AK Parti Trabzon Milletvekili Aydın Bıyıklıoğlu, 25. Dönemde yeniden milletvekili adayı olacağının sinyalini verdi.
Aydın Bıyıklıoğlu, Akçaabat’ta düzenlediği basın toplantısında milletvekilliğinde ki 4 yılını değerlendirken, yeni dönemde de aday olacağını ifade etti. Bıyıklıoğlu, “Ben buraya bu millete hizmet etmek için geldim. Yoksa üniversiteyi bırakmazdım” dedi.
Bıyıklıoğlu Akçaabat’ta bir üniversite yapmayı çok istediklerine vurgu yaparak, “En çok yapmak istediğimiz hamle, iki tane üniversitenin kuruluşu idi. Birisi devlet üniversitesi diğeri vakıf üniversitesi idi. Maalesef Vakıf üniversitesi istediğimiz hızda ilerlemedi. Çünkü kanuni işlem gerekiyordu. Dolayısı ile orada bir noktaya geldiler orda kaldı. Devlet üniversitesi şu anda gündemde. Başbakana bunu götürdük ve onun koyduğu kriter gereği sonuç alamadık. Ben başbakanımıza Trabzon’la alakalı bir dosya verdim. İzleyeceğim dedi. Akçaabat’ta ikinci bir devlet üniversitesi kurulacak. Tekel binasının olduğu yer fakülte olacak. KTÜ’nün formatının değişmesi gerek. Onu değiştirecek burayı çekim merkezi haline getirecek yeni bir düzenleme lazım . Detaylıca başbakanımıza yazdım raporda var şu anda onun talimatını bekliyorum.”
Trabzon Meslek Yüksekokulu’nun bazı bölümlerinin Beşikdüzü’ne kaydırılmasına da değinen Prof. Dr. Bıyıklıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Meslek yüksekokulunda her bölüm vardır. Üniversitenin kendi iç değerlendirmesine göre bakıldı ki hocalar dağınık. Dediler ki Akçaabat’ta ki kısım teknik birimler olsun, Beşikdüzü’nde ki kısım muhasebe, işletme maliye gibi kısımlar olsun. Hocalar bir araya gelsin orda ki eğitim kadrosu da oradaki eğitimi sürdürsün diye üniversitenin almış olduğu bir karar. Alınan karar doğru bir karardır.”
Milletvekilliği sürecinde ki 4 yılını da değerlendiren Prof. Dr. Aydın Bıyıklıoğlu, yaptıkları çalışmaları şu şekilde sıraladı: “Biz burada ekip olarak birlikte çalıştık. Bizim birinci derecedeki önceliğimiz buraya iki üniversite kazandırmaktı. Onun üzerine ağırlığımızı verdik. Buradaki ihtiyaçlar ve karşılanması noktasında ne yapabiliriz? Buraya yakışır bir adliye binasının yapılması... Bununla uğraştık. Akçaabat’ta arsa problemi var. Devletin olacak, kamulaştırmada olmaz. Devlet ona para vermiyor. Bir arsa üretin ondan sonra buna evet deriz diyor. Aklıma buradaki cezaevi geldi. Cezaevini kaldırıp adliye sarayı kurmaktı. Cezaevi 4 dönümden fazla, onların istediği 3 dönüm. Rahatlıkla onu karşılıyor. Burayı nereye kaldıracaksınız?Trabzon’da yeni büyük bir cezaevi projesi var. Bunu Beşikdüzü’ne kurmak istediler. Beşikdüzü istiyor bunu. Beşikdüzü’nde bu talebe karşı çıktım, bu yanlıştır. Oradaki 202 dönümlük arazi organize sanayinin üst tarafı. Fabrika kurulsun. 10 dönümden 20 tane fabrika kurulsa 100 er kişiden 2 bin kişi çalışır. Dolayısı ile burası büyük bir potansiyel. Aklı başında insanlar bu düşünceye doğru dediler. Bu problemi nasıl çözeriz diye epey zamandır uğraşıyoruz. Vakıfların Şana’da 40 dönümlük yerini bulduk. Mazhar Bey’le konuşurken, ‘Bizim orada 40 dönüm yerimiz var’ dedi. Orada cezaevine sıcak bakılıyor. Hem adliyeye hem hastaneye yakın. Başsavcı ile görüştüm, önümüzdeki süreçte onun çalışmaları yapılacak. Akçaabat’ta bir adliye problemi doğrudan doğruya gündemde değil. Biz Akçaabat’a yakışan bir adliye sarayının olmasını istedik. Ürettiğimiz çözüm doğru bir çözüm. Trabzon cezaevinin işlerini bitirdiğimiz zaman burayı oraya transfer ettiğimizde buraya adliye sarayının yapılması. Çünkü onlar lojmanda istiyorlar. Sadece adliye binası değil oradaki hakim savcıların kalacağı lojmanda istiyor. Burası her bakımdan uygun. Burayı güçlendirir zenginleştirir.”dedi.
Akçaabat’a kurulacak vakıf üniversitesine değinen Prof. Dr. Bıyıklıoğlu, “Erdoğan Bey’le bu konuları değerlendirdiğimizde Trabzon’a en az iki tane vakıf üniversitesi kurmamız, bir tane devlet üniversitesi kurmamız lazım dedi. Biz bunun çalışmalarını yaptık. Arsa probleminden, kanuni işlerine kadar, Erdoğan Bey’den teklif geldi. Maddi olarak da yardım edecekti. Maalesef İstenilen şekilde süreci getiremediler. Tekel binasının mülkiyet sorunları, başka şeyler uzayıp gitti. Dolayısı ile de bizim KTÜ’ye O tahsis iptal edilip KTÜ’ye devredildi. Akçaaat’ta merkez olarak kuracağımız ikinci devlet üniversitesinin orası fakültesi olacak. şu anki planlama odur. Başbakanımızdan talimat geldiği an gerekli olan işlemleri yapacağız. Burası çok daha büyük bir merkez haline gelecek. buradaki fatih kampüsü ve çevresindeki fakülteleri ile birlikte oldukça yoğun bir öğrenci potansiyeli olacak. Biz KTÜ’yü daha ziyade bilimsel ağırlığı yüksek bir merkez haline getireceğiz. Burada bir iki tane daha fakülte, daha kurma şansımız olabilir. Diğer ilçelerdeki MYO’ların fakülteye dönüşme şansı olabilir. Hedefimiz bu bölgeyi birinci olarak eğitimde güçlü hale getirmek.”
Akçaabat’ta ki bazı STÖ’lerin geçen hafta yayınladığı basın açıklamasına da cevap veren Prof. Dr. Bıyıklıoğlu, “Biz herkesin fikrine saygı gösteririz. Ama ümit beklerdik ki bu 4 yıl zarfında bu bahsettiğiz kimselerle sürekli görüştük. Neden bize bir teklifte bulunmadılar ki? Akçaabat’ın şu sorunu vardır, bu problemi vardır bunu çözün diye teklifte bulunmamışlardır. Bu bahsettiğimiz şeyler tamamen bizim arkadaşlarımızla birlikte yaptığımız projelerdir. Biz onların ayaklarına kaç defa gittik. Bize neyi teklif ettiler de takip etmedik, incelemedik sonuçlandıramadık onu? Böyle bir şey yok. Ama olan nedir? Üniversite ile bir bağları var mı, yok. Akçaabat’ın hangi sorunu var nasıl çözeriz diye arkadaşlarımızla birlikte yerlerine gittik, inceledik, devletin bürokratik kademelerinde takip ettik. Ama her şeyi her zaman yapamazsınız. Bir noktaya kadar getiririsiniz fikir üretirsiniz. Şunun şunun olması lazım gelir. Onlar olmazsa beklemek durumunda olur. Şu anda sistem yürüyor. Devletin işleyişinde her hangi bir aksama yok. Burayı geliştirip, güzelleştirecek hamleler içindeyiz. Şu anda işlemeyen, sistemin akışına engel bir durum yok. Bizim istediğimiz, daha güzel daha düzenli daha verimli topluma hizmet eden yapıya Akçaabat’ı kavuşturmak. Bu arkadaşlarla çok yakınen sürekli görüştük. Bize bir şey söylemekten çekinilir mi? Niye bu kadar bir araya geldik ki? Üç hafta önce muhtarlar derneği ve belediye başkanımızla beraber olduk. Diğer arkadaşlarla da sürekli görüştük konuştuk. Bize yapılmış bir teklif yok. Elimizden gelen neyse yapmaya çalışmışızdır. Bazı şeyleri yapmanız sistem akıyor kolaydır, ama sistemin akmadığı bir zamanda zordur. Son 12 yılda 3 alanda AK Parti atılım yaptı. Bu tamamen hükümet stratejisidir. Sağlık alanında atılım yaptı, sağlığı dönüştürme.İnsanlarımızın en büyük problemi sağlıktır, ikincisi ulaşım üçüncüsü ise eğitimdir. Bütün Türkiye çapında Trabzon’da özel olarak, Trabzon’a yapılmış hizmetlerde 4 kimsenin büyük emeği vardır. Bunları açıkladım tekrar açıklayayım hakkını teslim etmek için. Erdoğan Bayraktar’ın hakkı TOKİ’de iken. TOKİ bütçeden pay almaz, sisteminin gereği başka yerden kazandıkları ile okul, hastane, sosyal konutlar yapmıştır. Erdoğan Bey sürekli Trabzon’a hizmet etti. Bu hastanelerde okullarda toplu konut ve sosyal konutlarda hep onun gayretleri ile oldu. Bir tek o mu hayır. Cevdet Erdöl sağlık komisyonu başkanı, Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu sağlık bakanlığı müsteşarı, bunlar ve Faruk Özak bakanımız. Bütün bunlar öyle çıktı. Cevdet Hoca’nın ilk döneminde biz bir araya gelirdik. Büyük emekleri var. Sadece bir vefa borcu olarak hizmet edenlerin hakkının yenmemesi gerekiyor. Cevdet Hoca cumhurbaşkanımızın yanında olmasından dolayı her şeye katkıda bulunmaya çalışıyor.”
Akçaabat Düzköy karayolunun yapıldığını da vurgu yapan Prof. Dr. Bıyıklıoğlu, “Akçaabat Düzköy yolu birinci etabı ihale edildi. Bitiremiyorsunuz. Niye bitiremiyorsunuz? 23 tane elektrik direği var. Arkadaşlarımızla birlikte Karayolları Bölge Müdürü ve AKSA müdürü ile Düzköy yolundaki şantiyelerine gittik. Bunları şantiyede bir araya getirdik. Problemi çözemiyorsunuz yolu bitiremiyorsunuz. İki bölge müdürü konuştu anlaştı. AKSA yapması gereken işleri yapmadı. Ticaret olarak bakıyor. Sonunda Karayolları Bölge Müdürlüğü onları deplase etti. Geçen Nisan’da birinci kısmın eksikleri, ikinci kısım ile birlikte yeniden ihale edildi. Şu anda çalışmalar devam ediyor. İhale edilmiş, adım adım yapılacak. Çevre yolu devam ediyor. Müteahhitlere belli süre verildiği için müteahhitler kendilerine göre yapıyor. Trabzon Akçaabat arası Akyazı geçişi en kritik saha. Burayı nasıl rahatlatabiliriz?Karayolları Genel Müdürümüz yanımdaydı tünelle geçse nasıl olur dedi. Doğru düşünüyorsunuz dedim. Akyazı’da ki tüneller böyle ortaya çıktı. Akçaabat-Trabzon arasında ciddi sıkıntı var trafiğin akışı hususunda. Burada düzenlemeye ihtiyaç var. Şu anda düşündüğümüz şudur: Havaalanından girildiği zaman Akçaabat Kavaklı’dan kesintisiz çıkılacak. Buradan geldiğiniz zaman doğrudan havaalanına gidilecek. Tünellerin bitmesini bekliyoruz. Bunun haricinde yapılan hiçbir işlem Trabzon’un trafiğini rahatlatmaz. Bu rahatlatma olmadığı için de Güney Çevre Yolu gibi farklı çözümler aranıyor. Bunların maliyeti çok yüksek. Ama bunların her birinin zamanı var. Düzenlemeler ona göre yapılacak.”
Akçaabat’ta 18 uygulama konusunu da ele alan Prof. Dr. Bıyıklıoğlu, “Bu arkadaşlarla ben de çok görüştüm. Bana da çok anlattılar. Hukuka gitmiş mahkeme olmuş belli bir noktaya gelmiş sorun. Herkesin uyması lazım gereken hukuktur. Herkesi bağlayacak olan hukuktur. Hukuka uymadıktan sonra olmaz. Hislerimizle hareket edemeyiz. Birisi haklıysa hakkının karşılığı neyse onu alacak. Çözümü böyle bulmak lazım. Hissi hareket etmemek lazım. Hukukun vermiş olduğu karara herkes uymalı ve uygulamalı.”
Demiryoluna da değinen Prof. Dr. Bıyıklıoğlu, “Başbakanımıza sunduğum dosyada bunun çözümü de var. Benim orada ortaya koyduğum düşünce şudur. Erzincan Trabzon demiryolu hattı aslında Akdeniz havzasını ve Güneydoğu’nun Trabzon’a bağlantısını sağlayacak bir hat olarak düşünmek lazım. Birincisi bu. İkincisi Trabzon Sarp demiryolunun buna ilave edilmesi lazım. Trabzon merkez olarak İç Anadolu’dan Trabzon’a akış, Trabzon’dan Ortaasya’ya Rusya’ya İran’a bunun açılması lazım. Dolayısı ile Sarp Demiryolunun da buna eklenmesi lazım. O raporum da buda var. Buradaki sıkıntı şudur. Şu anda Sivas Erzincan demiryolu yapılıyor. 45-50 kilometrelik kısmı yapılmış. 2-3 sene daha onun sürecek olması ifade ediliyor. Sivas Erzincan yolu buraya erişene kadar bizim buranın planlama ve yatırım işlerini bitirip devreye sokmamız lazım, sonra Trabzon Sarp hattını yapmamız lazım. Çünkü, taşımacılıkta en ekonomik yollar deniz taşımacılığı ve Trabzon da buna müsait. Trabzon demiryolu, karayolu ve denizyolu açısından avantajlı konumdadır. Belki Trabzon’u ileride büyütecek ve zenginleştirecek olan Tuna hattından gelecek deniz yolunun demiryolu ile Ortaasya’ya bağlantısının sağlanmasıdır.”
Prof. Dr. Bıyıklıoğlu, “Çok programlı lisenin ek binasına gittik görüştük. Kat problemi vardı. 5 kata kadar çıkmalıydı. Daha sonra girişimler yapıldı. Şu anda o bina yapılıyor. En büyük stratejik yer Söğütlü Yıldızlı hattıdır. Oradaki okul sorununun çözmemiz lazım. Üniversitenin dışında 6 dönüm yeri var. Orayı görüştük. Üniversiteden iğne koparamazsınız. Burada üniversite yapacağız, orayı bir okul kurulması aşamasında bize vereceksiniz dedim. Daha önce kültür alanıymış. Burası eğitim alanıysa tamam kültür alanıysa eğitim olmaz mı, olur. Orada okul yapılması süreci devam ediyor. 18 uygulanması gereken bir parsel var. O zaman Akçaabat Belediyesi’ne devredilmediğinden Söğütlü Belediyesinde olduğu için bir hamle yapamadık. Bundan sonra o vatandaş orda 18 uygulamasını istediği takdirde orda da okul yapma düşüncemiz var. Söğütlü’nün üstüne Akçaabat öğretmen okulu binası yapılsın diye girişimde bulunduk. Biz beraber gitmiştik. Milli eğitim müdürü ve kaymakam da vardı. Ben programa Akçaabat öğretmen okulunu yazdırdım. Niyetim bunu sonra Anadolu Lisesi’ne çevirmekti. Öğretmen okulları şu anda fonksiyonsuz. Bunlar şu anda gereksiz yük olarak duruyor. Liseyi bitirince lise mezunu oluyor. Eğitim fakültesine giderse branş öğretmen olarak oradan mezun oluyor. Bunların kalmasının çok amacı yok. Benim amacım şuydu. Biz orayı öğretmen okulu olarak programa koydurup bittiği zamanda Anadolu Lisesi’ne çevirmekti. Milli eğitim bakanlığında personel genel müdürü Hikmet Çolak’a, programa koydurdum, aradan bir zaman sonra programda yok dye haber geldi. İlgili genel müdürün yanına gidip dosyaya baktık. Programdan çıkarılıp bir ilçde spor merkezine dönüştürülmüş.üsten müdahale ile burada yapılacak lise spor merkezine dönüştürüldü.”
AK Parti Trabzon Eski Milletvekili Rahmetli Mustafa Cumur’un da temiz düzgün bir insan olduğunu dile getiren Prof. Dr. Bıyıklıoğlu, “Ailesi ile her şeyi ile pırlanta gibi. Ben en son Ankara’dan gelirken oğlu ve eşi de uçaktaydı. Oğlu ile biraz sohbet ettik. Hatta oğluna şunu söyledim. Bir yıl var okulunu bitirmesine, yanımıza uğra yardımcı olmaya çalışalım. Bu bir hizmet akışıdır. Bugün biz varız,yarın bir başkası olacak. Daha önce bir başkası olduğu gibi. Bu bir nasip işi. Önemli olan Akçaabat’a Trabzon’a ülkeye hizmet etmek. Sorunları birlik beraberlik içinde çözmeye kalkmaktır. Türkiye’nin akşının olduğu şartlarla bugünkü şartlar çok değişti. Trabzon’a çok yatırım geldi. İsteyen CHP’nin elindeki Giresun’a, AK Parti’nin elindeki Rize’ye Trabzon’a baksın. Birilerinin gözüne bunlar batıyor. O akışın olduğu dönemde ki Trabzon. Of’tan Şalpazarı’na kadar her ilçesinde bir faaliyet var. Trabzon’a yapılan yatırımlar Trabzon’u 10 sene daha idare eder. Bir proje zaten 5 sene sürüyor. Kanuni bulvarına biz milletvekili olduğumuzda başladık 3 sene daha sürer. Bunlar kolay iş değil. Hem maliyeti yüksek hem yaptığınız iş ağır iş. Anadolu’da yol yapmak basittir. Greyder girer arkasından çakılını asfaltını serer ilerler. Burda öyle değil ki coğrafya ve geçmişten kalan düzensiz yapının etkisi var. Çömlekçi ve Pelitli’de kentsel dönüşüm var. Parasını alan tamam kabul etmeyen mahkemeye gidiyor. Mahkeme süreci bitene kadar bir şey yapma şansınız yok. TOKİ yaptığı kentsel dönüşümde paralarını ödedi. Razı gelmeyen mahkemeye gidiyor. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim Trabzon önümüzdeki süreçte kentsel dönüşümde ve ulaşım ağlarının devreye girmesi ile yaşanabilir o noktada üst sıralarda olan bir şehirdir. Bundan sonra çok daha güzel bir noktaya gelecek.”
Milletvekilliğine hizmet için girdiğine değinen Prof. Dr. Bıyıklıoğlu, yeni dönemde olup olmayacağı ile alakalı da, “Nasiptir benim bu konudaki düşüncem, Akçaabat’a Trabzon’a Türkiye’ye insanlığa en iyi hizmeti kim yapacaksa Allah ona burayı nasip etsin. Siyasete gireceğim zaman da başvurumu yaptım üniversitedeki arkadaşlarımı ziyarete gittim. Arkadaşım bana sana bu kurtlar sofrasında pay düşmez dedi. Bu listeye beni yazmazlarsa Allah razı olsun diyeceğim. Milletvekilliğinde dördüncü senem. Devletin bütün kurumlarını denetleyen KİT komisyonundayım. Devletin tüm kurumlarını baştan sona taramışım. Öyle olaylar oluyor ki genel müdürler genel müdür muavinleri şaşırıyorlar. Devletin kurumları zarar ediyor. Çalışma hayatını, sanayiyi özel sektörü biliyorum. O yüzden, devletten sanayici, işletmeci, üretici, ticareti olmaz. Devlet, adaleti ve güvenliği sağlayıp eğitime ve sağlığa destek verecek. Bunun haricindekileri serbest müteşebbis yapacak. Dünyaya bakın. Dünyada en zengin olmuş toplumu huzurlu ve refahlı olmuş ülkeler bu şartları uygulayan ülkelerdir.”
Vicdani mesuliyetinden siyasete girdiğinin altını çizen Prof. Dr. Aydın Bıyıklıoğlu, “Makam mevki şan şöhret, para,pul benim böyle bir düşüncem yok. Ben bu millete hizmet etmek için vicdani mesuliyetimden bu işe girdim. Bu iş biraz manevidir. İnsanlarla alakası yok.”
Bütün problemleri bildiğini dile getiren Prof. Dr. Bıyıklıoğlu, “Biz Akçaabat’ında Trabzon’un da Türkiye’nin problemlerini biliyoruz. Çözümü için fikir üretiyoruz. Gerekli girişimlerde bulunuyoruz. Akçaabat’ın sorunlarının çözümü için, bakmadığımız, ilgilenmediğimiz, çözümü için çaba sarf etmediğimiz hiçbir sorunu yoktur. Çıksın buyursunlar, bir kısmını burada anlattım. İkinci olarak Trbzon’un sorunları. Başbakanımıza dosya verdim şu anda inceliyor. Muhtemelen önümüzdeki süreçte tek tek açıklanacaktır. Biz bu memlekete hizmet etmek için bu sahaya girdik. Gözümde ne makam ne mevki ne şan ne şöhret ne para ne bul. Herkes şunu görecek. Ben bu sahada isem şu millete hizmetten başka menfaatlenmem olmadı. Bu güne kadar böyle bir şey söyleyen olmadı bundan sonra da olamaz. Biz baştan ölçüyü koyduk. Allah’ın huzurunda hesaba gideceğiz. Biz buraya kendi nefsimiz için girmedik. Şu anda Türkiye zor bir süreçten geçiyor. Bu ülke son iki yıldır sürekli operasyon yiyen bir ülkedir. Önümüzdeki süreç yaklaştı, rahat bir süreç geçirecek. İnşallah onların kurdukları tuzak kafalarına yıkılır. Milletimizin önü açılır. Bu millet çok çekti. Koskoca Osmanlı devletini 1800’lerde alınan borç 1950’lerde ödendi ama devlet elden gitti. Rusya’ya dikkat edin niye dağıldı. Ekonomisini yönetemeyen hiçbir devlet ayakta kalamaz.Siz toparlamışsınız. Bir kadro, ekip geldi. 12 senedir bu ülkenin ekonomisi 3 kattan fazla büyüdü. Eskiden düşünüyorduk ki Avrupa Birliği’ne girersek kurtulduk. İşte Yunanistan’ın hali. Başına şimdi birisi geldi ekonomiyi bilmiyor yine tökezleyecek. Baştan bize baktı, Türkiye nasıl düzeldi, biz onu takip ettik dedi. Şu anda yine yanlıştan gidiyor kurtulamayacak. Ülkemizin yarınları çok iyi olacaktır.”