AKİK Eğitim Sorunlarını Basınla Paylaştı

AKİK Başkanı Ali BALTA, Ülkemizdeki ve İlçemizdeki Genel Eğitim Sorunları ve yapılabileceklerle ilgili hazırlamış oldukları raporlarını basınla paylaştı.

AKİK-Akçaabat İlim Sanat Kültür Spor Kulübü Derneği Başkanı Ali BALTA, Ülkemizdeki ve İlçemizdeki Genel Eğitim Sorunları ve yapılabileceklerle ilgili hazırlamış oldukları raporlarını basınla paylaştı.

İlk olarak TEOG sistemini değerlendiren BALTA, TEOG sistemini son derece başarılı bulduğunu ifade ederek, "TEOG sistemiyle artık öğretmen az veya çok puan verdi olayı ortadan kalkıyor. Öğrencinin gerçekten temel eğitimi aldığını veya almadığını TEOG sınavı ile ölçebiliyoruz. Çünkü öğretmen kendi anlattığı bilgiyi kendi sorduğu sorularla ölçüyor ve kendi verdiği puanlarla öğrenciye 'başarılısın veya başarısızsın' diyebiliyor. Ama TEOG bu durumu ortadan kaldıran bir gelişme. TEOG ile hem öğretmen gerçek başarısını ölçüyor hem de öğrenci kendi başarısını görebiliyor. TEOG’ UN geliştirilmesi için önerilerde bulunanAli BALTA ; “Ama TEOG sadece ortaokul son sınıfta olmamalı. 7. sınıfta, 6. sınıfta ve 5. sınıfta da uygulanmalı.8.Sınıfta sorulan TEOG soruları daha seçici ve zorluk derecesi artırılmalı dedi." dedi. TEOG sonrası görüştüğümüz öğrencilerimizin  genelde 1.TEOG sınavını yeterince  dikkate almadıkları, konuların azlığından dolayı nasılsa yaparım düşüncesiyle yeterli süre ders çalışmadıklarını tespit ettiklerini söyleyen Ali BALTA öğrencilerimizin 1.TEOG sınavını en az ikincisi kadar önemsemelerini, idareci, öğretmen, aile ve özellikle rehber öğretmenlerimizin sürekli uyarıcı ve hatırlatıcı rehberlik yapmalarının önemli olduğunu Rehber Öğretmeni olmayan okullarımız için İ.M.E.M’zce görevlendirme yapılması gerektiğini belirtti. 

Açıklamasında liselerdeki eğitim sistemine de değinen BALTA: "Temel eğitimden sonra bütün liseler “Akademik Meslek Liseleri” olmalı. Yani Sağlık Bilimleri Meslek Lisesi, İletişim ve Ticaret Meslek Lisesi, Hukuk Meslek Lisesi, Mimarlık Meslek Lisesi, Mühendislik Meslek Lisesi, Bilim ve Teknoloji Lisesi vb. En önemlisi bu düzenlemeyi gerçekleştirirken Anadolu, Fen Liseleri kaldırılmalı , hizmet sektörü için alanlarına göre yeni liseler açılmalıdır. Böylece ortaokuldan sonra öğrenciler hangi branşa yeteneği varsa o branşı okusun. Doktor olmak isteyen Sağlık Bilimleri meslek Lisesine, mühendis olmak isteyen Mühendislik Meslek Lisesine gitmeli. Bu uygulama müthiş bir paradiğmal değişiklik sağlayarak bu günkü mevcut meslek liselerinin yapısal dönüşümünü sağlar ve meslek liseleri okuma yazma bilmeyen öğrencilerin okulundan bilgi,proje ve ürün üreten liseler haline gelerek hakkettiği önemi kazanır. Sonra liseyi bitiren öğrenciler üniversiteye girerek akademik olarak mesleğine devam edecek. Giremeyenler ise ara eleman olarak devam edecek. Böylece ülkemizde mesleksiz kimse olmayacak. Yine bu uygulamayla okul sayısı ve meslek liselerinde ders sayısı artacağından yeni atama bekleyen öğretmenler için istihdam alanı oluşacaktır." dedi."

Konuşmasının devamında üniversiteye giriş sistemi hakkında konuşan BALTA, "Lise bittikten sonra yine öğrenci yeteneğine uygun bir üniversiteye yerleştirilmelidir,ancak bugünkü sistemle bu mümkün değil, dedi. "Öğrenciler Yeteneği Doğrultusunda Eğitim Görmeli"diyen BALTA "Öğrenciler ortaokul son sınıfta girecekleri testler ile yeteneklerini keşfederek kişiliklerine uygun meslekleri öğrenebilecekleri testler var. Kendilerine uygun meslek alanları seçilen öğrenciler o alanda eğitim görüp bu yeteneklerini geliştirmeliler. Mesela öğrenci sosyolog olacaksa artık integral konusunu öğrenmesine gerek yok. Ama biz mevcut sistemde; öğrenci mühendis olabilir, sosyolog, işletmeci gibi her şey olabilir diye tüm bilgileri vermeye çalışıyoruz. Eğitim sistemimizdeki yanlış burada. Çok iyi hukukçu olacak bir öğrenci şuanda tıp okuyor. Çok iyi mimar olacak bir öğrenci işletme okuyor. Yani öğrenciler yeteneği doğrultusunda eğitim görmüyorlar. Dolayısıyla yeteneği ile okuduğu bölüm birbirini desteklemiyor ve kişi mutlu olamıyor. Bu sebeple mezun olan birçok kişi mezun olduğu bölüm ile ilgili işi yapmıyor. "

Mevcut Eğitim Müfredat Değiştirilmelidiyen Ali BALTA özellikle liselerimizde her hafta 40 saatlik ders verme zorunluluğumuz var. Biz bu saatin haricinde de başka bir şey veremiyoruz öğrencilerimize. Eğer bu müfredat azaltılırsa arta kalan zamanda inovasyonimkanımız olur. Okullar farklı bir şey yapacaksa zamana ihtiyacı vardır. Bir başka engel ise lise son sınıftaki üniversiteye giriş sınavları. Bu da aynı şekilde bizi sınırlıyor. Mecburen ona yönelik bir çalışma yapmak zorundayız. Yapmak istediklerimizi ise bu sınavlara arta kalan zamanda yapmaya çalışıyoruz.En üzücü olan tüm öğrenilenlerin sadece sınavlarda kullanılmak amacıyla öğrenilmesi.Bu çok can yakıcı .Öğrenciye niye öğreniyorsun?diye sorduğumuzda öğretmenim konunun sonundaki yada sınavlardaki soruları çözmek için diye açıklama yapıyor. Yani öğrenilenler hayata taşınmıyor.Öğrencilerimizin yaşam becerileri,21,YY’lın istediği yaşam becerilerinden haberleri yok,bilgiyi hayatlarında kullanabilmek için transfer edemiyorlar.Oysa, her öğrenci bağımsız olarak araştırma yapmayı, yenilikçi fikir üretmeyi, proje uygulamayı, takım çalışmasını, sunum becerilerini, etkili yazma ve konuşmayı öğrenmeli ve bol bol tecrübe etmelidir. Not verme sistemi ezbere dayalı sınavlarla değil çok boyutlu proje performansına dayalı olarak ölçülmelidir. Ezberlenen-unutulan bilgi yığınlarından ve tozlu-hantal-ezberci müfredattan acil olarak kurtulmalıyız. Katma değeri olmayan, uygulamaya dönüşmeyen, işe yaramayan, unutulan bilgiler müfredattan çıkarılmalıdır. Google zaten birkaç saniyede dünyanın bilgisini size sunuyor, bu kadar gereksiz bilgilerle çocukların aklını ambale etmeye gerek yok. Her öğretmen kendisine şunu sormalı: “Çocuklarımızı ve gençlerimizi 21. yüzyıla nasıl en iyi şekilde hazırlarız? Onlara hayatları boyunca kullanabilecekleri altın bilezikleri ve değerli becerileri nasıl kazandırırız? İş dünyasının aradığı mezunları nasıl yetiştiririz? Onların en iyi oldukları alanları nasıl keşfedebiliriz? Onların özel yeteneklerini ve güçlü yönlerini nasıl daha etkili şekilde açığa çıkarabiliriz? Dünya ile rekabet edecek seviyede bir alanda uzmanlaşan ve mükemmelleşen bireyleri nasıl yetiştiririz? Öğrencilerimiz öğrettiklerimizi mezun olduktan sonra hayatlarında kullanacaklar mı?” sözleri ile mevcut müfredatın değiştirilmesi gerektiğini belirtti.

Öğretmenin Başarısı Öğrencinin Başarısıdır diyen Ali BALTA, "Şuandaki eğitimcilerin hepsinin başarılı birer eğitimci olduğunu söyleyemeyiz. Çünkü onlarda ilgi ve yeteneklerine göre mesleklerini seçmediler. Ama buna rağmen idealist öğretmenlerimiz var. Fakat bu idealist öğretmenlerimizle diğer öğretmenleri ayıran bir ayrım yok. Bu da idealist öğretmenin motivasyonunu düşürüp sıradanlaşmalarına sebep olabiliyor. Ama öğretmen, uzman öğretmen, baş öğretmen gibi unvanlar olsa, bu hedefler olsa ve öğretmenin başarısı da öğrencinin başarısı ile test edilse eğitimci kalitemiz yükselir."dedi.

Eğitim Fakültelerinin yaygınlaşmasının öğretmenlik eğitimi üzerindeki olumsuzluklarından bahseden Ali BALTA, “Eğitim Üniversitelerinin” kurulması gerektiğini tüm eğitim fakültelerinin kapatılarak öğretmen olacakların “Eğitim-Öğretmen-Üniversitelerinde”  yetiştirilmesi gerektiğini bu üniversitenin de en fazla üç tane olması gerektiğini tüm eğitim paydaşlarının (hizmetli, şoför, kantinci, memur vb.) bu üniversitede öğrenim görmeleri ya da sertifika almaları gerektiğini ekledi.

Öğretmenlerimiz için neler yapılması gerektiğinden bahseden Ali BALTA,                                      “Öğretmenlerimiz için her ilde profesyonel gelişim ve sürekli öğrenme merkezleri açmalıyız. Her öğretmen kendi alanında dünyada neler olup bittiğini takip etmeli, mesleki konferanslara, kongrelere, profesyonel gelişim atölyelerine, eğitimlere katılmalı. Her öğretmen dersini her dönemde sürekli yenilemeli, farklı ve yenilikçi yöntemler denemeli. Her öğretmen çocuklara bol bol proje, sunum, ve takım çalışması yaptırmalı. Her öğretmen alanında başarılı olmuş kişileri okula derslerine davet etmeli. Her öğretmen bölgesindeki kurumlarla ve şirketlerle sürekli bağlantı halinde olmalı. Her öğretmen dünya çapında en iyi eğitimcileri, uzmanlık sahasını ve EĞİTİMmodellerini bir taraftan izlerken, diğer yandan da orijinal eğitim yöntemlerinin ARGE’sini yapıp sınıfında kullanmalı. "İki günü eşit olan ziyandadır" kaidesince düşünme, yenilenme, fikir üretme, proje üretme, sürekli öğrenme ve profesyonel gelişim için bol zaman ayırmalı.”Dedi.

İlçemizde 2.Üniversite açılmasının yanında özel üniversitelerin açılması,yada özel üniversitelerin bölümler açması için yerel yönetici ve siyasilerin arsa tahsisi ve iyi ilişkiler kurmaları gerektiğini söyledi.Üniversiteler kuruldukları kentlerin ekonomik, sosyal ve kültürel yapısı üzerinde önemli etkilere sahiptirler. Özellikle, üniversite öğrencilerinin yapmış oldukları harcamalar kent ekonomisine canlılık kazandıran önemli bir harcama grubunu oluşturmaktadır. Üniversitelerin, kuruldukları şehir üzerinde çevre düzenlemesi, yeni ve farklı sportif eğlence mekânlarının açılması, farklı şehirlerden ve kültürlerden gelen personel ve öğrencilerin yöre halkıyla ilişkileri sonucunda yörenin sosyokültürel olarak da gelişmesi şeklinde örneklendirilebilecek çeşitli katkıları bulunmaktadır. Bölgesel gelir ve istihdam gibi ekonomik değişkenlerde iyileşme sağlanması, sağlık, iletişim, taşımacılık ve refah seviyesinin artması gibi sosyo-kültürel değişkenlerde iyileşme sağlanması, eğitime katılma oranında artış ve göçlerin azalması gibi demografik ve eğitsel değişkenlerde iyileşme sağlanması ilçemiz için önemli kazanımlar olacaktır.Bu yüzden ikinci devlet üniversitesinin açılmasına ayıracağımız zaman ve enerjiyi özel üniversite ve özel okulların açılması için harcamalıyız. Ayrıca Trabzon Ticaret odasınca planlaması yapılan Bilim Araştırmaları Merkezinin Akçaabat’ımıza kazandırılması için acilen girişimlere başlanmalıdır.”Diyerek ve Akçaabat halkına olan bağlılık ve saygılarını sunarak konuşmasını bitirdi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Haberler Haberleri

Kültür Kurulu Cevabı