CHP Akçaabat İlçe Başkanı Musa Hacıoğlu, Çanakkale Zaferi dolayısıyla bir basın açıklaması yayınladı.
Hacıoğlu'nun açıklaması;
Vatan savunmasının en büyük destanı olan Çanakkale deniz zaferinin 103. yılında, başta büyük önder Gazi Mustafa kemal olmak üzere, vatanı için canını ortaya koyan tüm şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.
Bugün, hala vatanın ve milletin bekası için gerek yurt içinde, gerekse yurt dışında mücadeleye devam eden tüm kardeşlerimize, başarılar diliyoruz.
Çanakkale’de vatan savunması için körpecik evlatlarını feda eden illerin başında Trabzon gelmektedir. Trabzon, daha lise çağındaki çocuklarını dahi bu cepheye göndermiş; bütün öğrencileri cepheye giden Trabzon Lisesi 1915-1916 yıllarında mezun vermemiştir. Vatanın bağımsızlığı için yapılan silahlı mücadelelerin ardından, ekonomik bağımsızlık olmadan tam bağımsız olunamayacağından hareketle; iktisadi kalkınma, yerli üretim ve denk bütçe temelleri üzerine yeni bir model inşa edilerek, genç cumhuriyetimizin kalkınma seferberliği başlatılmıştır.
Bugün, ekonomik alanda, gerek merkezi, gerekse yerel yönetimlerce, yerli üretimi ve tasarrufu kıymetsiz gören bir anlayışın hakim olduğunu görmek bizleri kahretmektedir. Türlü yokluklara ve imkansızlıklara rağmen kurulan ve ülke ekonomisinin can damarı olan kurumlar, yok pahasına elden çıkarılmakta, plansız ve özensiz yapılan yatırımlarla ülkenin kaynakları heba edilmektedir.
Güncel olarak şeker fabrikalarının özelleştirilmesi buna örnektir.
İlimizde davullu zurnalı törenlerle ilan edilen, önce yapımına; sonra yıkımına para harcanan uzun göl ıslahı sera gölü ıslahı buna örnektir.
Bir yıl önce zeminine milyonlarca lira harcanan ve şimdi buraya okul yapalım denilerek yıkım kapsamına alınan Söğütlü spor alanı örnektir.
Büyük şehrin uçan ama bir işe yaramadığı için yıkılması düşünülen moloz köprüsü örnektir…
24 yıl aynı belediye başkanının yönettiği Akçaabat’ta belediye mezbahasının gayri sıhhi olması nedeniyle mühürlenmesi örnektir.
Tahsis edilmiş arsasına yeni mezbaha yapıp sorunu çözmek varken; günü kurtarmak adına mühürlenen mezbahayı, yüzbinlerce lira harcayarak idareten devreye alma çalışmaları örnektir…
Saraylarda ve sırça köşklerde yaşayanlar anlasa da anlamasa da, aziz Türk milletinin bu savurgan, basiretsiz yönetim düzeninin ülkeyi sürüklediği felaketi göreceğine ve daha faza müsaade etmeyeceğine yürekten inanıyoruz.
Çünkü Çanakkale ruhu, har vurup harman savurmak değil, şekersiz üzüm hoşafı ile buğday çorbasına razı gelmek ama kimseye boyun eğmemektir…
Tam bağımsız, bolluk ve bereket içinde bir ülke için gövdesini siper eden vatan evlatlarını bir kez daha minnetle anarken, o hayalleri gerçekleştirmek için canla başla çalışmaya söz veriyoruz.