Genel Başkan ve Başbakan Erdoğan: "Bu bir istikbal ve istiklal mücadelesidir.
Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bu bir istikbal ve istiklal mücadelesidir. 'Bu bir istikbal mücadelesi' derken, bu mücadele Türkiye'nin geleceğini, istikbali ve istiklalini belirleyecek bir mücadeledir. Şöyle bir karar vereceğiz; gelecekte Türkiye'yi ya kasetler yönetecek, montajlar, tehditler, şantajlar yönetecek ya da Türkiye'yi siz yöneteceksiniz" dedi.
Erdoğan, Trabzon Atatürk Alanı'nda halka hitap etti.
Başbakan Erdoğan, konuşmasında, merhum başbakanlardan Adnan Menderes gibi milletin hizmetkârı olacaklarını belirtti.
Menderes'in Trabzon'da halka seslendiği kürsünün yanından kente hitap ettiğini, bunun anlamlı olduğunu vurgulayan Erdoğan, "30 Mart inşallah Menderes'in, Ali Şükrü Bey'in o verdikleri mücadelenin devamı anlamında bize ayrı güç verecek" diye konuştu.
Hemşerilerine güvendiğini, onlara inandığına dikkati çeken Başbakan Erdoğan, "Siz 30 Mart'ta bu CHP'ye, bu MHP'ye, bu Pensilvanya'ya en güzel dersi vereceksiniz" ifadelerini kullandı.
"Biz milletimizin desteğiyle tuzakları bozacağız, geleceğe tehdit değil, şantaj değil milletin zaferini emanet bırakacağız" değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bunların tuzaklarına karşı bunların bilmediği bir şey var, milletimin de tuzağı var ama hepsinden öte Rabbimin tuzağı var. Mesele bu, bu mücadeleden vazgeçersek eğer boyun eğersek geleceğin hükümetlerine ne derler biliyor musunuz? 'Milletin değil bizim istikametimizde yürüyeceksiniz' derler. 'Milletin değil, bizim çıkarımız için çalışacaksınız, Türkiye'nin değil belli bir zümrenin, medyanın, belli işverenlerin Kazancı için çalışacaksın' derler. Eğer bu mücadeleden zaferle çıkmazsak, bu istiklal mücadelesini kazanmazsak, geleceğin hükümetlerine şunu söyleyecekler, 'Sonun Ali Şükrü Bey gibi olur, sonun Demokrat Parti gibi, sonun Turgut Özal gibi, sonun Ak Parti gibi olur' diyecekler. İşte bizim mücadelemiz bu. Biz bu denilmesin, bu tehdit gelecekte siyasete, hükümetlere yapılmasın diye dik duruyoruz, cesur duruyoruz. Biz, bizden sonrakilere korkuyu, şantajı miras olarak bırakmak istemiyoruz. Bizden sonrakilerin kasetlerle montajlarla dublajlarla yaptırılmasını, tehdit edilmesini istemiyoruz. Bu ülkede vesayetlere son verdik, gelecek nesillerin vesayet altında kalmasını istemiyoruz. Çetelerle mafyayla biz mücadele ettik. Çetelerle mücadele ederek biz bu ülkede enerji kaybedilmesin istiyoruz."
-"Siz gereğini zaten yapıyorsunuz"
Alandakilere, "Bu ülkede oyumuzu küfredenlere, hakaret edenlere, iftira atanlara, yalan söyleyenlere mi vereceğiz yoksa bu milletin hizmetkârı olanlara mı vereceğiz" şeklinde seslenen Başbakan Erdoğan, kalabalıktan aldığı 'evet' yanıtının ardından seçime 5 gün kaldığını hatırlattı.
Alandakilere, "Bunların ablaları varmış geldiler mi size" diye soran Başbakan Erdoğan, "Evet" yanıtını alması üzerine yerel ağızla, "Kovduniz mi onları, kovduniz. Bir daha kapıya gelmesunlar ha" dedi. Başbakan Erdoğan, "Bunlara şunu söyleyin, 'Kurun partinizi öyle çıkın meydana. Yalan, dolan, iftira, talanla değil. ya siz ne biçim bayansınız' bunlara bunu söyleyeyin. 'Benim kızımın başörtüsünü senin hocan açtı. Öyle mi? Senin hocan üniversiteye gidecek olan kızlarımıza 'Başınızı açın da öyle gidin' dedi ya. 28 Şubatçılara ödül verdi senin hocan ya. 'Geçin artık bunları geçin, kendinize çeki düzen verin, aklınızı iradenizi kiraya vermeyin' deyin bunlara. Siz gereğini zaten yapıyorsunuz" ifadelerini kullandı.
-"Şeytanın aklına gelmeyen bunların aklına gelir"
Kadınlardan kapı kapı dolaşmalarını, bildiklerini bilmeyenlerle paylaşmalarını isteyen Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
"Bunların bir de abileri varmış, size geldiler mi? Ne yaptınız? İşte bizim abilerimiz de burada. Abiler, 5 gün kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Bunlarda yalan çok. Bazı yerlerde ne yapıyorlar biliyor musunuz? Bizim müşahitlerimiz var ya onları arıyorlar. Bunlar sahtekar, 'Ak Parti'nin genel merkezinden arıyoruz sizi, sizin sandıklarınız değişti, siz şuradasınız' gibi yalan yanlış şeyler söylüyorlar. Şeytanın aklına gelmeyen bunların aklına gelir. Çünkü bunlar müfteri herşeyi yaparlar onun için sakın bunlara aldanmayın, bu oyunlara gelmeyin. Biz miletin, ülkemizin, bayrağımızın çıkarlarını kutsal bir emanet olarak omzumuzda taşıyor, onu yere düşürmemenin mücadelesini veriyoruz . Evet, bu bir istikbal ve istiklal mücadelesidir. 'Bu bir istikbal mücadelesidir' derken bu mücadele Türkiye'nin geleceğini, istikbalini ve istiklalini belirleyecek bir mücadeledir. Şöyle bir karar vereceğiz, gelecekte Türkiye'yi ya kasetler, montajlar, tehditler, şantajlar yönetecek ya da Türkiye'yi siz yöneteceksiniz, çocuklarımız, millet yönetecek. Gelecekte Türkiye'yi ya şantaja boyun eğen, Pensilvanya iradelerini kiralayan CHP, MHP gibi partiler yönetecek ya da milletin partisi olan Ak Parti yönetecek. Farkımız bu. Şimdi ne diyoruz ya vesayet ya siyaset. Olay bu. İşte 30 Mart'ta Türkiye'de vesayet bir kez daha kaybedecek inşallah siyaset kazanacak."
-"Arkada nal toplamak için siyaset yapılmaz"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye seslenen, "dürüst müsün, samimi misin" diye soran Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti.
"Eğer zerre kadar sizde dürüstlük varsa çünkü siyaset önde olmak için yapılır, birinci olmak için yapılır, arkada nal toplamak için siyaset yapılmaz. Tayyip Erdoğan diyor ki 'Bu seçimde eğer biz birinci parti olarak çıkmazsak ben genel başkanlığı bırakacağım' diyorum. 'Birinci parti olmazsak' diyorum, fakat arkadan bir şey daha söylüyorum, "Ey Kılıçdaroğlu, sen birinci parti olamazsan genel başkanlığı bırakmaya var mısın?' Bırakamaz... Bursa'da bir televizyona çıkıyor, ne diyor biliyor musun? Geçen seçimde 'Yüzde 40'ın altında oy alırsam ben ve arkadaşlarım bırakacağız.' Ne aldı biliyor musunuz? Yüzde 26. Hala bırakacak. Bunda yalan çok, bunda dürüstlük yok. Utanmadan, sıkılmadan şunu söylüyor, 'Hırsızdan başbakan olmaz.' Doğru, zaten tek doğru lafın o. 5 senedir CHP'nin başındasın bak başbakan olamıyorsun. Üç seçime girdin, senin SSK'da hırsızlığını biliyor bu millet, neler yaptığını biliyor bu millet. CHP, Anayasa Mahkemesince bile maalesef bu milletin hazinesini dolandırdıkları için trilyonlarca lira ödemeye mahkum edildi. CHP bu parti, CHP bu."
Başbakan Erdoğan'ın "Fatih Sultan Mehmet'in emanetine, Ali Şükrü Bey'in hatırasına, demokrasiye, milli iradeye, Başbakanına sahip çıkıyor musun Trabzon" sorusuna alandakiler "evet" yanıtını verdi.
Alandakilere AK Parti'nin Türk bayrağını içeren reklamını beğenip beğenmediklerini soran Erdoğan, olumlu yanıt almasının ardından, "Yargı taktı ona kafayı, dedi ki 'Olmaz, böyle bir reklam yapamazsınız.' Bu bayrak, yeter ki CHP'de MHP'de böyle reklam yapsın ama onların aklına gelmedi. Onların aklında başka şey vardı. Biz de ne dedik, bu millet eğilmez, Türkiye yenilmez" diye konuştu.
İstiklal Marşı'nın "Kim bu cennet vatan uğruna olmaz ki feda/Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda/Canı, cananı bütün varımı alsın da Hüda/Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda" dizelerini okuyan Başbakan Erdoğan, "Mesele bu" ifadelerini kullandı.