Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, çözüm sürecinin çok önemli olduğunu, Türkiye'de 10 yıllık çalışmanın meyvelerini bundan sonra vereceğini söyledi.
Akçaabat Akçaköy'deki parti teşkilat binasının açılış törenine katılmak üzere yolda gittiği esnada Yıldızlı beldesinde yer alan Sera Gölü önündeki restoran çalışanlarının "Sayın Bakanım sizi Hüseyin Usta Sera Gölü Tesislerine bekliyoruz" yazılı pankartı açması sonucu aracından inen
Bayraktar, göle karşı çay keyfi yaptı. Çay içtikten sonra Akçaköy'deki belde teşkilat binasının açılış törenine katılmak üzere yola çıkan Bakan Bayraktar, beldede büyük bir ilgiyle karşılandı. Açılış törenine, Trabzon Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, Akçaabat Belediye Başkanı Şefik Türkmen, siyasi temsilciler, partililer ve belde halkı katıldı.
Açılış töreninde bir konuşma yapan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, baharın barış getirmesini istediklerini belirterek şöyle konuştu: "Yolumuza devam ediyoruz. 10 yıldır istikrarı yürüten dünyada başka bir parti yok. Bu ülkeye, vatana, millete hizmet etmeye gayret ediyoruz. Bahar geldi. Bahar barış getirsin, bahar barış çiçeklerini açsın, kalıcı ve ebedi bir barış olsun. Bunun için mücadele veriyoruz. Samimiyiz, gayretliyiz. Bir tek anamızın gözyaşı akmasın"
Çözüm sürecine değinen Bakan Bayraktar, şunları söyledi: "Birbirimizle kucaklaşacağız. Birbirimize sarılacağız
çok çalışacağız önümüzdeki seçimler, süreç son derece önemli. Türkiye'de 10 yıllık istikrar var, 10 yıllık çalışma meyvelerini bundan sonra verecek. Kafamızın arkasını karıştırmak isteyenlere hadi oradan diyebilmemiz lazım. Bizim istikrar sürecimizin diktiği fideler, meyveler, ektiği tohumlar daha tam meyve verecek duruma gelmedi. Daha dal budak verecek bir ağaç olmadı tam kök salmadı"
Türkiye'nin kalkınması için çalışmalara devam ettiklerini kaydeden Bakan Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bundan sonra yeni yapılanma Türkiye'nin yapılanması, kalkınması için çünkü biz demez miydik daha önce Allah devlet kapısına düşürmesin. Demez miydik daha önce devlet kapısı bugün git yarın
gel. Onu kırmaya çalışıyoruz. Devletin memuru milletin hizmetkarı olacak. Devletin siyasetçileri iktidara gelenler bakanları, milletleri, hükümetleri milletin hizmetkarı olacak. Milletine hizmet edecek Atatürk de öyle dedi. Cumhuriyetimizi kuran Atatürk 'bu millete efendilik yoktur hizmetkarlık vardır kim millete hizmet ederse o milletin efendisi olur' dedi. Onun için bizde hakikaten bu çalışmalarımızın serileri için yolumuza devam etmemiz lazım. Avrupa'dan daha ileriye gitmek için. Avrupa Birliğine bizi almıyorlar. Halbuki bizden daha zayıf durumda olan Hırvatistan'ı alacaklar, Romanya'yı aldılar. Yarın Bulgaristan'ı alacaklar. Bizi almıyorlar. O zaman biz diyeceğiz ki, biz Avrupa Birliği standartlarının üzerine çıktık. Demokratik, ekonomik bakımdan çıktık. İsterseniz alın, isterseniz almayın. Biz girmek istiyoruz"
Cumhurbaşkanlığı, belediye ve genel seçimlerin Türkiye'nin eşik seçimlerinin olduğunun altını çizen Bayraktar, şunları söyledi: "İhracatımız 152 milyar dolar inanmıyorlardı. Biz iktidara geldiğimiz zaman 20 milyar dolar civarındaydı. Bu daha da artacak. Onun için diktiğimiz fidelerin, ektiğimiz tohumların meyve vermesi için çok kritik bir süreçteyiz. Belediye, Cumhurbaşkanlığı, önümüzdeki genel seçimler Türkiye'nin eşik seçimleridir. Çok önemli bir hendek atlama dönemidir. Bunları çok daha gayret ederek Türkiye'nin büyük fotoğrafını gözümüzün önüne getirerek dünya Türkiye'ye nasıl bakıyor. Onu düşüneceğiz. Bugün Dünya Türkiye'ye gıpta ediyor mu? Türkiye'nin kalkınmasına şapka çıkarıyor mu? Bugün Avrupa'dan kardeşlerimiz Türkiye bu işi nasıl başardı diyor. Zorluklarımız var yeterli midir değildir. Eksiklerimiz çok var. Ama dünyada ulaşım, iletişim arttı. Şimdi daha çok istiyoruz. İki buzdolabı, iki televizyon, araba, cep telefonu ihtiyaçlar artıyor. Asfalt istiyoruz. Köylerde kanalizasyon istiyoruz. Bunların tabi olması lazım. Bunları yapacağız. Yeterli değil ama istikrara devam etmemiz lazım. Kalkınmaya devam etmemiz, ihracatı artırmamız lazım. Trabzon'un imkanları daha çok kullanmamız lazım. Ben Cenab-ı Allah'a teşekkür ediyorum" -