Sandıkçı'dan Açıklama

Yeniden Refah Partisi Akçaabat İlçe Başkanı Barış Sandıkçı, bir mesaj yayınladı.

 

Sandıkçı’nın mesajı şu şekilde;

“Bir dahaki Mekke’nin fethini kutlarken İslam âleminin sıkıntılardan kurtulduğunu, Millî Görüş’ün Türkiye’de iktidara geldiğini, yaşanabilir Türkiye’nin kurulduğunu, yeniden büyük Türkiye’nin kurulduğunu ve zulüm dünyası yerine yeni bir dünya kurulduğunu görmek istediklerini belirtti. Mekke’nin fethi, tarihin en mühim olaylarından birisi. Alınacak sonsuz dersler var. Bunu kutlamak, bunu öğrenmek başlı başına bir ders, başlı başına bir olaydır.  Önce Mekke’nin fethinin özelliği nedir? Efendimiz  silah kullanmadan, Mekke’yi fethetmiş.  Bu ne büyük bir olaydır ya Rabbim. Çünkü Müslümanların Mekke’de çektikleri zulmü, acıları, müşrikler tarafından yıllarca yapılan her türlü insanlık dışı muameleyi bir düşününüz. Hicret mecburiyeti hasıl olmuş, ve fakat arkasından Cenab-ı Allah Mekke’nin fethini nasip etmiş; aman ya Rabbim. Bu ne müthiş bir olaydır. Tarihin ne eşsiz, parlak bir sayfasıdır. Fethi incelediğimiz zaman alınacak sonsuz dersler vardır.  Önce bir defa alınacak ilk ders, Efendimiz’in (s.a.v.) muhteşem tevazuudur.  Allah’ın sevgilisi, peygamberlerin sultanına yakışan bir davranış.  Mekke’ye girerken, Mekke teslim olmuş, devesinin üzerinde secdeye kapanmış olarak giriyor. Aman ya Rabbi. Bu ne tevazu… Tarihi inceleyiniz. Buna benzer fetihlerde bir sürü basit insanlar kahramanlar gibi görülmemiş merasimler düzenlemişlerdir.  Bunların hiçbirisine itibar etmemiş, Çünkü büyüklük kendisinde.  Kendisi büyüklüğü tarif için yetiyor zaten. Devesinin üzerinde secdeyle Mekke’ye girmiştir.  Yıllarca kendisine zulmeden insanların hepsini affetmiş ve hepsine insan hakları tanımış. Böylece insanlığa yol göstermiş, çığır açmış, en büyük devrimi yapmış.  Nedir herkese tanıdığı insan hakkı? Beş temel insan hakkı. 1-Yaşam hakkı, 2-Irz namus ve nesebin korunması hakkı, 3-Mülkiyetin korunması hakkı, 4-Aklın korunması hakkı5-İnanç ve ibadet hürriyetinin korunması hakkı.  Bu beşinci insan hakkının ayrılmaz dört unsuru vardır. Bir yerde inanç hakkı vardır demek için o yerde insanların ben böyle inanıyorum demeleri lazım. Buna inanç hakkının ifade hürriyeti diyoruz. İkincisi; inancını isteyen insanlara öğretme hakkının olması lazım, buna öğrenim hürriyeti diyoruz. Üçüncüsü; aynı şekilde inanan insanlar bir araya gelerek örgüt halinde inançlarının yolunda elbirliğiyle çalışabilme hakkına sahiptirler, buna da örgütlenme hakkıdır diyoruz. Dördüncüsü ise inandığı gibi yaşamak, yani ibadet etmek hakkıdır, bu da insanların en doğal hakkıdır. Bir ülkede bu haklardan herhangi bir tanesi noksan olduğunda o ülkede inanç hürriyetinin varlığından bahsedilemez.  Bu hakların hepsi Mekke’nin fethinde örnek olarak verilmiş ve ondan sonraki bütün fetihlere ve insanlığa en canlı, mühim ders verilmiştir.  Bu vesile ile Mekkenin Fethinin 1389.yılı ve 2020 yılı alemi İslamın Huzura Refaha kavuştuğu yıl olması dileğiyle”.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Haberler Haberleri

Hırsızlar Azıttı
Ekim Öğretmenler Gününü Kutladı
AK Parti Kongreye Gidiyor
Dostluk Her Şeyden Önemli