Akçaabat İnönü Caddesi’nde 48 yıldır ayakkabı boyacılığı yaparak geçimine katkı sağlayan Yusuf Gaydan, her gün tezgâhını açıp ekmek parası için çalışıyor.
“Kaç yıldır bu mesleği yapıyorsunuz?”
48 yıldır bu işi yapıyorum. Arada 10 sene başka işlerde çalıştım. Ama emekli olduktan sonra boyacılık işine devam ettim. Daha önce eski belediyenin önünde çalışıyordum. Uzun zamandır da eski hastanenin önüne tezgâhımı kuruyorum.
“Ayakkabı boyanırken hangi aşamalardan geçer?”
Boyalarımı kaliteli alıyorum. Boya yaparken ilk önce fırça ile temizliyorum. Benim fırçalarım 47 yıllık hakiki at kılı fırçasıdır. Ayakkabının rengine göre boyayı seçerek yediriyorum. Boya ayakkabıyı yedikten sonra cila ile parlatma işlemini gerçekleştiriyorum. Kaliteli boyadan ödün vermem, boyattığım ayakkabının boyası da 15-20 gün çıkmaz ben buna garanti veriyorum. Boyadığım ayakkabıya fiyat biçmiyorum. Vatandaş ne verdiyse onla yetiniyorum. Çünkü daha sonra o gelip seni buluyor.
“Eski iş bitti.”
Bu işi severek yapıyorum. Sevmezsen yapamazsın zaten işte yürümez. Eskiden günde 70-80 çift ayakkabı boyattığım zamanları bilirim. Şimdi ise en fazla 15 çift oluyor. İnsanlar spor ayakkabı giymeye başlayınca, klasik ayakkabıya talep azaldı. Bu yüzden vatandaşında bize ihtiyacı kalmadı. Kunduru ayakkabıyı tercih eden müşterilerim, halen geliyor. Eskiye göre rağbet azaldı ve eski iş bitti.
“Sesimizi duyun artık.”
Burada bizler de bir emekçiyiz. 23 seneden beri boyacılara ait üstü kapalı bir yer istedik. Vatandaşın bizim yerimizi bildiği bir köşemizin olmasını, yıllardır belediyeden talep ediyorum. Sesimizi duyun artık. Olumsuz hava şartlarında eşyalarımızı da bırakabileceğimiz üstü kapalı bir alan istiyoruz.
Özel haber: Gizem Topsakal