Osman Özer
Eski TESKOMB Yönetim Kurulu Üyesi
AHİLİK
Tarih alanına çıkışlarından bu güne dek varlıklarını sürdüren çok az ulustan biri ve en başta geleni, en köklüsü olan Türkler bilim, edebiyat, ekonomi ve sosyal alanda örnek eserler bırakmışlardır.
Dünyanın en eski uluslarından sayılan devletlere hayvan yetiştirmeyi tarım ve vs şeyleri öğretenler Türklerdir. Hangi çağda ve yerde olursa olsun toplumda en önemli şey, o toplumun sosyal ve ekonomik durumunu ahlakla bütünleşerek yükselmesidir. Bu konu güvenliğin, haber alma ve iletişim yolları ile ulaşım araçlarının ilkel ve yetersiz olduğu o çağlarda büsbütün önem kazanıyordu. Ülkenin ileri gelenleri düşünürleri halkı her türlü tehlikelere karşı güçlendirmeye ve örgütlemeye çalışıyorlardı.
Ahiliğin amacı insanların dünyada ve ahirette huzur içinde olmalarını sağlamaktır. Bu anlayış ahilerin dünya için ahiretlerini ve ahiret için de dünyalarını terk etmelerini, dengeli bir hayat anlayışı geliştirmesini sağlamıştır.
Ahi, vicdanını kendi üzerine gözcü koyan kimsedir. Helalinden kazanan yerine ve yeterince harcayan, ölçü ve tartı ehli olan, yararlı şeyler üreten ve yardım edendir. Kalbi Allah’a, kapısı yetmiş millete açık olan, merhamet üzere olup cömertliği esas alan, ahlakı ana sermaye edinip akıl yolunda yürüyen, ilim isteyen ve ilmiyle amel edip yararlı çalışmayı elden bırakmayan kişilerdir.
Ahiliğin piri olan Ahi Evran 1236 yılında Horasan’da doğdu. Köse Dağı Savaşı’ndan sonraki Moğol baskısı ile Anadolu’ya göç eden Oğuz Türkleri arasında Ahi Evran’ın ailesi de vardı. Ailesi ile birlikte önce Konya’ya yerleşen Ahi Evran oradan Denizli ve Kayseri’ye gitmiş, daha sonra Kırşehir’e yerleşmiştir.
Ahi Evran usta olduktan sonra teşkilatta Ahi Şeyhi olarak görev aldı. Kırşehir’de debbağlık sanatını geliştirip yaygın hale getirdi. Daha sonra Ahi Babalığa yükseldi. Ahi Evran, teşkilatına taze bir tanzim ve canlılık getirerek bütün Anadolu’da tanınan bir şahsiyet haline geldi. Ahi Evran esnafın denetlenmesine büyük önem verirdi. Her fırsatta esnafları gezer, yapılan işlerin temizliğini, sağlamlığını kontrol ederdi. Ayakkabıcıları gezerken beğenmediği ayakkabıyı dükkânın damına atardı ve herkes “bugün falan ustanın pabucu dama atıldı” derdi. Bu sözler o ustanın kalitesiz mal ürettiği manasına gelirdi. Osmanlı devletinin kuruluşunda büyük görevleri olan ve binlerce meslek sahibi yetiştirmiş bulunan Ahi Evran 1329 yılında 93 yaşında ölmüştür. Kabri Kırşehir’dedir.
Sevgili esnaf kardeşlerim Ahilik Haftanızı kutlar, hayırlı ve mutlu gelecekler dilerim