Kültür Bilimleri Akademisi (KÜBAK) Başkanı Prof. Dr. Kemal Üçüncü, Doğu Karadeniz Bölgesi’nin soğuk savaş döneminden sonra ilk kez bu kadar ciddi bir turizmle karşı karşıya kaldığını ve bölgenin bu duruma hazırlıksız olduğunu savundu.
Turizmle ilgili yapılan toplantılarda Trabzon’un bir talihsizliği olduğunu belirten Üçüncü, nitelikli bilgi ve birikimin, üniversal planlama ile uzmanlık gerektiren konularda doğaçlama sohbet üslubunun hâkim olduğunu söyledi. Turizmle ilgili bir yol haritasının olmadığını vurgulayan Üçüncü “Önümüzde bir yol haritası yok. Karanlık odada karakuş avlıyoruz. Bölgenin potansiyelini bir anda 10 katına çıkarabiliriz. Eko turizm, kültür turizmi tescilleri ve tasnifleriyle bir yıllık çalışmayla neticelendirebiliriz. Bürokrat da vali de siyasetçi de ne yapacağını bilir. Önümüze hedef koymalıyız. Bilgiden yararlanmak uygar dünyanın en büyük yöntemidir.” diye konuştu.
HİZMET STANDARDI OLUŞTURULMALI
Turizmin tek başına “Arap turizmi” olarak tabir edilmesinin yanlış olduğunu kaydeden Üçüncü şöyle devam etti: “Bu tabir yanlıştır. Dün Rus turizmiydi, yarın Çin turizmi olacak belki. Kemal Üçüncü: Kültür turizmi, sağlık turizmi, genel turizm, kitle turizmi olarak sınıflandırılmalı. Arap turistler ise bunların arasından kitle turizmine giriyor. Belli bir zaman aralığında geliyorlar. Turizm konusunda ise mutlaka bir hizmet standardı oluşturulması gerekmektedir. Bir fiyat istikrarı diye bir şey söz konusu değil. Kamu otoritesinin bunu düzenleyecek yetkisi var elinde.”
UNESCO TESCİLİ KESİNLİKLE ŞART
Kültür turizmi ve eko turizm konusunda yeterli bilgiye sahip olunmadığını sözlerine ekleyen Üçüncü açıklamasını şöyle sürdürdü: “A grubu tüketiciye, müşteriye hitap ediyor. Bunun tüketicisi dünyanın her yerinde. Nasıl biz bir yere gidecek olduğumuzda bütün otellerin toplandığı sitelerden yer ayırtıp seçeneklere bakıyorsak, organik işletmelerin de bu şekilde sertifikasyonları var. Kültürel mirasımızın tescil edilmesi gerekli. UNESCO tescili yapılırsa bölge 10 katı kadar turizm etkinliğini artırır. Dünya kataloguna giriyorsunuz. Turların geziş noktasında oluyorsunuz. Örneğin Kaçkarlar doğal millî park alanı. Safranbolu’yu tanıtan nedir? UNESCO dünya mirasında yer almasıdır. Aynı zamanda kültürel mirasın talan edilmesinin de önüne geçiyoruz.”