Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bize diyorlar ki 'Filistin ile, Gazze ile, Kudüs ile neden ilgileniyorsunuz?' Biz Filistin ile ilgileniyoruz çünkü bizim medeniyetimiz kardeşlik medeniyetidir. Bunu soranlara ne deyin biliyor musunuz? Deyiniz ki (Biz dünya devletiyiz, kasaba devleti değiliz)'' dedi.
Erdoğan, Trabzon'un Akçaabat ilçesinde Kültür Park'ta düzenlenen toplu açılış törenine katıldı.
Başbakan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, milletin kendilerine verdiği emaneti hakkı ile taşıdıklarını belirterek, ''Size asla hayal kırıklığı yaşatmayacak, o emaneti asla yere düşürmeyeceğiz'' dedi.
Türk milletinin tarihi boyunca nice badireler atlattığını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu millet tarihi boyunca nice zorlukları aştı. Bu millet, unutmayın değerli kardeşlerim, üç kıtaya adalet dağıtmış, üç kıtada barış mesajlarını gür bir seda ile kükremiş milletir. Bize diyorlar ki 'Filistin ile, Gazze ile, Kudüs ile neden ilgileniyorsunuz?' Biz Filistin ile ilgileniyoruz çünkü bizim medeniyetimiz kardeşlik medeniyetidir. Bize bunu soranlara ne deyin biliyor musunuz? Deyiniz ki, 'Biz dünya devletiyiz, kasaba devleti değiliz'. Bizim medeniyetimiz bir dayanışma medeniyetidir. Biz Kudüs ile ilgileniyoruz çünkü bizim medeniyetimiz barış medeniyetidir. Kudüs'ün tarihinde Sultan Abdülhamit var, orada bizim ecdadımız var ve Kudüs'ün kaderi ile İstanbul'un kaderi aynı derken boşuna konuşmuyoruz.''
Türkiye'nin NATO'da, BM Güvenlik Konseyi'nde bulunduğunu, Medeniyetler İttifakı'nın eş başkanlığını yaptığını anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Her ülkenin dünyada değişik yerlerde pozisyonları var. Amerika, Irak'a geldi, Afganistan'a geldi. Öyle mi? Aynı şekilde Orta Doğu'dalar. Fransa'sı, Almanya'sı, Hollanda'sı, İngiltere'si niçin geldiler oralara, neden? Bakın biz Afganistan'da varız. Niye varız? Afganistan'ın barışı için varız, huzuru için varız. Irak'ta istemediler. Peki, olmayalım dedik. Aynı şekilde Filistin'de barışın tesisi için Türkiye'nin olması lazım. Bunu Filistin halkı istiyor zaten. Ama istemeyenler var mı, var. Daha önce İsrail, Suriye ile arabuluculuğumuzu istedi ve bu konuda çalıştık. Tam çözme noktasına gelmiştik ki, artık bazı kelimeleri konuşuyorduk. Pazartesi bunları konuştuk İsrail'in Başbakanıyla, cumartesi günü Gazze bombalanmaya başlandı. Orada iş bitti, irtibat koptu. İşi çözüyorduk.''
-''KİM HANGİ KİRLİ SENARYOYU YAZARSA YAZSIN...''-
Türkiye'nin şu anda Haiti'de, Şili'de olduğunu ifade eden Erdoğan, dünyanın öbür ucunda, 20 saatlik uçuşla gidilen yerde Türkiye'nin bulunduğunu, Kızılay'ın olduğunu söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti:
''Yani 'o Müslümandır, o Hristiyandır'... Böyle bir ayrım yok. Nerede dara düşen varsa, Türkiye orada. Pakistan'da deprem oldu, her türlü imkanımızla oradaydık. Bosna Hersek'te, Somali'de biz varız. Barış için, kardeşlik için varız. Dayanışma için varız. Bugün de var gücümüzle, bütün imkanlarımızla Gazze için, Gazze'nin çocukları için varız, Filistin'in masum yavruları için varız. Kim ne derse desin, kim hangi yorumu yaparsa yapsın, kim hangi kirli senaryoyu yazarsa yazsın, siz arkamızda olduğunuz müddetçe biz barışın elçileri olarak oralarda varız.''
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin her zaman zalimlerin karşısında, masumların yanında olacağını vurgulayarak, İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy'un bir şiirinden ''Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem/Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem/Yumuşak başlı isem kim dedi uysal koyunum/ Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boynum/Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim/Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim/Adam aldırma da geç git, diyemem aldırırım/Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım/Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu...'' dizelerini okudu.
Erdoğan, ''Biz buyuz, Asım'ın nesli bu. Bu millet, bu. Öyle ise bunu yaparız. Yeter ki Akçaabat'ın duası arkamızda olsun öyle mi? Evet mi? Gür bir sesle hakkı haykırmaya devam edeceğiz. Çünkü Akçaabat bize Fatih'in emaneti. Fatih Sultan Mehmet'in aziz hatırasına karşı mahcup olmayacağız'' diye konuştu.
aşbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Hangi partiden olursa olsun inanıyorum ki, halk tabanında bu referandumda 'evet' diyecektir'' dedi.
Erdoğan, Trabzon'un Akçaabat ilçesinde Kültür Park'ta düzenlenen toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, 6 Mayısta TBMM'de Türkiye'nin geleceği adına son derece önemli bir değişiklik gerçekleştirdiklerini, Anayasa değişikliği sürecinde kendilerinin bir tarafta, diğer partililerin bir tarafta olduklarını belirtti.
Başbakan Erdoğan, ''Fakat ilginç olan şuydu. Karşımızda CHP, MHP, BDP vardı, terör örgütü vardı, İmralı vardı. Hepsi aynı safta. Karşıda biz varız'' dedi.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Oy kabinine bile giremediler. CHP, BDP, niye giremediler? Çünkü, talimat öyle geldi. Korkuyorlardı. Eğer oy kabinine girerse, olur ya belki beyaz oy verirler diye. Liderleri, arkadaşlarına güvenmiyorlardı ve bunun için de kimse girmeyecek CHP'lilerden de BDP'lilerden de... Hani milli irade? Millet iradesi böyle mi teslim edildi? Bunlarda siyaset, tekelci mantıkla yapılıyor. Tek adamcılık var bunlarda. Ama bizim partimizde demokrasi var. Arkadaşlarımızın hepsi geldi, gümbür gümbür oylarını kullandılar. Ama biz orada oylarımızı kullanırken kullanmayanlar da vardı tabii. O ayrı mesele. Çünkü, çok önemli işleri olanlar vardı. Onlar gelemediler. Onlar oy kullanamadılar. Ama biz kullandık.''
-''BİZ ROTAYI MİLLETİMİZDEN ALDIK''-
Başbakan Erdoğan, Anayasa değişikliği paketinde partilerin kapatılmasıyla ilgili bir maddenin 3-4 oyla farkla geçemediğini anımsatarak, şunları kaydetti:
''Partilerin kapatılmasını zorlaştıracak madde geçmeyince, anamuhalefetin o eski lideri çıktı 'AK Parti'li arkadaşlarıma teşekkür ediyorum' dedi. Fakat çok anlamlı bir teşekkürdü, bereketli bir teşekkürün neticesi ortaya çıktı ve her şey bitti, arkadaşlarımız daha çok kilitlendi. Sonunda ne oldu? Referandum neticesi çıktı. Biz 'Hadi millete' dedik, o diğerleri millette gidemiyor. CHP millete gelebiliyor mu? MHP gelebiliyor mu? BDP gelebilir mi? Yok. Onlar gücü farklı yerlerden alıyorlar. Ama biz rotayı milletimizden aldık. Bizim partimizin rotasını millet çizdi, millet ve biz milletimizle yola devam ediyoruz. İnşallah 12 Eylül 2010'da referandum var.''
Akçaabat ve Trabzon'un her zamanki desteğini daha da artırarak vereceğine inandığını belirten Erdoğan, ''Evet oylarının buradan daha da fazla çıkacağına inanıyorum. Hangi partiden olursa olsun inanıyorum ki, halk tabanında bu referandumda 'evet' diyecektir. Bunu görüyorum, buna inanıyorum. Bundan sonraki süreç, Türkiye'nin farklı bir kırılma noktası olacaktır. Nede? Kalkınmada, sıçramada, ileri demokraside bunu göreceğiz. Bir anda füzenin rampasından fırladıktan sonraki o kırılma noktasında, hani o istikamete yönelişi var ya, işte onu çok daha farklı yakalayacağız'' dedi.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkma hedefine daha yakın olacaklarını ifade eden Erdoğan, ''Bunu ben görüyorum, buna inanıyorum. İnşallah 12 Eylül akşamı, 12 Eylül ürünü olan bu Anayasa değişecek. Türkiye'nin gerçekleriyle örtüşen yeni bir anayasa yürürlüğe girecektir'' diye konuştu.
Erdoğan, üzerlerine düşeni yaptıklarını, TBMM'de, Anayasayı değiştirdiklerini belirterek, artık son kararı milletin vereceğini söyledi.
Başbakan Erdoğan, ''İstismar siyasetine 'hayır' diyeceksiniz, çetelere 'hayır' diyeceksiniz, karanlık odaklara 'hayır' diyeceksiniz. Çünkü biz, güçlülerin hukukunu korumaya değil, hukukun üstünlüğünü korumaya geldik'' diye konuştu.
-''RALLİCİLER VARSA DAHA DA KISALIR''-
Erdoğan, kaybedecek tek bir anlarının olmadığını ifade ederek, ''Türkiye bizden hizmet bekliyor. Türkiye yıllardır arzuladığı hizmeti artık görmek istiyor. Bizler de size mahcup olmamak için gecemizi gündüzümüze katıyor, ihmal edilmiş bu eserleri ülkemize kazandırıyoruz'' dedi.
Trabzon'da bugün yaptıkları açılışlara da değinen Erdoğan, ''Daha önce gelmiş olanlar, acaba hayallerinde bunları görüyor muydu? Hayal edebiliyorlar mıydı? Onlar yan gelip yatıyorlardı. Ama bizim böyle bir lüksümüz yok. Biz çok çalışacağız'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, dertli olduklarını belirterek, dertli olmayanın kimseye deva olamayacağını kaydetti.
Tamamladıkları Karadeniz Otoyolu'na da değinen Erdoğan, Sarp'tan İstanbul'a 30 saatte ulaşıldığını hatırlatarak, ''Ama şimdi buraya gel, burası İstanbul'dan 12 saat. Eğer şöyle biraz da ralliciler varsa daha da kısalır tabii. Sakın öyle bir şey yapmayın. Öyle bir lüks yok'' diye konuştu.
Erdoğan, ''İnşallah bundan sonra bize geri dönüş yoktur, daima ileriye bakacağız. Türkiye artık kabuğunu kırıyor, prangalarından kurtuluyor, ağırlıklarını atıyor, emin adımlarla geleceğe yürüyor'' dedi.
Akçaabat'a yapılması planlanan yeni stadın iki yılda tamamlanacağını belirten Erdoğan, Akçaabat Spor'u yeniden Birinci Lig'de görmek istediklerini söyledi.
Daha sonra Erdoğan, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve Devlet Bakanı Faruk Nafız Özak ile toplu açılışları gerçekleştirdi.
Osman Çavuş, “Başbakanımızı en iyi şekilde karşıladık”
AK Parti İlçe Başkanı Osman Çavuş, Başbakanın Akçaabat’tan mutlu bir şekilde ayrıldığını belirtti. Çavuş “Yaoğun bir çalışma ile herkesi açılış törenine davet ettik. Akçaabat için güzel bir açılış oldu. Bu Akçaabat’ın bir başarısıdır. Teşkilatımızın gösterdiği üstün gayretten dolayı onları kutluyorum. Akçaabat Başbakana olan ilgisini ortaya koymuştur” dedi.