çırpınışlarına arkasını dönenler,nerde o duayenlerimiz nerde o Sebatlılar,nerde bugün gözyaşı dökenler…şimdilerde yapılan çağrıların on kat fazlasını Sn Öztürk kendisi o zaman yaptı…nerdeydiniz şimdi ki Sebatlılar,yoklar!!!!yoktunuz,hala da yoksunuz….
Sn. Zeki Öztürk zamanında,650 bin Tl lik sigorta borcu taksitlendirilip ödenirken,şu anda devam eden taksitler ödenemediğinden dolayı,tahmin ediyorum anlaşma bozulduğundan,kulübün borcu 1 milyon Tl yi geçmiştir..buda işin başka bir boyutu…bir konu ile ilgili başka bir pencere açmak istiyorum…diyelim ki Sn Öztürk,elektrik parası vermedi,personele para vermedi,,peki 2.5 milyon Tl kulübe para veren bir insana 500 bin Tl üstünde para veren Sn. Cemil Kalkışım’a kalkıpta 3-5 bin Tl yi neden vermedin demenin manasının ne anlama geldiğini kamuoyuna bırakıyorum…Hal böyleyken geçmişteki o başkanlar la ilgili hiçbir yorum yapmayıp,parasını,emeğini ve zamanını kulübe harcamış insanları bu şekilde param parça edilmesine bir Akçaabatlı olarak gönlüm razı olmuyor…
Bir başka değinmek istediğin konu ise,son zamanlarda kendisini gazeteci sanan birinin Sebatlılıkla ilgili yorumlarını ise hayretle karşılıyorum..bunlar gazetecilik yapmıyor,sadece gazetecilik oynuyorlar…iki kelimeyi bir araya getirip bir cümle kuramayan bir cümleyi telaffuz edemeyen,diksiyonu olmayan,soru sorup,cevabını vermeye çalışan,vermeye çalışırken de ferman okurcasına anlatan bir anlayışın Sebatlılıkla ne ilgisi olduğunu da anlamış değilim…Sebatlılık bu kadar ayağa düşmüşse,ben Sebatlı değilim onlara kalsın…zaten Sebatlı olmak nasıl oluyor onu da anlamış değilim…şu duayenlerimizden biri açıklasa da bizde anlasak..acaba diyorum…Başkan olmak mı?.. futbolcu olarak forma giymek mi,yoksa Sebat marşını ezbere okumak mı nedir bilmiyorum…ama Sebatlılığın bir maddesini çok iyi biliyorum…bir kere Akçaabatlı olacaksın...kulüpte alacağını federasyona verip faiziyle tahsil edeceksin ,ama faizini muhakkak alacaksın…almazsan olamazsın,bunu biliyorum...ama diğer maddelerini bilmiyorum…bilen varsa lütfen bizi de aydınlatsın…kendilerinin Akçaabat lı olmadığını ama 30 yıldır Sebatlı olduğunu söyleyenlerin,demek ki şanlı tarihi olan bu kulübü 30 yıldır nasıl içki masalarının mezesi yaptıklarını anlamak gayet mümkün…
Saygı değer Sebatlılar,konuşulması ve anlatılması gereken o kadar çok şey var ki,inanın burada sayfalar yetmez..o yüzden doğru bilinmesi gereken konular hakkında gerçekleri konuşmak istedim…doğru olanda budur..Sn Zeki Öztürk’ün bu kulübe daha neler verdiğini,ondan önce Sn Cemil Başkanla neler yapıldığını ve onlardan önceki başkanlar döneminde de neler yapıldığını çok iyi biliyoruz…aslında bunları çok kimseler biliyor ama kimse ağzını açmıyor..çünkü kimse cesaret edemiyor..neden?...çünkü korku ve menfaat…hayatını yaşarken almış olduğu her nefesten,attığı her adımdan sadece ve sadece kendine menfaat sağlamak için yaşayan insanlar topluluğunda fazla yapacak bir şey kalmıyor size….
Son olarak şunu söylemek istiyorum Sayın Akçaabatlılar…bu açıklamamda Sn. Kazım Amcayı sadece Sn. Zeki Öztürk’ün verdiği paraları vermemekle ve yalancılıkla suçladığı için karşı çıkıp delilleri ile anlatıp,bunun doğru olmadığını kendi ağzımla anlatmaya çalıştım..açıklamamın diğer bölümlerinde ise bazıları benim ne demek istediğimi zaten anlamışlardır…tüm Akçaabatlılara ve Sebatlılara saygılar sunarım….
Eski Kulüp Manageri
Ali Sivrikaya