“1- Çok ciddi bir şekilde Türkiye'nin yeni bir siyasal yapılanmaya ihtiyacı vardır. Bunun yolu da yeni, çağdaş, katılımcı ve demokratik bir Anayasa yapmaktır. Bunun yegâne yolu da milleti bu yeni Anayasa'yı yapma süre-cine katmaktır. Bunun için de, dar bölge tek milletvekilliği yöntemiyle millet tarafından seçilmiş bir Kurucu Meclis oluşturulmalıdır. Referandum da milletin onayına sunulmalıdır. Bu yapılmadığı takdirde aslında hiç-bir şey yapılmamış olacaktır.
2- Acilen yargı reformu gerçekleştirilmelidir. Bu yapılırken; bir yargı oligarşisi, bir yargı devleti değil; ger-çekten hukuk devleti normları esas alınarak gerçekleştirilmelidir. Yargı, sivil asker diye iki başlılıktan çıkarılmalı ve yargı sistemi millet denetimine açılmalıdır.
3- Devletin kurum ve kuruluşları arasında bilek güreşi olmaz. Birisinin diğerinin üzerine hâkimiyet savaşı olmaz. Yasama ve yargı arasındaki bu yüksek dozdaki kavganın sona erdirilmesi, Türkiye kurumlar arasındaki diyalogun kamuoyu önünde gerçekleştirilmesi, koordinasyonu sağlaması için Cumhurbaşkanı, anayasanın gereğini yapmalı.
4- Sadece Anayasa değişikliği değil siyasi partiler yasası, seçim yasasındaki değişiklikleri gündeme getirerek, Türkiye'de siyasi partilerin kapatılmasının zorlaştırıldığı, seçim barajlarının kaldırıldığı yeni bir seçimin altyapısını hazırlamak da hükümetin boynunun borcudur.
5- Türkiye'de çözümün ve millet adına karar vermenin tek adresi, her türlü eksikliklerine, üslup, esas, yöntem ve muhteva bakımından yanlışlıklarına rağmen; TBMM içinde olduğunu herkesin özümsemesi şarttır.
6- Hükümet, sistemin niteliğinde millet adına demokratikleşmeyi gerektiren adımlarla yapıyormuş gibi davranmamalı. Hükümetin kameraların karşısına geçip mağdur edebiyatı yapma hakkı yoktur.”