Söyleşi: Günebakış Gazetesi
- Sayın Güner 30 Mart 2014 tarihinde Türkiye’de, Trabzon’umuzda ve Akçaabat’ta mahalli seçimler var. İnsanlar yaşadıkları kentlerin, şehirlerin şehr-i eminlerini belirleyecekler. Öncelikle şunu söyleyelim iyi bir bürokratsınız, iyi bir teknik adamsınız, siyaset düşüncesi daha ağır mı bastı?
Ahmet Güner: 32 sene Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı İller Bankası’nda çalıştım. İller Bankası, belediyelerin aklınıza gelen her türlü projesini yapan bir kurum. Ben sadece ve sadece buradaki bilgi birikimimi yani İller Bankası’ndaki bilgi birikimimi ve tecrübemi doğup büyüdüğüm yerde kullanmak istiyorum. Ben buranın çocuğuyum burada doğdum, burada karnım doydu. Buraya bir şeyler yapmak istiyorum.
- Bildiğim kadarıyla daha önce sizin önünüze böyle imkanlar sunuldu. Rahmetli Mustafa Cumur döneminde. Niye o zaman gelmediniz de şimdi geldiniz?
Ahmet Güner: O zaman 2009 yılında da yine bana baskı oldu, ayrıl aday ol diye. Fakat adayı da erken açıkladılar. Rahmetli Cumur benim sınıf arkadaşım, aile dostum, değer verdiğim bir arkadaşımı açıklayınca ben bu sefer istifa etmedim. O arkadaşımın yanında oldum. Onunla beraber gezdim. Rahmetli babam da istifa etmememi söyledi. Ben de böyle düşünüyordum o zaman. Arkadaşım öne çıkınca ben onun yanında oldum ve onu destekledim. O zamandan da böyle düşüncemiz vardı. Sonradan bazı şeyler, bildiğiniz şeyler oldu.
günebakış: Bu sefer artık benim için adaylık dönemi diyorsunuz yani?
Ahmet Güner: Artık sorumluluktan kaçamıyorum çünkü.
- Nedir bu sorumluluk? Yani insanlar size tamam gel mi diyor?
Ahmet Güner: Evet, sen bu işi biliyorsun diyor. Sen bu işin içindesin diyor, projecisisin diyor, projelerin var diyor benim için. Hakikaten aklımda burası için çok güzel projelerim var. Bu projelerimi tatbik etmek için ben de buraya aday adayı oldum.
- Şimdi sizin elinizde 4-5 tane dosya var. Biz bu 4-5 tane dosyaya şu anda sayfalarımızda yer verecek vaziyetimiz yok. Bize bir iki tane mega proje söyleyebilir misiniz? Akçaabat’a mega anlamda ne yapacaksınız?
Ahmet Güner: Şimdi hep düşündüğüm bir şey var Söğütlü (Kalanima) Vadisi var, Kalanima Deresi var diyelim. Düzköy Yolu’na saptığınız zaman sol taraftaki yol ile dere arasında tek katlı binalar. Yıkık binalar, kum ocakları var. Yani çok çirkin bir görüntü var. Görüntü kirliliği var. Burası bana göre vatandaşlar da mağdur edilmeden başka bir yere alınır. Zaten yukarıda küçük sanayi sitesi var oradaki arkadaşlarımı da ziyaret ettim onlar da istiyor bunların oraya gelmesini. Aşağıdakileri de ziyaret ettim onlar da diyor ki biz buradan çıkalım orası için rekreasyon alanı projemiz var.
- Şimdi siz daha aday olmadan başladınız oralarda böyle projeler yürütmeye mi bu işlere mi başladınız?
Ahmet Güner: Hayır arkadaşların sorunlarını dinliyorum aşağıdakileri de dinlediğimde bana diyorlar ki: Biz de bir yer olsa biz buradan çıkarız. Haçkalı Baba Devlet Hastanesi’nin karşısındaki yeri kastediyorum.
- Yeni bir imar düzenlemesi yapacaksınız oralarda.
Ahmet Güner: Rekreasyon alanı komple yıkılıp oranın rekreasyon dediğimiz yeşil alan çay bahçesiyle, kafesiyle, yürüme parkıyla, oturma gruplarıyla, bisiklet sürme yeriyle, üstten güzel köprüler ahşap güzel biz bu projeyi götürdüğümüz zaman Çevre ve Şehircilik Bakanı buna olur verir.
- Yani dere temiz mi? Temiz mi akıyor?
Ahmet Güner: Temizleniyor evet. Kanalizasyon projesini de bizzat ben yaptırdım. Müsebbibi benim, taa Çayırbağı’ndan 32 km gelecek. Öyle çok projelerim var benim yapıldı. Yani projesi tasdik edildi. O da inşallah yapılırsa derenin kirletilmemesi için sayısız projeler var. Akçaköy falan onlara girersek zamanımız yetmez. Şimdi orası dediğim gibi rekreasyon alanı yapmayı planlıyorum. Mesela projelerden 715 rakımlı Akçatepe’ye yukarıda şu anda da bir tesis var belediyemiz yaptı. Teleferik projesi düşünüyorum.
- Akçaabat ile Akçatepe arasında teleferik fizibil mi yani o kadar turist çekebilecek misiniz?
Ahmet Güner: Yerli ve yabancı turistler doğal güzelliği var. Nüfusumuz 120 bin.
- Trabzon 300 bin. Trabzon Belediyesi kendine güvenemedi Boztepe ile Meydan arasında başlayamadı.
Ahmet Güner: Yapar, yapacak Sayın Gümrükçüoğlu’nun programında var. Teleferik projesi yapacağına da inanıyorum ve öncelik olmadığı için bunu ertelemiştir. Ben teleferik derken, benim teşkilatım partim veya meclisim diyecek ki bunu beşinci sıraya atalım. Mesela hanımlar lokali şimdi bugün Salı pazarını gördünüz yağmur yağdığı zaman kar yağdığı zaman hanımlar öyle açıkta oturuyorlar ıslanıyorlar. Çamurda falan hanımların her türlü hanımın Ayşe ninemle Ayşe hanımın oturabileceği televizyon seyredebileceği, gazete okuyabileceği, çay içebileceği güzel nezih bir ortam yapmak istiyorum.
- Peki Akçaabat’ta ciddi eksikler mi var yoksa daha iyiye mi talipsiniz?
Ahmet Güner: Bakın Akçaabat’ta otopark sorunu var. Siz de gördünüz otopark sorunu var. Hakikaten aracımızla Akçaabat’ın içinde gidemiyoruz İnönü Caddesi’nin bir kere bana göre trafiğe kapatılması lazım. Aynen Uzun Sokak misali yapmamız gerekiyor orayı da. Uzun Sokak’ta nasıl rahat dolaşabiliyor isek burası daha modern olacak. Işıklandırmasıyla halkın daha rahat yürüyüp alışveriş yapacağı bir yer olması lazım. Ben burayı da yapmayı düşünüyorum yani projelerim arasında orası da var katlı otoparklar var.
- Evet biz projelere girmeyeceğiz girersek çıkamayız onun altından Akçaabat’taki pozisyon bir yarış mı yoksa son derece güzel bir karşılıklı diyalog içerisinde bir muhabbet mi nasıl değerlendiriyorsunuz aday adayların durumunu?
Ahmet Güner: Aday adaylarının fazla olması iyi bence. Olabilir çünkü halkımız kimin bu işi daha iyi yapabileceğini düşünüyor ise kim daha iyi buna layıksa halkımızın teveccühü teşkilatımın teveccühü bakanımızın teveccühleri ve neticede başbakanımız birini işaret edecek bu adaylar arasında eğer kim ise adayımız odur ben saygı ile karşılarım. O kararı çok çeşitlilik olsun halkımız Akçaabat halkı hakikaten bilinçlendi kime oy vereceğini de iyi biliyor. Kimin bu işi daha iyi yapabileceğini çok iyi biliyor. Ben halkımın vereceği karara da saygılıyımdır. Çok çeşitlilikten hiçbir zaman korkmuyorum ben saygılıyım.
- Peki teşekkür ederiz.
Ahmet Güner: Ben teşekkür ederim.