Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Olay sadece Kobani mi, olay sadece Kobani'deki Kürt kardeşlerimiz mi? Suriye'de 200 bin, 250 bin insan öldürülürken sesi çıkmayan anamuhalefet partisi ile bu muhalefet partisi, şimdi ne oldu da bunların sesi çıkıyor? Anamuhalefet partisinin başındaki zat Esed'i korumak için mi bu adımları atıyor? Şimdi çıkmış akıl veriyor, 'Kobani'ye yönelik tezkere'. Sen o aklı kendine sakla" dedi.
Erdoğan, Trabzon Atatürk Alanı'ndaki toplu açılış töreninde vatandaşlara hitap etti.
Irak ve Suriye'deki çatışmalardan kaçanlara Türkiye'nin kapılarını açtığını, imkanlarını seferber ederek 1.5 milyon insanı misafir ettiğini hatırlatan Erdoğan, "Niye? Bu, bizim insanlık anlayışımızdır. Vicdani anlayışımızdır, İslami anlayışımızdır. Biz bundan dolayı bunları yaptık" dedi.
Ülkelerinden kaçanların terörist eylemlerin, kurşunların, bombaların altında bırakılamayacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Katil, devlet terörü estiren bir Esed rejiminin altında bırakamazdık. Onlar, bu ülkeye hicret ediyorlarsa biz onlara ensar olmaya mecburduk. Biz de bunu yaptık, hala yapıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin bugüne kadar 4.5 milyar dolar harcama yaptığına işaret eden Erdoğan, Avrupa'da 130 bin sığınmacı bulunduğunu ve Avrupa ülkelerini bundan dert yandığını, Türkiye'nin ise 1.5 milyon sığınmacıyı misafir ettiğini, Batı'ya göre Türkiye'nin farklılığının da buradan kaynaklandığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Suriye ve Irak'taki hiçbir etnik köken, hiçbir mezhep arasında ayrım yapmıyoruz. Aynı şekilde terör örgütleri arasında 'Bu iyidir, bu kötüdür' gibi bir ayrıma asla gitmiyoruz. Türkiye'yi doğrudan ilgilendiren bu hadiseler karşısında, uluslararası hukuk içinde, ilkeli, sorumlu, sağduyulu bir tavır sergiliyoruz. Bölgede akan kanın bir an önce durması, insanların evlerine dönebilmesi, Irak ve Suriye'de herkesi kucaklayan, adil sistemlerin kurulması için elimizden ne geliyorsa yaptık, yapıyoruz. Tereddüt etmeden yapıyoruz."
-"Bazı komşuların Esed rejimini korumak için hala elinden geleni yapmaları akla ziyan"
Kurban Bayramı'nın son gününde İslahiye'deki kampı ziyaret ettiğini ve mültecilere seslendiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, ülkelerine dönmelerinden bahsettiğinde yükselen alkışın görülmeye değer olduğunu ifade etti. Erdoğan, "Kimse kolay kolay gurbette evindeki huzuru bulamaz" ifadesini kullandı.
Kamptaki çadırları ziyaret ettiğini, onlarla dertleştiğini kaydeden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Onların hepsi Türkiye'ye, bizlere dua ediyorlardı. 'Siz bizi Esed'in zulmünden kurtardınız' diyorlardı. Bazı komşu ülkelerin kalkıp da Esed rejimini korumak için hala elinden geleni yapmaları akla ziyandır. Örgüt olarak teröristler olduğu gibi, devlet bazında da devlet terörü estirenler var. İşte bunun örneği de Suriye'dir, Suriye'nin şu andaki yönetimidir, rejimidir. Suriye halkı bizim kardeşimizdir. Bizim Suriye halkıyla bir sorunumuz yok ama Suriye yönetimiyle, evet, terör estirdiği için bir sorunumuz var. 250 bine yakın insanı öldüren böyle bir rejime biz nasıl alkış tutabiliriz?
Halkı Müslüman olan bazı ülkeler, eğer Esed rejimine sahip çıkıyorlarsa bunun hesabını bu dünyada da ebedi alemde de veremezler. Hala bunlar üzerinden parasal destekten bahsedenler, silah, mühimmattan bahsedenler bunun hesabını veremezler. Dürüst olmaya mecburuz. Esed rejiminin kimyasal silahlarla, konvansiyonel silahlarla insanları katletmesinin hiçbir izahı olamaz."
-"Piyonlarını kullanarak sokakları terörize etmek gibi alçakça bir yöntem"
Erdoğan, 1.5 milyonu Türkiye'de, 1.5 milyonu Lübnan'da, 1 milyonu Ürdün'de, bir kısmı da Irak ve diğer ülkelerde olanlarla yaklaşık 5-6 milyon Suriyelinin vatanları dışında yaşadığını anlatan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Türkiye'nin bölge meseleleri karşısında ilkeli, dik ve hukuk içindeki duruşu hem Türkiye içinde hem dünyada bazı çevreleri ciddi şekilde rahatsız ediyor. Büyüyen Türkiye ekonomisi hem içeride hem dışarıda birilerini ciddi şekilde rahatsız ediyor. Demokratikleşme alanında attığımız adımlar, özellikle de kardeşliğimizi güçlendirecek çözüm süreci, içeride ve dışarıda birilerini rahatsız ediyor. Önce 'Türkiye teröre destek veriyor' diye algı operasyonu yaptılar, başarılı olamadılar. Ardından Türkiye ekonomisine karşı algı operasyonu başlattılar, başarılı olamadılar. Kredi derecelendirme kuruluşlarını devreye soktular, onunla başarılı olmaya çalıştılar, onda da başarılı olamayacaklar.
Şu anda da içerideki piyonlarını, maşalarını kullanarak sokakları terörize etmek gibi alçakça bir yöntemi uygulamaya başladılar, inanın bunu da başaramayacaklar. Gezi olaylarında başaramadılar, 17 Aralık, 25 Aralık darbe girişimlerinde başaramadılar. 30 Mart seçimlerinde, 10 Ağustos seçimlerinde başaramadılar. Şimdi de bu kirli oyunlarında başarılı olmayacaklar."
-"Tezkereye karşı çıkanlar, Türkiye'nin Kobani'ye asker göndermesini konuşuyor"
Son birkaç gündür yaşanan şiddet, Vandallık ve yağmacılık olaylarında 31 kişinin hayatını kaybettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamu binalarına, belediye otobüslerine, esnafın işyerlerine, Kızılay'ın kan araçlarına bile alçakça saldırıldığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Türk bayraklarına haince saldırdılar. Atatürk'ün büstünü kırdılar, yıktılar. Ne yazık ki ana muhalefet partisi, bakıyorsunuz, bunlara sahip çıkıyor. Aynı şekilde, yine parlamentoda bir parti ne yazık ki bunlarla beraber hareket ediyor, eylemlerde bunlarla beraber hareket ediyor. Ana muhalefet partisi ile bu parti, tezkere olayında da beraber hareket ettiler. Orada tezkereye karşı çıkanlar, şimdi Türkiye'nin Kobani'ye asker göndermesini konuşuyorlar. Biz, Kobani'den 200 bin insanı içeri aldık, onların insani yardım ve bakımlarını üstlendik.
Olay sadece Kobani mi, olay sadece Kobani'deki Kürt kardeşlerimiz mi? Suriye'de 200 bin, 250 bin insan öldürülürken sesi çıkmayan ana muhalefet partisi ile bu muhalefet partisi, şimdi ne oldu da bunların sesi çıkıyor? Anamuhalefet partisinin başındaki zat Esed'i korumak için mi bu adımları atıyor? Şimdi çıkmış akıl veriyor, 'Kobani'ye yönelik tezkere'. Sen o aklı kendine sakla. Böyle konuşmak istemezdim bu makamda. Ama artık bir cumhurun başı olarak bunları söylemek, konuşmak durumundayız. Türkiye, bu şiddete, bu vandallık ve yağmacılığa asla boyun eğmez. Tarih boyunca boyun eğmedi, bugün de eğmez, yarın da eğmeyecek. Bunların canı yanmıyor."