Akçaabat Sebatspor’a devre arasında gelen ve takımın yakaladığı 11 haftalık çıkışta büyük pay sahibi olmasına karşın kümede kalmayı başaramayan Kırmızı-Beyazlı ekipte deneyimli oyuncu takımın düşüşü ile ilgili olarak çok çarpıcı açıklamalar yaptı.
Yarım dönem oynadığı A.Sebat’ta abilik rolünü üstlenen Muzaffer Bilazer: “Sebat’a aidiyet duygusunu hissetmeyen, oyuncu katılan ama ruh katılamayan futbolcu tipi bu köklü camiayı bu noktaya getirdi.”
“Belli bir doygunluktan sonra Sebat’a ilgi alaka kayboldu. Öztürk yönetimi her şeye rağmen görevine devam etmeli. Önemli olan Sebat’ın konumu değil camiasıdır, dönemsel değil yaşamsal destek şart.”
“Sebat battığı yerden küllerinden yeniden doğabilir. Bunun için dönemsel destek değil yaşamsal destekle bu duygu birliğini paylaşmalıyız. Kulübün yaşayan değerlerinin hakkı mutlaka teslim edilmeli.”
Saha Dışı Yollarla Düştük
Muzaffer Bilazer sezon başında dışardan çok oyuncu alındığını ve bir çok oyuncunun Sebatlılık ve aidiyet ruhundan uzak olduğu için takımın bu noktalara geldiğini ifade etti. Takıma futbolcu katılmış; ama ruh katılmamış diyen Bilazer: “Sebat’ın tarihinden, misyonundan bilgisizlik ve boşverlik havası bizi düşüren temel unsurdu. Bunu bir ölçüde durdurmayı denedik; ama haftalar azaldı geciktik. Yakaladığımız çıkış bizi ligde bırakmaya yetmese de yine de saha dışı yollarla küme düşürüldüğümüze inanıyoruz” dedi.
Önümüzde Bursa Örneği Var
Son haftalarda özellikle son 10-11 haftada büyük gayret gösterdiklerini ancak verdikleri emeğe yazık olduğunu belirten Muzaffer Bilazer şunları söyledi: “Futbolcular, teknik heyet, yönetimimiz ligde kalmayı çok istedik; ama başaramadık. Saha dışı etkenlerle küme düşürülmüş olmamız hayal kırıklığı oldu. Yalnız Sebat büyük bir camiadır. Bu başarısızlık telafi edilmeyecek bir başarısızlık değildik. Sebat battığı yerden küllerinden yeniden doğabilecektir. Şunu söylüyorum, belki bu küme düşüş camiayı yeniden bir araya getirecek ve küllerinden doğacaktır. Önümüzde Bursa örneği var. Küme düştüler, ama futbol tarihine Süper Lig şampiyonu olarak geçtiler. Camia böyle günlerde bir araya gelir. Sebat’ın geçmişine yakışan da budur.”
Keşke Fazlasını Yapabilseydik
Takıma çok fazla verimli olamadığını fiziksel olarak biraz daha güçlü olsa çok daha iyisini yapabilecek kapasitede olsa da Sebat için takıma katıldığını kaydeden Bilazer: “Keşke daha fazlasını yapabilseydik. Takıma ağabeylik yönünde elimden geleni yapmaya çalıştım. Tüm bunların yanında Sebat’ta taraftar boyutunda büyük bir terkedilmişlik var. Oysa taraftarlık başarı olduğunda dönemsel değil bu takım Sebat olduğu için ona her zaman yaşamsal destek vermek gerekir. Sebat’ın ismi onu zaten önemli kılıyor. Takımın konumu ne olursa olsun böyle olmalı. Bu kulüp doğru insanlarla doğru işlerle yönetilirse yakın tarihte hak ettiği yerde olacaktır. Bu şehrin Sebat’a Sebat’ın da her zaman çok iyi bir konuma ihtiyacı vardır.” diye konuştu.
Başkanın Yüzüne Bakamadık
Zamanın geçmişte yaşanmadığını söyleyen Muzaffer Bilazer, Sebat’ın hep düşmemeye oynadığı süreçlerden mutlaka ders çıkarması gerektiğini anlattı. Sebat kültürünün kolay oluşmadığını kaydeden Bilazer: “Sebat’ın alacağı ders belki yeni şampiyonluklarının önünü açar. Zaman geçmişte yaşanmıyor. Şuan dedikodu veya birini suçlamayı bırakıp ne yapılması gerektiği üzerinde durulmalı. Trabzonspor’a da görev düşüyor. Trabzonspor’un şampiyonluklarının arkasında bir Sebat gerçeği de vardır. Oyuncuların çoğu bu kulüpten yetişmiştir. Sebat gibi geçmişinde ciddi bir kültürü olan takımlar bu günleri aşacaktır. Benim en çok üzüldüğüm Zeki Başkanı mutlu edemeyişimizdir. Adıyaman sonrası kimse onun yüzüne bakamadı. Bu onun vermiş olduklarına karşı bizim çaresiz kalışımızın yansımasıydı. Buna rağmen Sebat yönetimi başarılıdır. Başarıyı sadece saha içi olarak değil temsil düzeyinde de düşünmek gerekir.” açıklamasını yaptı.