Chp İlçe Başkanı Mustafa Nadir , AK Parti Akçaabat eski ilçe başkanı Ahmet Ziya Öztürk’e çok sert açıklamalarda bulundu.
İşte o açıklamalar ;
Sayın ÖZTÜRK ruhsatınız varken ateş edemediniz de kaçarken mi aklınız başınıza geldi. Belediye Başkanınızı, Milletvekilinizi, parti politikalarınızı eleştirdik, sesiniz çıkmadı. Sizi eleştirince çuvalı patlattınız.
Ne yalan söyleyeyim sizin siyasetteki hafifliğinizi tahmin ediyordum da siyasetin ahlak ve etik kurallarına aykırı açıklamalar yapabileceğinizi hiç düşünememiştim. Doktor değilim ama yalan, yanlış hakaret ve iftira içerikli açıklamanızı okuduğumda doğrusu ciddi sorunlar yaşadığınızdan kuşkulanmaya başladım. Yoksa sizin bugüne kadar göremediğimiz yönlerinizi sizin ifadenizle ağırlaştırdığınız koltuktan kaçtıktan sonra mı izliyoruz?
Hele hele ana muhalefet partisinin ilçe başkanını eleştirmek adına partisine ve kendinden önceki ve muhtemeldir sonraki ilçe başkanlarını da küçük düşürme ve hakaret etme anlamına gelecek açıklama yapmayı yeğleyen siyasetçiyi de ilk kez görmem, sağlığınızla ilgili kuşkularımı daha da artırmaktadır.
Tırsma kelimesi ile 50 bin defa cümle kursanız, benim ismimi de bir kere yan yana getirebileceğiniz aklımın ucundan geçmezdi. Bu sizin siyasi dehanızın göstergesi değil, olsa olsa büyük açmazlar içinde olduğunuzun en belirgin emaresidir.
Ben işimi yapmaya çalışıyorum. Sevdan ilçem ve ülkemdir. Partimize oy versin vermesin her Akçaabatlıyı seviyorum. Ayrım yapmadan herkesin hakkını aramak görevim olduğuna inanıyorum.
Kongrenizde duyduğum doğru sözleri alkışladım. Sizin yanlış bulduğum sözlerinizi de eleştirdim. Doğru sözü sizde söylemiş olsa idiniz sizi de alkışlardım.
Bir de kalkmış Haçkalı Hoca Baba’ya hakaret ettiğim yalanını söylüyorsunuz. Böyle bir demecimi nerede okudunuz? Yoksa Hoca Baba’nın isminin hastanede değil de bir camide yaşatılmasını istemek hakaret mi oluyor?
Yerel siyasette ilçemize sahip çıkamadınız, elifte kaldınız. Kalktınız partimizin iç işleyişi ile ilgili sorular yönelterek beni, yüreğim varsa, açıklama yapmaya davet ediyorsunuz. Kendinizle çelişiyorsunuz Sayın ÖZTÜRK, benim yerel eleştirilerime tahammül edemiyorsunuz. Eleştirmeye hakkım olmadığını söylüyorsunuz. İki satır sonra bizim genel siyasetimizi eleştiriyorsunuz. Kaldı ki Sayın ÖZTÜRK bizde yürek neden olmasın, hem de mangal gibi. Allah’a çok şükür Partimde hırsız yok, siyasete yırtık ayakkabı ile girip, kendini ve yakınlarını dünyanın sayılı zenginleri arasına sokan yok. 17-25 Aralık tarihlerini bu ülkeye biz yaşatmadık. Şüpheniz olmasın , sorunlara kafa tutacak, yüreğimizde var.Cesaretimizde.
Bir de yüzünüz kızarmadan ikna odalarından bahsediyorsunuz. Bizde o da yok Sayın ÖZTÜRK, odalar hep sizde, hem de sayısı 10 değil, 100 değil, son duyumlara göre 1.000 de değil, 1.150’den fazla imiş. Ucunu açık bırakmakta fayda var. Çünkü görünen o ki sürekli artacak.
Sayın ÖZTÜRK, söylemezsem açıklamam eksik kalmış hissederim. Diyorsunuz ki, alkışlanacak iyi bir işimiz yok mu ki, alkışlamadınız. Kongrenizdeki iyi bulduğum söylemleri alkışladım. Zorunuza gitti. Daha önce ilçemizde bir toplantıda Belediye Başkanı Sayın TÜRKMEN’ e, sakın yanlış anlama, eyleminden dolayı değil, söyleminden dolayı teşekkür ettim. Zorunuza gitti. Toplantıya katılanlar huzurunda sizi üzmemek adına teşekkürümü geri almak zorunda kaldım.
Sayın ÖZTÜRK biz yerelde siyaset yapıyoruz. Sokakta, cenazede, düğünlerde birbiriyle karşılaşma olasılığımız yüksek. Sokakta ağabey diyorsunuz. Teşekkür ederim de, giderayak ilçe siyasetimize dinamit atmayınız. Düşüncelerinizi yeni ilçe yönetiminize sunsanız, onlar onaylarsa onların ağzından yapılsa daha uygun olur. Yok, onlar da onaylamaz ve uygun görmezlerse, söylemek istemem, sizi üzmek hiç istemem ama zamanında yapamadığınız işleri şimdi yapmaya kalkarsanız hariçten gazel okumuş durumuna düşersiniz.