Kuruçelik, Boğaziçi Üniversitesi bünyesinde hizmet veren Yaşamboyu Eğitim Merkezi’nin açtığı Refleksoloji kursuna katılarak refleksolojist unvanını aldı.
24-28 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilen kursa teorik eğitimi Boğaziçi Üniversitesi’nin öğretim üyelerinden alan Kuruçelik, pratik eğitimi ise Taylandlı eğiticilerden aldı.
Katılımcıların refleksoloji konusunda teorik bilgiye sahip olmalarının yanı sıra pratikte de ayak refleksoloji uygulaması yapabiliyor olmalarının amaçlandığı beş günlük kursun ilk iki gününde efleksolojinin tarihi ve tanımı, refleksolojinin faydaları, ayak anatomisi, uyarılar ve önlemler, Hijyen, etik ve profesyonellik konularında bilgi alan Kuruçelik, son üç günde ise pratik olarak ayak bölgesinin gözle muayenesi, hijyen temini, refleksoloji uygulamalı eğitimi, refleksoloji alıştırmaları eğitimden yararlandı.
Refleksoloji nedir?
Refleksoloji tarihi MÖ 3000’lere kadar uzanan eski Mısır ve Çin kökenli bir terapi tekniğidir. Birçok kültürde eski zamanlardan beri uygulanan refleksoloji, ayaklarda bedenin tüm bölgelerine, organlarına ve sistemlerine karşılık gelen refleks noktaları olduğu ve bu noktaların beden anatomisinin aynası olduğu prensibine dayanan bir sanattır. Elektro Akupunktur cihazıyla bu refleks noktalarına uygulanan baskı ve ovma stresin azaltılmasını sağlayarak bedende fizyolojik değişikliklere yol açar.
Refleksolojinin temelinde, rahatsızlıkların enerjinin belli bir yerde bloke olmasından kaynaklandığı tezi yatar. Bu ilaçsız terapi, beden fonksiyonlarının normalleştirerek vücudun kendi kendini iyileştirme mekanizmasını harekete geçirir. Normalleşmiş beden fonksiyonları insana rahatlama, kaliteli bir uyku ve toksinlerden arınmış bir beden sağladığı gibi, dolaşım sistemini de güçlendirir; ağrıları dindirir.
Refleksoloji tekniğiyle, bütün vücuda masaj yapmadan stresi vücuttan uzaklaştırmak, rahatlamayı ve dinlenmeyi sağlamak mümkündür.