İşte Kemal Kocaman'ın Açıklaması
Tarihin tekerrür etmemesi için başta 27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat gibi darbe dönemlerinde bedel ödeyenler ile baskılar ve antidemokratik süreçlerde mağdur olanların katılacakları "Ödenmiş Bedeller Unutulmasın" konulu hatıra yarışmamızı, sizlere duyurmak için buradayız.
Geleneksel Mehmet Akif İnan Hatıra Yarışması’nın 5’incisi olan “Ödenmiş Bedeller Unutulmasın” yarışmasını, darbe dönemlerinde işkence gören, sürgüne gönderilen, mesleğinden ihraç edilen, eğitim-öğretim hakkından mahrum bırakılan insanlarımıza ithaf ediyoruz.
Meclise halk tarafından gönderilen fakat millet iradesini hiçe sayanlar eliyle haddi bildirilen, kişilik hakları dahi gözetilmeyip aşağılanan Merve Kavakçı başta olmak üzere, görevini yaparken ‘andıç’lanan, köşesini kaybeden, işine son verilen basın çalışanlarına ithaf ediyoruz. İnancı gereği başını örttüğü için mesleğinden atılan kamu çalışanları, eğitim-öğretim hakkı ellerinden alınan kız öğrenciler gibi bütün sosyal kesimlerden bedel ödeyenlere ithaf ediyoruz.
Devletin özür dilemediği ve hakları iade edilmeyen hiçbir mağdur kalmamalıdır. Hukuk devletinden beklentimiz, şimdiye kadar bedel ödetenlerin de bedel ödemesini sağlamak, adaleti tesis etmek ve vicdanların rahatlaması için hukukun gereğinin yapılmasıdır
Geçmişten bu yana susturulan, bastırılan, yok sayılan, özgürlükleri elinden alınan, sesleri kısılanların konuşma, sorumlularının ise gerçeklerle yüzleşme zamanının geldiğini düşünüyoruz. Vesayetçi güçler, çeteler ve karanlık odaklar yakın tarihimizde milli iradeyi sahiplenen vatan evlatlarına hep bedel ödetmiştir.
“Ordudan atılıp 9 yıl boyunca annesine atıldığını söyleyemeyenler, yaşları büyütülerek idam edilenler, kadın olarak haklarını aradıkları için coplanıp çocuğunu düşürenler, eğitimleri yarıda kalanlar ve öz vatanlarında parya muamelesine tabi tutulanlar oldu. Cezaevlerinde işkence görenler, akla hayale gelmedik işkenceler nedeniyle ölmüş olabileceklerini düşünerek bunun bir kabir azabı olduğuna inananlar, işkencecilerin insanlık dışı uygulamaları nedeniyle insan olmaktan utananlar oldu. Yurtdışına sürgüne gönderilenler, kendi öz vatanında sürgün muamelesi görenler oldu. 200 bin üyesiyle Türkiye’nin en büyük eğitim sendikası olarak, ödenen bedellerin unutulmasına; bir yığın acının, gözyaşının, yüreklerdeki öfkenin bedenlerle beraber toprağa akmasına müsaade edemeyiz, unutulup gitmesine asla göz yumamayız.”
“Türkiye demokratikleşirken, onlar toplum adına saymakla bitirilemeyecek bedeller ödediler. Bazen konuşabildiler ama çoğunlukla içlerine attılar. Türkiye’de demokrasi korku tünelinden çıkma mücadelesi verirken en büyük bedeli onlar ödediler ama bunu haykıramadılar”. 12 Eylül 2010 Anayasa Referandumu dâhil yeni sivil anayasa talepleri ile darbe ürünü bir Anayasa’dan kurtulmaya çalışılırken, darbelerin, baskıların ve antidemokratik süreçlerin yaşattığı mağduriyetlerin bir sahaf hassasiyetiyle toparlanması ve tarihe not düşülmesi için uğraşıyoruz ve bu amaçla, demokrasi filizlenirken ödenen bedellerin gün yüzüne çıkarılması, bedel ödeyenlerin anılarının kitaplaştırılmasının startını veriyoruz.
Türkiye darbecilerden hesap sorarken, paramiliter yapılar hukukun karşısına çıkarılırken, faili meçhullerin üzerine gidilirken; horlanıp aşağılanan, işten atılıp hakları ihlal edilenlerin yüreklerinde oluşan tahribatın tamiri için çalışılmaya devam edilmesi, itibarı iade edilmeyen hiç kimsenin bırakılmamasını istiyoruz.
Eğitimcilerin yanında toplumun tüm kesimlerine açık olan ‘Türkiye’nin yakın tarihinin karanlık dehlizlerini gün yüzüne çıkaracak’ anı yarışmamızda 1. olacak esere 4 bin, 2.’ye 3 bin, 3.’ye 2 bin olmak üzere mansiyonla ödüllendirilecek 3 esere biner lira, jüri özel ödülü olarak da bin olmak kaydıyla toplamda 13 bin TL’lik ödül vermeyi planladık. Hiçbir rakamın yaşanan mağduriyetin ve ödenen bedelin maddi karşılığı olmadığının bilincindeyiz. Anıları yazmaya teşvik etmek, tarihe not düşmeye vesile olmak ve gelecekte demokratikleşme sürecini geride bırakmış, ileri demokrasiye sahip bir ülkenin aldığı mesafenin altındaki hak sahiplerini tanımak ve tanıtmak istiyoruz. Güçlü, özgür ve ileri demokrasiye sahip bir ülkenin inşasında herkesin ortalama gayretinden öte bedel ödeyen insanlarımızı gelecekteki nesle tanıtmayı görev sayıyoruz. Tarihin tekerrürünün önüne geçmek için sahip çıkılması gereken vesayetten arındırılmış demokrasinin kalıcı hale getirilmesinin öneminin ödenen bedellerde yattığına inanıyoruz.