Musa Hacıoğlu, ülke gündeminin baş döndürücü bir hızla değiştiğini ifade ederek açıklşamasını şöyle yaptı;
"Ülke gündemini meşgul eden siyasi gelişmeler baş döndürücü bir hızla değişiyor. Halk yaşanan gelişmeleri takip etmekte ve algılamakta oldukça zorlanıyor. Ülkemizi ve bölgemizi çok derinden etkileyecek gelişmeler dahi yeterince değerlendirilemeden gündem olmaktan çıkıveriyor. Genel siyasi zemin, son derce fazla belirsizlik içermektedir. Kendisini sağda konumlandırmış olan iki büyük siyasi partide oldukça önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Bir tarafta MHP çok bilinmeyenli kurultay bilmecesiyle meşgul olmaktayken diğer yanda ülkenin seçilmiş hükümetini oluşturan AKP içerisinde bugüne kadar Türk siyasi tarihinde emsali görülmemiş demokrasi dışı olaylar cereyan etmektedir. 1 kasım 2015 seçimlerinde Ahmet Davutoğlu liderliğindeki AKP yaklaşık 23 milyon oy alarak TBMM de yeterli çoğunluğu sağlamış ve hükümeti kurmuştu. Hükümetin kurulmasının üzerinden yaklaşık 6 ay kadar bir zaman geçmişken Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve başbakanı birisi veya birleri tarafından al-aşağı edilmiştir. Demokrasi ile bağdaşması mümkün olmayan ve ülke için fevkalade önemli olan bu olay hakkında dahi kamuoyu yeterince bilgilendirilmemiştir. Türkiye’mizin seçimle işbaşına gelen resmi başbakanı ve hükümetinin görevden alınarak yerine yenilerinin atanmasının gerekçeleri de açıkça kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Türkiye Cumhuriyetinin 64 hükümetinin başbakanı sayın Davutoğlu, hangi haklı gerekçelerle istifa ettiğini ifade etmek zorundadır. Şayet Davutoğlu bu açıklamaları yapmıyor ise , Davutoğlu’nun hangi gerekçelerle görevden uzaklaştırıldığını sayın AKP yetkilileri ifade etmek zorundadırlar. Şayet Davutoğlu , illegal işlere bulaşmış; çalmış çaldırmış, suçluları korumuş veya onlara yardımcı olmuş ve bu gerekçelerle görevden uzaklaştırılmış ise bu gerekçeler Türk halkına ifade edilmeli ve sn Davutoğlu dahil bütün sorumlular hakkında yasal işlem başlatılmadır. Gerekli açıklamalar doyurucu bir şekilde yapılmadığında kamuoyu eksi bilginin yerini şayialarla doldurmaktadır. Bugün bunların en çok dillendirileni ise Davutoğlu’nun, “devletten ihale” alan parti yöneticisi istemediği için görevden alınmış olduğudur. Yani hortumları kesilen rantiyeciler TC başbakanını alaşağı etmiş veya ettirmiş gibi bir algı halk arasında yayılmaktadır.
Her fırsatta insanları darbecilikle suçlayanların da, 23 milyon oy almış başbakana yapılan silahsız darbe karşısında susma hakkı yoktur. TC başbakanının neden ve kim tarafından görevden alındığı kamuoyuna derhal açıklanmalıdır. Yine Cumhuriyet Savcılarının da 64. Hükümetin kim tarafından, neden ve nasıl yıkıldığını araştırarak bu olayda bir suç ve suçlu var ise gereğini yapmaları gerekmektedir.
İlimiz için diğer bir önemli gündem maddesi ise kurulacak yeni üniversitedir.
Malumunuz olduğu üzere kısa bir süre önce Akçaabat’ımız, teşekkür afişleriyle donatılmıştı. 2015 seçimlerinde ilçemize vaat edilen üniversite nihayet kurulma aşamasına gelmiş, bu vesile ile pek çok kişi ve kurum başta sayın bakan Soylu olmak üzere hükümet yetkililerine ve Trabzon millet vekillerine teşekkürlerini ifade eden afişler asmışlardı. Biz o zaman bu telaşın sebebini sormuş, adı, yeri, kadrosu ve kapasitesi belli olmayan bu üniversitenin “tabela üniversitesi” olmaması gerektiğini ; kurulacak üniversitenin söz verildiği gibi kalite ve kapasitesiyle KTÜ ile yarışabilecek, ilçemize ve ilimize katkı sağlayacak bir üniversite olması gerektiğini de ifade etmiştik. Şimdi üzülerek görmekteyiz ki Trabzon Üniversitesi adıyla kurulan yeni üniversite maalesef tam anlamıyla bir tabela üniversitesi mahiyetindedir.
Tamamıyla KTÜ’den koparılan fakülte ve yüksek okullarla kurulmak istenen bu üniversiteye tabela üniversitesi demeyecek isek ne diyeceğiz? Birkaç tabelayı değiştirip bir rektör odası donatarak yeni bir üniversite kurulmuş mu olacak? Sayın bakan ve sayın millet vekilleri tabanda onuruyla siyaset yapan; canını dişine takan ve gece gündüz mücadele ederek onlara bulundukları mevki ve makamları sağlayan insanların yüzüne nasıl bakacaklar? Bu insanları ne duruma düşürdüklerini farkında mıdırlar? Yalanı ve aldatmayı, siyaset dahil hayatın hiçbir bölümünde kabul edilebilir görme şansımız yoktur. Siyaseti yalandan ibaret görüp insanları aldatarak çok önemli mevki ve makamlara gelenler olabilir. Bu kişiler nihayetinde, başta itibarları dahil olmak üzere her şeylerini kaybedeceklerdir.
Yalanı ve aldatmayı, siyaset dahil hayatın hiçbir bölümünde kabul edilebilir görme şansımız yoktur. Siyaseti yalandan ibaret görüp, insanları aldatarak çok önemli mevki ve makamlara gelenler olabilir. Bu kişiler nihayetinde, başta itibarları dahil olmak üzere her şeylerini kaybedeceklerdir.
Trabzon tarihi ve kültürüyle eşsiz bir şehir ve büyük bir markadır. Kurulmakta olan bu üniversiteye Trabzon Üniversitesi adını vermek, Trabzon adına, Trabzon markasına karşı saygısızlıktır ve utanç vericidir. Bu iş olsa-olsa Trabzon’u tanımayanların eseridir. Hayatın hiçbir alanında ikinciliği başarı saymayan bir şehrin adı böyle bir üniversiteye verilemez. Bu nedenlerle adına yakışacak ve verilen sözleri de yerine getirecek şekilde Trabzon Üniversitesinin yapısı yeniden gözden geçirilmelidir . Ya adının büyüklüğüne yakışacak bir yapı kurulmalı, yada küçüklüğüne uygun başka bir isime razı olunmalıdır. Kamu oyuna saygılarımızla arz ederiz.